Ortadoğu'da İsrail terörü... Türkiye’de laikçi terör!
Geçen hafta "3 önemli konu"yu tartıştı Türkiye... Birincisi; Kuzey Irak'ta yuvalanan PKK'lı teröristlere yönelik sınır ötesi operasyonun "beklenenden önce" bitirilmesiydi...
İkincisi, "başörtüsü" sorunu ve üçüncüsü de, "terör devleti İsrail"in Gazze'de giriştiği "soykırım operasyonu"ydu... Bu gelişmelerle ilgili haberleri, geçen haftaki Vakit'in manşetlerinde okudunuz... Vakit, temelinde "insan" ve "özgürlük" olan hemen her konuda duyarlı olduğu gibi, bu konularda da son derece duyarlı yayınlar yaptı... Hemen her zaman ifade ettiğimiz gibi; "Türkiye'nin bağımsız, bağlantısız ve güdümsüz tek gazetesi" olduğumuz için, "kartel medyası"nın teğet geçtiği veya hiç değinmediği konuları Vakit gündeme getirdi.
OPERASYON NİçİN ERKEN BİTİRİLDİ?
Meselâ, "sınırötesi harekâtın erken bitirilmesi" konusunda, çeşitli çevrelerden gelen açıklamalara yer verdik...
Biliyorsunuz, Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, yaptığı açıklamada "Operasyona biz son verdik" derken, ABD basını, "Operasyonu Bush bitirdi" şeklinde yorumlar yapıyordu... İşte Vakit, bu iddialara açıklık getirmek için çeşitli görüşlere yer verdi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın "Operasyon bir gün de sürebilir, bir yıl da" açıklaması sonrasında gelen çekilme kararını değerlendiren Prof.Dr. Doğu Ergil, Amerikan Savunma Bakanı Robert Gates'in açıklamasının ardından operasyonun bitirilmiş olmasının psikolojik olarak iyi sonuçlar doğurmadığını belirtiyordu...
çekilme zamanlamasının yanlış olduğuna dikkat çeken Ergil, "Güvenirlilik ve bağımsızlık açısından yararlı olmadı" ifadelerini kullanıyordu...
Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan da, aynı konuda "çarpıcı sorular" soruyordu!..
Kutan, "ABD Savunma Bakanı Gates'in görüşmeleri ve açıklamalarının hemen ardından operasyonun bitirildiği açıklanmıştır. Bu zamanlama haklı olarak milletimizin kafasını karıştırmaktadır. Millet, tatmin edici cevaplar bekliyor" diyor ve şu soruları soruyordu:
¥ 1- Operasyonda arzulanan hedefe ulaşılmış mıdır?
¥ 2- PKK terör örgütü tamamen bitirilmiş midir?
¥ 3- Artık bundan sonra yüreklerimize ateş, ocaklarımıza acı düşüren şehit cenazeleri son bulacak mıdır?
¥ 4- Harekât, belirlenen hedefe ulaşıldığı için mi; yoksa ABD istediği için mi sona erdirilmiştir?
Aslına bakarsanız, Kutan'ın 4 madde halinde gündeme getirdiği bu sorular, "Türkiye kamuoyunun kafasını da kurcalayan" sorulardı!..
Bu sorular, hâlâ cevap bekliyor.
İSRAİL’E 40 YILDA 300 KINAMA!
Geçen haftanın, daha doğrusu "haftalar"ın ve hatta "yıllar"ın gündemini işgal eden bir diğer konu da, "terör devleti İsrail"in, Filistinli Müslümanlara, özellikle de Gazze'ye yönelik "soykırım operasyonu"ydu!..
HAMAS ile mücadelede başarılı olamayan İsrail, dünyanın da sessiz kalışından cesaret bularak, soykırıma devam ediyordu... Geçen hafta; çocuk ve kadınların ağırlıkta olduğu onlarca sivili katleden terör devleti, önceki gün de tank ve buldozerlerle Gazze'ye saldırmıştı...
Saldırıda şehid Filistinli sayısının 40'ı aştığı ve yüzlerce yaralı olduğu bildiriliyordu...
