Herkesin kafası çok karışık
Terörle mücadele edilmesi gerektiğine inanan herkesin kafası çok karışık, kimse bu çekilme işine bir türlü sağlıklı bir yorum getiremiyor.
Bu nasıl iştir kimse anlamış değil. Birden çekilivermek, hatta çekilme işlemini ABD, İngiltere ve Irak’tan duymak da, hadisenin başka bir anlaşılmaz tarafı.
Hükümetin millete net bir açıklama yapması ve inanılır bir gerekçe göstermesi gerekiyor. Terörle mücadele konusunda ülkesine güvenen insanların morali oldukça bozuk, etrafını net gören herkes eminim bunun farkındadır.
Her gün kırk dereden kırk kişi su getirip, şöyle diyor, böyle diyor ve her önüne gelen, bulunmaz Bursa kumaşı uzmanıymış gibi bir yığın yorumlar yaparak kafaları karıştırıyor.
Kafa karışıklığı ve cevapları verilmeyen sorular, bizim milletimizce hoş karşılanmaz. Güven kaybına sebep olur. Bu toplumu ayakta tutan dairenin merkezinde “güven” vardır ve güven, ekmekten, aştan önce gelir.
Herkes soruyor; “Bu nasıl iştir?..” diye. Yetkili mercilerden tatmin edici bir cevap gelmeyince, soruyu soranlar kendi kendilerine cevap arıyor ve kafasına göre bir cevap buluyor. İşte bu cevaplar; eğrisiyle, doğrusuyla: “Haa, o zaman böyle demek ki..” diye hemen inanılıyor. çünkü insanlar bir arayış içerisinde ve ne olup bittiğini öğrenmek istiyor.
Kişisel olarak ABD “çekilmeniz lazım..” dediği için çekildiğimize inanmıyorum. Burası koca bir devlet, 600 yıllık bir geleneğin üstünde oturan bir devlet, öyle kolay kolay, Batı'ya doğuya pabuç bırakarak; “Peki efendim..” diyeceğini düşünmüyorum.
CHP zihniyetli insan türlerinin ülke içinde çıkardığı kargaşa ve kaosa rağmen, millet olarak tam bir birlik ve beraberlik yakalamış ve milletin moral seviyesi doruklara çıkmışken, böyle aniden çekilivermek, niye çekildiğimizi bilmemek, gerçekten insanın yüreğini acıtıyor.
Hükümetin bu meseleyi çok kısa sürede tamir etmesi gerekiyor. Güven kaybını durdurması gerekiyor. Kafalar karışık, düşünceler havada uçuşuyor ve düşüncelerin hiçbiri, diğerinin kuyruğuna değmiyor.
Mesela bu operasyon, hiç olmazsa kaybettiğimiz ekonomik değerlere değmeliydi. Yıllardan beri PKK terörüne belki de 7-8 Türkiye’nin parasını harcadık. Ekonomik olarak düzlüğe çoktan çıkmamız gerekirken, sürünmekten kurtulup dizlerimizin üzerine ancak doğrulmaya başlamıştık ki; yine olanlar oldu.
ABD, Afganistan ve Irak da ekonomisini çökertti. 3 trilyon doları aşkın para harcadı ve öyle sanıldığı gibi ABD’nin güçlü bir ekonomisi yok artık. Hazine tamtakır kuru bakır. Fakat adı, güçlü ve lider ülkeye çıkmış. Ayranları yok içmeye, taksiyle gidiyorlar ....
Bunu ben söylemiyorum, ABD’li uzmanlar söylüyor ve üstelik kitabını da yazmışlar. İngiltere de Irak da ekonomisini çökertti. Türkiye olarak biz, Ortadoğu’nun ağabeyi olarak, daha doğrusu İslâm dünyasının ağabeyi olarak, çok farklı stratejiler belirleyip; hem insan kaybımızı, hem de ekonomik kaybımızı önlemeliyiz.
Tuzu kuru olan bir kısım siyasiler ve yine bir kısım medya, bu meselede tamamen şov peşinde. Nabza göre şerbet vererek olaylar üzerinde dans ediyor ve kendilerine göre herkes bir rol tarif ediyor ve senaryo yazıyor.
Devlet yönetiminde “bütünlük ve kenetlenmek” esastır. Devletin kurumları kendi sahalarında istedikleri gibi konuşma ve yorum yapma hakkına sahip değildir. “Başa bağlılık, bizim devlet geleneğimizde son derece önemli bir unsurdur.”
Bu unsur yok edildiğinde veya tahrip edildiğinde, millet olarak da devlet olarak da zarar görürüz. Bu vaziyette; “Tosya’ya pirince giderken, evdeki bulgurdan olmak işten bile değildir.”
Soruların havada uçuştuğu, cevapların bulunamadığı ortamlar, karanlık ortamlardır. Kurt işte böyle dumanlı havaları çok sever. Kurda-kuşa yem olmadan, önümüzün ve kafamızın aydınlatılması elzemdir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.