Muhtar olmak istemiştim
Karadenizin küçük bir köyünde yaşıyorum. Gençlik yıllarımda okumayı, öğretmen olmayı istedim ama maddi sorunlarım nedeniyle okuyamadım. Çocuklarıma okumanın ne kadar önemli bir görev olduğunu anlattım ve hepsini okuttum. Ben de elimden geldiği kadar kendimi geliştirmeye çalıştım ama köy yerinde her şey istediğin gibi olmuyor. Malum işler çok yoğun, tarla bahçe emek istiyor. Ama birkaç yıldan beri büyük oğlum çalışıp bana da destek oluyor ben de sosyal çalışmalara katılıyorum. Çocukların kitaplarını alıp okuyorum. Özellikle roman okumayı çok seviyorum hatta bunun için kendime küçük bir kütüphane yaptım. Geçtiğimiz dönem muhtar olmaya karar verdim ama seçilemedim. Bunu gerçekten çok dert ettim. Hayallerim vardı, köyüme hizmet verecektim olmadı. O günden beri köyden soğudum, kendimi yalnızlığa verdim, benden bir şey olmaz dedim kendime güvenimi kaybettim. Kızım Millî Gazete okuyucusudur, o aldıkça ben de okurum. Geçen hafta yine gazetenizi okudum ve bu mektubu yazmaya karar verdim. Bir dahaki sefere tekrar muhtarlık seçimine girmeyi düşünüyorum ama içimde bir umutsuzluk var. Bana neler tavsiye edersiniz? M.K.
Bu bir başırısızlık değil
Başarı kişinin bulunduğu imkanları, gücü ve imkanları doğrultusunda en iyi şekilde değerlendirebilmesidir. Bu anlamda, köyünde koyunlarını otlatan çoban da işini iyi yaptığı ve bu konuda elinden gelen gayreti gösterdiği takdirde başarılıdır, aynı şekilde hayatını kitaplara adamış bir eğitimci de başarılıdır.
Yaşadığınız ortam dahilinde kendinizi geliştirmeye ve imkanlarınızı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışmışsınız. Ayrıca çocuklarınızı okutmuş onlara okumanın güzelliklerini telkin etmişsiniz. Bununla beraber, boş zamanlarınızda kitap okumaya ve vaktinizi daha verimli hale getirmeye çalışmışsınız. Geçtiğimiz dönem yine cesaretinizi ve azminizi ortaya koyup, muhtar olmaya karar vermişsiniz ama kısmet olmamış. Bizler elimizden gelen imkanları en iyi şekilde değerlendirmekle sorumluyuz gerisi Allah'a kalmış.
Bir sonraki seçimlerde tekrar şansınızı deneyeceğinizi ifade ediyorsunuz. O süre içinde yine kendinizi geliştirmeye ve sosyal ortamlarda bulunmaya gayret gösterin ve tekrar girişimde bulunun.
Muhtarlık seçiminde başarısız olduğunuzu düşünerek kendinize karşı inancınızı ve güveninizi biraz sarsmışsınız. Buna bağlı olarak vaktin çoğunu evde yalnız geçirmeye başlamışsınız. Bunu biraz da çevreden gelebilecek negatif değerlendirmelerden çekindiğiniz için yapmış olabilirsiniz. Bu konuda rahat olun, sizi bu şekilde eleştiren kimseler olursa, "bunun bir şans işi olduğunu başarısızlık olmadığını" ifade edin...
Süslenmeyi çok seviyorum
18 yaşında bir imam hatip lisesi öğrencisiyim. Okulumu çok seviyorum, buraya kendi isteğimle geldim. Annem de babam da İslâm'a çok bağlıdırlar ama bana bu konuda hiçbir zaman baskı yapmadılar sadece doğru örnek oldular. Ben kendi isteğimle örtündüm ve kendi isteğimle dini bir okulu tercih ettim. Dindarım ama içimde renkli bir dünyam var. Süslenmeyi çok seviyorum, dışarı çıkarken göz kalemi çekmeden, ayakkabımdan başörtüme kadar uydurmadan adım atmıyorum. Annem biraz abarttığımı söylüyor ve bu konuda belirlenmiş sınırları öğrenmem gerektiğini ifade ediyor. Bunu ben de biliyorum ama süslenme konusunda içime söz geçiremiyorum. Bu konuda bana neler tavsiye edersiniz? N.K.
Ölçülü olmak önemli
Bu dönem gençlerin giysilerinde abartılı renkler ya da herhangi bir kişiyi simgeleyen şekiller görülebilir. Çünkü gençliğin karakteristik özelliğinde, çevrenin ve arkadaş grubunun ne düşündüğü, sizi nasıl karşıladığı önemlidir. Ama ifadelerinden anladığıma göre sen mizaç olarak ta biraz renkli birisin. Bu gayet doğal bir durum. Üstelik dinimiz , bizlerin düzenli ve temiz olmamızı ister, kadınların evlerinde süslenmelerine müsaade eder... Biz kadınların doğasında süslenmek, iyi görünmeye çalışmak var... Ancak dinimiz bu konuda bazı ölçüler getirir ve bu ölçülere uymayı emreder. İmam hatipte okuyorsun, bu konuda yeterli bilgi ve eğitime sahipsin, dinimizin burada koyduğu ölçüyü, belirlediği çizgiyi zaten biliyorsun. Yine de bu konudaki temel kriterlere yeniden göz atabilir, bilgisine ve takvasına güvendiğimiz hocalarımızdan bilgi alabilir hayatını yeniden gözden geçirebilirsin.
Kendine fazla yüklenme, suçluluk duygusuna kapılma, zaten nasıl yaşayacağın konusunda bir çizgi ve yol arayışı içindesin. Bu yolu ararken, yine Efendimizin ve onun takipçilerinin hayatlarını, tavsiyelerini ve uyarılarını dikkate alabilirsin. Ayrıca yaşadığın bu durumun geçici olduğunu da bilmeni isterim. Bir zaman sonra her şeyin normal seyrine döndüğünü göreceksin...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.