Burada, önemli olan; "İsrail'in saldırıları" kadar, ABD'nin ve Batı'nın; "soykırım" amaçlı bu saldırılara sessiz kalmasıydı!..
Azıcık burunları kanasa dünyayı ayağa kaldıran ABD ve Batılı ülkeler, "Filistin'in kan gölüne dönüşmesi" karşısında kıllarını kıpırdatmıyorlardı!..
"BM'nin bir-iki kınaması" ile derhal Irak'ı işgal eden ABD, sözkonusu İsrail olunca; gözlerini kapıyor, kulaklarının üzerine yatıyordu!..
Ama, aynı BM, İsrail konusunda hiçbir şey yapamıyordu... Bugünkü 1. sayfamızda da okuyacağınız gibi; Birleşmiş Milletler, İsrail'e yönelik "son 40 yılda, tam 300 kınama" kararı alıyor, ancak "yaptırım"a gelince, sesini kesiyordu!..
Bu da gösteriyordu ki;
"Vahşet, terör, saldırı, barbarlık ve katliam"ın hedefi eğer "Müslümanlar" ise; ABD de görmezden geliyor, Batılı ülkeler de!..
İşte "Terör Devleti İsrail" de bundan cesaret alıp, "Soykırımsa, soykırım!.. Filistin'e yönelik saldırılarımız devam edecek" diyecek kadar cür'etkârlaşıyor, küstahlaşıyordu!..
İSLâM DüNYASI HALİFESİZ KALINCA!
Tabiî, İsrail'in bu küstahlığında, dolayısıyla "İslâm dünyasının acizliği"nde, İslâm ülkelerinin "başsız" olmalarının büyük rolü vardı!..
Bugünkü 1. sayfamızda da okuyacağınız gibi; "İngilizlerin şart koşması, İsmet İnönü'nün de buna boyun eğmesi" yüzünden; Osmanlı ile birlikte "Hilâfet"e de son verildi...
İşte o günden beri; sadece "Türkler" değil, aynı zamanda "Araplar", "Kürtler" ve hatta "bütün Müslümanlar" başsız kaldılar!..
Kısaca ifade etmek gerekirse;
Genç Türkiye Cumhuriyeti'ni "Lozan Masası"na oturtan Batılı devletler, önce "Hilafet"in kaldırılmasını, yani "baş"ın kesilmesini şart koştular!..
çünkü, biliyorlardı ki; "baş" yani "beyin" olmayınca, "gövde, kol ve bacak"lardan bir halt olmaz!..
Günümüz dünyasında, sadece Filistin'in değil, tüm İslâm dünyasının içinde bulunduğu dağınıklığın, parçalanmışlığın ve düşmana karşı acziyet içinde oluşun tek sebebi "Halifesizlik", yani "başsızlık"tır!..
"Baş" olmayınca; "gövde"lerin içi, maalesef "Truva Atları" ile doldurulmuştur!.. Halkına yabancı, insanından kopuk, milletinin inancına düşman "Truva Atları" ile!..
Filistinli Müslümanların İsrail'den önceki ilk sorunu da, kendi içindeki "Truva Atları"dır!..
öNCE GERİCİ DE, SONRA AYDINLAT!
Söz İsrail'den açıldı, devam edelim... İsrail'in hedefinde "Müslümanlar" var... İsrail, "Müslümanlar"a yönelik "soykırım operasyonu"nda; Batı ülkelerinde "11 Eylül'den" bu yana var olan "İslâmofobia"yı kullanıyor... "Müslüman" denildi mi, Batı'nın aklına "terörizm" geliyor!..
İsrail, işte bu "yafta"dan hareketle; kendinde "Müslümanları katletme hakkı"nı görüyor!..
"İslâm fobisi"ne sahip ABD ve Batılı ülkeler de, bu "soykırım operasyonları"na göz yumuyor!..
Hiçbir ülke de çıkıp, demiyor ki;
"4-5 yaşındaki çocuklar da mı terörist!?!"
