Serdar Arseven

Serdar Arseven

Aferin Kemal Gümüş!..

Aferin Kemal Gümüş!..

Kemal Gümüş son derece başarılı bir muhabirimiz.
Bugüne kadar özellikle “vatandaşa kapalı alanlardaki faaliyetlere” ilişkin yüzlerce habere imza attı.
“Askerî helikopterle piknik!” haberi ona aitti.
“Kimin yakını ne zaman, nasıl çürük aldı?..” listesine de onun azmi sayesinde vâkıf olduk...
Bir dolu haber…
Şimdi de…
“Emekli Paşalar için muhteşem kompleks” haberiyle dikkat çekti Kemal.

Masabaşından değil de olayın merkezinden bildiren, kelleyi koltukta dolaştırmaktan haz alan muhabiri, farklı bir yere koyarım.
Vakit’in hem İstanbul, hem de Ankara haber merkezlerindeki arkadaşların büyük bir bölümü bu niteliktedir.
Kemal Gümüş de böyle bir arkadaştır.
Onun bu özelliğine, “Sınır karakolları parasızlıktan yapılamıyor iddialarının ortaya atıldığı bir ortamda, İstanbul’daki Fenerbahçe Orduevi bünyesinde muhteşem bir tesis yükseliyor!..” haberini hazırlamak için birlikte çalıştığımızda, yakından şâhit oldum.
Gerekli belgeleri çıkartabilme ve fotoğrafları alabilme mücadelesi esnasında yaşananlar, uzun yıllar sonra anlatılmaya lâyık hatıralar.

Bunlar son derece hayırlı faaliyetler…
TSK gibi üzerine titrediğimiz bir kurumun “mümkün olduğunca” şeffaflaşmasına katkıda bulunuyor Kemal gibiler.
Onun gibi medya mensuplarının faaliyetleri sayesinde kendisini daha iyi ifade etme şansı bulabilir TSK yönetimi.
İşte Kemal’in sunduğu fırsat;
Çıksın ve bu büyük harcamalara sebep olan “zaruretleri” açıklasın ilgili kurum.
Vakit böyle bir imkânı sunuyor…
Daha ne yapsın.
Milletin değerlerine saygılı olan, kendisine emanet edilmiş her bir kuruşun üzerine titreyen; cuntacılık, darbecilik gibi “kirli işlere” bulaşmayı aklının ucundan bile geçirmeyen ve dahi bu tür faaliyetleri hayatını tehlikeye atma pahasına deşifre etmeye çalışan “faziletli” askerin başımızın üstünde yeri var.
Faziletlilerle diğerlerinin ayrışması için de…
Dürüst ve çalışkan medya mensuplarına ihtiyaç var!..
Öyle değil mi, Muhterem Başbuğ Paşam?..

Efendiiiim…
Kemal’in Türkiye’deki “Orduevi tablosu”na dair yeni bir habere imza attığını söylemiştik.
“Sınır karakollarının maddi yetersizlikten dolayı taşınamadığı”(!) bir memlekette, “Emekli Paşalar” için “bir kompleks daha” inşaa edilmiş…
Maliyet: -eski parayla- 32 trilyon 750 milyar!..
Ayrıntılara bakacak olursak;
“Her biri 198 m2 olan (4+1+Ebeveyn Banyo+Soyunma Odası+Kiler) dairelerde; Salon (60 m2), Mutfak (18 m2), Yemek Odası (19 m2), Ebeveyn Yatak Odası (20 m2), Soyunma Odası (8 m2), Oturma Odası (18 m2), Yatak Odası (12 m2), Giriş Holü (20 m2), Kiler (3 m2), Ebeveyn Banyosu (5 m2), Banyo (6 m2), WC (3 m2), Balkon (10 m2)'dir. Giriş Holü, Banyo-WC ve Mutfak yer döşemelerinde Porselen Seramik, Diğer Yatak Odaları ve Salonda iroka (ithal) parke, duvarlarda saten boya, kapı ve pencerelerde Limba (İthal) ağacından doğrama yapılacak şekilde standartların üstünde lüks ve ithal malzeme tercih edilmiş.”
Ve bu arada:
“Sırf numune seçmek için 30 bin TL (eski parayla otuz milyar) harcanması” da karara bağlanmış!..”

