YÖK’ün ne yapacağı belli... Bakalım, MHP ne yapacak?..
Geçtiğimiz Cuma günü “YÖK şimdi ne yapacak?”ın cevabını aramıştık.
Gördük ki;
başta TRT olmak üzere birçok kanal, yazımızdaki formülü haberleştirdi.
YÖK’ün bundan sonra yapacağı “Katsayı haksızlığını” iyiden iyiye azaltmak.
TRT’nin de, yazımızdaki bilgiyi (tabii kaynak belirtmeksizin) aktardığı üzere...
YÖK’ün Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanlarına uygulanan (0.8) ve (0.3) katsayılarını, -mesela- 0.8 ve 0.79,9 olarak tespit etmesi halinde meslek okulu mensuplarının kaybı olmuyor.
Danıştay’daki zihniyet, “Haksızlık devam etmeli” diyor ya...
Bu oranlar en azından “şekil şartını” sağlar!..
Sonrası...
Gün ola harman ola.
¥
YÖK, haksızlığın boyutunu azaltmayı hedefliyor...
Öbür tarafa gelince; yani Meclis’e...
VAKİT’teki haberi okudunuz;
bazı hükümet önde gelenleri, “Bayramdan sonra başta yargı reformu olmak üzere, atılımlara hız verileceğine” dair açıklamalarda bulunuyor.
Danıştay’ın önceki kararlarını hiçe sayan “YÖK katsayı haksızlığına son vermeye yetkili değildir” yollu tasarrufundan dolayı gerilmiş olan sinirlerimize bir nebze olsun iyi gelen bir haber.
Hükümet yetkililerinin ille de “yapabileceklerini” söylemeleri gerekmiyor.
Niyet beyanları önemli.
“Bakarsınız, başka partilerden yardım gelir” ümidi de yok değil.
¥
Başka partiler?..
DTP desteğinin, -hele açılımın “PKK bayrakları” ile sabote edildiği böylesine hassas bir dönemde- zararı var, faydası yok.
CHP’nin tıyneti zaten belli.
Geriye kalıyor MHP!..
¥
Devlet Bahçeli, “millet yararına” bir işe imza atar mı?..
Belki atar!..
Bu ümitle, bayramı zehir eden Danıştay kararından birkaç gün sonra yaptığı konuşmaya takıldım...
Her zaman olduğu gibi çok sertti...
Esip gürlüyordu...
Lâkin, onun bu hışmından, katsayı haksızlığının devamını dayatmak suretiyle milyonlarca gencimizin hayatını karartanlar zerre nasiplenmiyordu!..
Danıştay kararına bir cümleyle olsun değinmiyordu Bahçeli...
Ve üstelik...
Bir meslektaşımın “Kafes operasyonu kapsamında üç subay tutuklandı. Bir de Danıştay’ın katsayı kararı var, bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki sorusuna, “alâkasızlığını” gözler önüne seren bir karşılık veriyordu.
“Bu iki konuyla ilgili görüşleri çok net”miş!..
“Yargıya intikal etmiş konuları tartışmanın Türkiye’ye sağlayacağı fayda yok”muş!..
¥
Yani...
Bu lâfların neresinden tutarsın?
Sayın Bahçeli’nin “katsayı adaletsizliğine” ilişkin görüşü nedir?..
Danıştay birkaç ay arayla verdiği kararlardan birinde “Yetki YÖK’tedir”, diğerinde ise “Hayır değildir” demişse...
Ve bu iki karar aralığında, Yargıtay eski şeyi Sabih Kanadoğlu’ndan “Danıştay bu işi halleder” açıklaması sâdır olmuşsa...
Önümüzdeki tabloya ilişkin “Bilinen görüşü” nedir Sayın Bahçeli’nin?
Ergenekon sanıkları ile eşlerinin “O Mahkeme bizim, şu mahkeme onların” yollu bölücülükleri karşısındaki hassasiyetini ne zaman ve nasıl ortaya koymuştur ki “bu konulardaki görüşlerini” biliyor olalım!..
Meclis’te kallavi bir gruba sahip olan partinin genel başkanı, “Katsayı haksızlığı” gibi “adalete” ve “eğitime” doğrudan bakan bir meselede görüş belirtmeyecekse, ne işe yarayacaktır?..
¥
Başbakan’ın kendisine “mırıltıyla karışık küfür edip etmediğini” öğrenmek için “dudak okuyucularını” seferber edecek denli hassasiyet gösteren MHP Genel Başkanı’nın...
Milyonlarca gencimizi hayata küstüren bir “haksızlık” karşısında bu kadar “donuk” bir tavır takınmasının izahı nedir?..
Bizim bildiğimiz o ki, “Ülkü Ocaklarına” takılan gençlerin büyük bir bölümü meslek eğitimi görmektedir.
Bu partiye oy verenlerin, vermeyi düşünenlerin önemli bir kısmı çocuklarını “Üniversitede iyi bir bölümü tuttururlarsa ne alâ, olmazsa ellerinde bir meslek kalır” diyerek meslek okullarına göndermektedir.
Bahçeli, diyelim ki diğerlerini önemsemiyor...
Ülkücüler de mi “mağduriyetleriyle ilgilenilmeye değmez” vatandaşlardır O’nun gözünde!..
¥
Merve Kavakçı’nın şahsında verilen “Milleti temsil” mücadelesinin kaybedilmesine, (Nesrin Ünal olayındaki bilinen tavrıyla) sebep olan bir Genel Başkan’dan, katsayı haksızlığına karşı “ciddi” bir tepki beklenebilir mi?..
¥
Bu tür “talihsizliklerin” bir daha yaşanmaması için, Adalet Bakanlığı’nın uzun ve kapsamlı bir istişare sürecinden sonra hazırladığı “Yargı reformu paketine” destek vermesi...
Yüksek Yargı’nın “Kuvvetler Ayrılığı prensibini yok edici” baskısını ortadan kaldırmayı hedefleyen bir atılıma katkıda bulunması umulabilir mi?..
¥
Cevabı belli sorularla vaktinizi aldığım için özür dileyerek bitirmiş olayım!..