Aynı mantık, Türkiye'deki "azgın laikçiler" için de geçerli... Son derece "basit bir mantık"tan hareket ediyorlar ve ilk önce bir "yafta" asıyorlar Türkiye'deki "dindar"ların boynuna;
"Müslümanlar gerici ve yobazdır!"
Müslümanın boynuna "gerici" yaftasını asmak demek, "laikçi" azınlığı, otomatikman "ilerici" konumuna yükseltiyor!..
Ondan sonra, "operasyon" başlıyor!..
Müslümanlar, madem ki "gerici"dir; o halde onları "bilgilendirmek, aydınlatmak ve çağdaşlaştırmak" laikçilerin görevidir!..
Şu andaki "başörtüsü operasyonu"nun temeli, işte bu mantığa dayanmaktadır!..
üAK BAŞKANI PKK’YA HOŞGöRüLü!
Laikçi kesim, "başörtülü ve sakallı" insanlara karşı o kadar "düşman"dır, o kadar "kin ve nefret" doludur ki; "terör devleti" İsrail'in, "Filistinli Müslümanlar"a duyduğu kin ve nefret kadar!..
Hayır, bu konuda "önyargılı" değiliz!..
Aksi iddia edilse de, bunun "örnek"leri var!..
Buyrun, bu örneklerden sadece biri:
Geçen hafta içinde, "Anayasa'da başörtüsü lehinde yapılan değişikliğe ve YöK Başkanı'nın çağrısına uymayacağız" diyen üniversitelerarası Kurul Başkanı ve aynı zamanda Akdeniz üniversitesi Rektörü olan Prof.Dr. Mustafa Akaydın'ın, bir konuşması yansıdı medyaya...
Kanunda belirtilen görevleri dışında bir gündemle bir araya gelerek YöK Başkanı'nı istifaya çağıran üniversitelerarası Kurul'un (üAK) Başkanı ve Akdeniz üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mustafa Akaydın'ın yaklaşık bir ay önce bir televizyon programında, üniversitelerde terör örgütünün siyasi simgelerinin kullanılmasına müsamahayla yaklaşılması gerektiği yönünde açıklama yaptığı ortaya çıktı.
Akaydın, bir ay önce Kanaltürk'teki Ceviz Kabuğu programına katıldı... Başörtüsünün siyasi simge olduğunu savunarak üniversitede yer alamayacağını iddia eden Akaydın'ın, sunucu Hulki Cevizoğlu'nun "Gittiğiniz üniversitelerden bir tanesinde PKK sembolü asılıydı. öğrenci kılığındaki bazı kişilerin de bunu sergilediği yönündeki bilgiler basında da haber olmuştu" sözlerine cevabı ilginçti:
"Bazı şeyleri görmezden gelmek, hoşgörülü davranmak, sıkıntı yaratmadığı takdirde tahammül etmek zorundasınız. Yani, sarı, kırmızı, yeşil renkler kışkırtmak için kullanılıyordur; ama biraz tahammül edebilirsiniz buna."
Akaydın'ın sözleri salondaki konukları da şaşırtmış... Cevizoğlu, "Sözleriniz çok tartışılacak" derken, rektör bir süre sonra ne söylediğinin farkına varıp durumu toparlamaya çalışmış: "Galatasaray yeşil sahada sarı-kırmızı renklerle görünüyor diye Galatasaray'a tepki mi göstermem lazım?"
"Başörtüsü düşmanları"nda var olan "kafa"yı görebiliyor musunuz?..
"İnancı gereği örtünen" insanlara bu kadar "kin ve nefret" dolular!..
"Terörist PKK'lılar"a gelince;
"Onlara tahammül gösterilmeli!!!"
Türk askeri; bu karda-kışta "terörist"lerle mücadele ederken, üniversitelere yuvalanan "laikçi kafa" yapısını, dikkatlerinize arzetmek istedik!..
Ne dersiniz;
"Ortadoğu'da İsrail terörü, Türkiye'de laikçi terör" dersek, abartmış mı oluruz?!?..
Selâm, saygı ve gönül dolusu muhabbetlerimizle...