Kemal Gümüş’ün haberinde, denizle birleşik muhteşem kompleksin “ruhsatsız” olduğunu ortaya koyan bir rapordan bahsediliyor.
O tarafı benim için fazla önemli değil.
Ben paramın peşindeyim.
Benden her ay çatır çatır para kesen devlet, trilyonları “Emekli Paşa lüksüne” aktarıyorsa, bu benim derdim olur!..
“Niçin” diye sormak da gazeteci olarak görevim!..

Fenerbahçe Orduevi’ne “Emekli Paşalar” için yapılan eklemeye 32 trilyon 750 milyar harcanmasını “çok da önemli bulmayanlar” olabilir.
Bu dostlarımızın dikkatlerine, Kemal’le birlikte hazırladığımız bir başka haberi sunmuş olalım.
Hani yukarılarda bir yerlerde, “gerekli fotoğrafları alabilmek bir hayli zorlu süreçlerden geçmek mecburiyetinde kaldığımızı” belirtmiştik ya…
O haberden bahsediyorum.
Ele aldığımız, bugünlerde “hizmete” açılması beklenen bir başka “güzellik”ti…Üstlenici firma, “imtiyazlı sınıfa” sokaktaki vatandaşın hayâl bile edemeyeceği imkânları zaten sunmakta olan Fenerbahçe Orduevi’ne yapılan ilavenin özellikleri şöyle sıralıyordu:
¥ 145 adet çift yataklı oda, 42 adet çift kişilik yataklı oda, 26 adet suit oda, 3 adet özel daire olmak üzere toplam 216 oda ve 426 yatak kapasiteli, 23.000 m2 toplam inşaat alanına sahip otel bloğu ve 500 ton kapasiteli su deposu.
¥ “Otel”in ihtiyacını karşılamak üzere 136 araçlık kapalı ve 56 araçlık açık olmak üzere toplam 192 araç kapasiteli otopark.
¥ Bodrum, alt zemin, üst zemin, 3 adet normal kat ve teras kattan oluşan 4420 m2 oturma alanına ve 22 metre yüksekliğe sahip otel bloğunun Marmara Restoran’a bağlantısı maksadıyla tüp geçit.
¥ Özel odalarda (84 m2) yatak odası, banyo, hazırlık odası, oturma ve çalışma odaları; suit odalarda (45 m2) yatak odası, oturma odası, banyo ve hazırlık odası; çift kişilik yataklı odalarda (24 m2) yatak odası ve banyo.
¥ Banyoların döşeme ve duvar kaplaması seramik, tavanı ise perfore alüminyum asma tavan; odaların döşeme kaplaması halı, tavanı alçı panel asma tavan üzeri plastik boya.
¥ Özel oda, duvar kaplaması, dekoratif duvar kağıdı, diğer odaların duvarları ise yarı mat yağlı boya.
Vesaire vesaire…
Evet, bütün bunları biz yazmasak, sokaktaki vatandaş bilmeyecek...
Sokaktaki vatandaş, yani “harcamaları finanse eden vatandaş” kimin, nereye, ne kadar ve niçin para harcadığını bilsin mi, bilmesin mi?..
Biz “bilmesinde fayda var” diyoruz!..
MİLLETVEKİLLERİ ÇOKTAN TERKETTİ AMA!..
Efendim…
Yazıyı bağlarken…
Hatırlatmak isterim ki;
Milletvekilleri lojmanlarını terkedeli 7 yılı aşkın zaman oldu.
Beklenti; bu havanın diğer “imtiyazlı” sınıfları da etkilemesiydi.
Ve “hep birlikte tasarruf” hamlesinin gerçekleşmesiydi…
Heyhaaat;
Vekiller çıktı gitti ama peşlerine takılan olmadı!..
Şu “kamu saltanatını” şöyle derinden bir kurcalasak mı ne yapsak!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi