Dersim katliamı kime yaradı?
Kime yapılırsa yapılsın zulme karşı çıkmayan gün gelir zalimin kurbanı olur.1937-38 de Dersim’de yapılanların zulümden başka bir tarifi yoktur..Binlerce bombanın suçlu-suçsuz ayırt etmeden insanların üzerine boşaltıldığını düşününüz. Bunun neresi adalettir?
Seyit Rıza’nın yargılanması ise tam bir komedidir.
Atatürk Elazığ’a gelecek diye C.tesi-Pazar uyduruk bir yargılama yapıp alelacele bu insanları asmak, yamyamlarının-bile adalet anlayışlarına sığmaz.
Bazıları Atatürk döneminde yapılan her şeyi kutsamayı bir görev biliyor.
Küçük bir eleştiriyi bile Atatürk’e saldırı olarak niteleyenler var. Halbuki doğrusu yanlışı ile bu bizim tarihimiz.Konuşamadığınız, tartışamadığınız şeyi düzeltme imkanımız da yoktur.
Yeni Dersimler, yeni trajediler yaşamamak için vicdanımızı kanatan her şeyi rahatlıkla konuşabilmeliyiz.Adalet herkes için olursa adalettir.Kaldı ki yanlışlarımızı konuşmanın geleceğe bakan bir yönü de vardır.
Dün yapılan her yanlış, bugün farklı reaksiyonlarla karşımıza çıkıyor. Anlamsız yasaklar,yasa dışı uygulamalar dönüp dolaşıp o yasakların korumak istediği değerleri vuruyor.
Dersim katliamını yapanlar devleti tahkim etmek için bu katliamı yapmışlardı. Ama vicdanlarda bırakılan tortular devlet düşmanlığını beslemekten, daha büyük tehlikeleri emzirmekten başka işe yaramadı.Devletin şamarını yiyen Dersim, devletten ümit kesince çocuklarını yasa dışı örgütlere ,cinayet şebekelerine kaptırdı. Dersim dışındaki Aleviler DTP nin yanından bile geçmezken, iki seçimdir Tunceli DTP ye teslim oldu.
Ne ekerseniz onu biçersiniz.
Nejdet Buldan PKK de kadın olmak isimli kitabında Dersim’de yapılanların bugün ne işe yaradığını İpek kod adlı bir PKK militanının ağzından şu şekilde anlatıyor.”1962 de Dersim’in bir köyünde doğdum.Sonra Elazığ’a taşındık. Dersim’deyken Ninem tüm yakınlarını Dersim katliamında kaybettiklerini anlatır,ağlardı.Her sabah doğan güneşe karşı saçlarını örer,Türk devletine beddua eder, kaybettiği yakınları için gözyaşı dökerdi.Ninem sanki bir Kürt tarihçisi gibiydi.Türk devletine olan öfkem onun anlattıklarıyla bağlantılıdır.(…)sonunda 1988 yılında evi terk ederek PKK ya katıldım ve Bekaa vadisine götürüldüm” İpek kod adlı militanın anlattıkları elbette bunlardan ibaret değil, sonraları Apo’nun hareminde yapılanları görünce örgütten ayrılıp Avrupa’da yaşamını sürdürmeye karar veren, İpek kod militanın terör örgütünü seçişinde Dersim katliamı ile ilgili Nine’sinin anlattıklarına dikkat çekmesi önemlidir. Zulüm kaybolup gitmiyor, er geç günün birinde intikamını alıyor.Katliamın çocuklarının bugün PKK gibi örgütlerde yer alması biraz da bu gerçekle ilgilidir.
Adalet huzura, zulüm kargaşaya hizmet eder. İnsanlara boyun eğdirebilir,muvakkat bir süre susturabilirsiniz.Ama gün gelir daha büyük bir gürültü ile karşınızda bulursunuz. Uzağa gitmeye gerek yok son elli yılda darbeciler kime kötülük ettilerse kısa bir süre sonra daha güçlü bir şekilde karşılarında gördüler.
Dersim’de şimdi dipdiri karşımızda duruyor. Nahak yere katledilenlerin ruhları vicdanlarımızı zorlayarak adalet istiyor. Ve tarih mahkemesi bir defa daha hükmünü icra ediyor.Hakikatten kaçış yoktur.