Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Düştüğünde kalkabilmek Maddi düşmeler 2

Düştüğünde kalkabilmek Maddi düşmeler 2

Düşmelerimiz sadece fiziksel ya da duygusal alanımızda gerçekleşmez, hayatımızın bazı dönemlerinde maddi düşüşler, maddi çıkmazlar da yaşarız... Her şey yolunda gidiyor derken, beklemediğimiz durumlar ortaya çıkabilir ve bunun sonucunda da paramızdan, malımızdan, maddi varlığımızdan bir şeyler kaybedebiliriz. Elbette, bizi yere seren her sarsıntı, her düşüş bir travmayı da beraberinde getirir... Ama hayatın bir imtihan dünyası olduğunu ve malın da ihtiyaçlarımızın giderilmesini sağlayan bir araç olduğunu idrak etmeyenlerin bu düşüşleri daha sert ve sarsıcı olacaktır...

Yaşadığımız dünyada bağımlı kaldığımız ya da bağlandığımız enerji alışverişinde bulunduğumuz bazı özel nesnelerimiz vardır. Bunların bir kısmı fiziksel varlığımızla bir kısmı da duygusal mekanizmalarımızla alakalıdır... Anne baba ve kardeşlerimize, yakınlarımıza, dostlarımıza, eşyalarımıza, yaşadığımız toprağa bağlıyızdır... Ancak sevdiğimiz nesnelere geliştirdiğimiz bu bağlılık duygusu, bağımlılık patolojisinin dışında bir durumdur. Yani, insan olarak sevdiğimiz bütün nesnelere bağlıyızdır ve onlarla sevgi alışverişinde bulunuruz, bu normal bir süreçtir. Ama bağımlılık onsuz asla yapamam esasına dayandığından bir tür patolojidir....

Günümüz insanı, sevdiği değer verdiği kişilerle ilişkilerini iyileştirmek yerine aşırı bir mal bağımlılığına müptela oluyor ve vaktini enerjisini bu alana sarf ediyor... Bu kimselerin doyumsuzluğu sonuç olarak, onları sürekli biriktirmeye ve biriktirdikçe de bencilleştirmeye doğru götürüyor... Dinimiz, sahip olduğumuz malların, nerede ve nasıl kullanılacağını belirlemiş bu konuda gerekli ilkeleri bizlere vermiştir. Buna göre, mallarımız, ihtiyaçlarımızı gidermek, hayır ve hasenat yapmak açısından önemli birer araçtır. Fakat modern insan, malı bir araç olmaktan çıkarıp amaç haline getirdiğinden, sürekli ihtiraslar üretiyor, tutkular geliştiriyor... İhtirasların zirveye çıktığı bir yerde ise, maddi kayıplar büyük travmalara neden oluyor.

Maddi düşüşler, gerçek anlamda, kişinin fiziksel varlığını sürdürmesi için gerekli olan, olanakların zarar görmesi ve yoksulluğun ortaya çıkması olarak tanımlanırken, insanlar çoğu zaman elzem olmayan mallarının azalmasında da yoksunluk psikolojisine düşmektedirler. Çünkü günümüz insanı değer üretmek, yerine ihtiras ve tutkular üretmeye yöneliyor....

Her şey normal seyrinde devam ederken, yaşadığımız bir felaket sonucu malımızdan bir şeyler eksilmiş olabilir. Hayatımızdan eksilenler ise, bir boşluk duygusunu, bir uyum sürecini de beraberinde getirir.

Peki böyle durumlarda neler yapabiliriz?

Her şeyden önce, eksilen, kaybolan, elimizden uçup giden nesneleri tekrar geri koymamız mümkün olabilir, bunu bilmeliyiz. Eğer elimizden çıkanlar, bir başkasının açgözlülüğü neticesinde olmuşsa, burada hakkımızı arayarak, kayıplarımızı telafi etme yoluna gideriz... Bunun ötesinde yapabileceğimiz tek şey ise, malın da canın da Yaratıcı'dan geldiğini kabul edip rıza göstermek olmalıdır... Bilmeliyiz ki, yaşadığımız her kayıp bir imtihandır ve sabırla karşılanmış her imtihan mükafata tabidir.

Ve unutmayalım ki, her an toprağa bir şeyler dökerek gidiyoruz... Maddi varlığımızdan bir şeyler eksiliyor ve yol boyunca kayıplar veriyoruz... Sağlığımızdan, maddiyatımızdan, vaktimizden, enerjimizden bir şeyler kaybediyoruz... Yürüyoruz ve yol pek de uzun değil, düşmelerimiz ise bu yoldaki imtihanlarımızdır....

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi