Sayın Akşener’den beklentim?..
TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul mebusu Akşener...
O süreçte “Sabetaycı Somali Grubu”nun kirli operasyonuna en fazla direnç gösteren DYP’li olarak öne çıkıyordu.
“Yalı çetesi”nin içinde “ayrık otu” gibi duran ve adeta “hizmetçi kız” muamelesi gören Akşener, farkını zamanı geldiğinde ortaya koydu.
O sütü bozuk süreçte, “bedel ödemeyi göze aldığı”...
Ve ailesiyle birlikte büyük bedeller ödeyeceği bir çetin mücadelenin içine girdi.
•
Akşener’le sohbetimiz esnasında, o “fırtınalı” günlere geri döndük.
Konunun açılmasına vesile, “Bülent Arınç’a suikast teşebbüsü” idi...
Kimileri, “uydurma” dedi; kimileri “AK Parti’nin yeni bir tavşana bak operasyonu”,
“Kurumları ve özellikle de bir Kurum’u yıpratmak için kurgulanmış senaryo” filan.
•
Meral Akşener ise...
Görmüş geçirmiş, 1000 türlü darbe tezgahının en az 999’una muhatap olmuş bir “politikacı” olarak “Hayır”ı çekti:
“Sayın Bülent Arınç ciddi bir devlet adamıdır. Sözüne her zaman itibar edilir dürüst bir devlet adamıdır. O boş konuşmaz!.. Yalan söylemez!.. Ben onu takdir ederim.”
Akşener’den güzel bir tavır değil mi?..
•
Sohbet iyiydi...
Sorduk:
“Ne dersiniz, bu devirde bile böyle karanlık tezgahlar kurulur mu?.. Suikast teşebbüsü filan?..”
Dedi ki;
“Soruşturma devam ediyor. Bu aşamada söylenecek her söz hukuku yaralar. Ancak, Sayın Arınç’ın söylediklerini dikkatle takip etmekte yarar var.”
•
Sayın Akşener; “28 Şubat tezgahları”ndan bahisle bir dolu “kirli eylem”den bahsetti.
“Gözetleme” faaliyeti bunların en basitiydi...
Bülent Orakoğlu’nun “Ben o zaman Emniyet İstihbarat Daire Başkanıydım. O dönemde İç İşleri Bakanı Meral Akşener’i takip eden bir ekip vardı. Biz o zaman onları enterne etmiştik, almıştık. Bu, medyada gündeme bile gelmemişti. O dönemde Meral Akşener takibi gibi çok sayıda faaliyet deşifre edilmişti” diyerek açık ettiği faaliyetleri doğrulamakla kalmayıp... “Söylenenlerin eksiği var fazlası yok” diyen Akşener; O “fazla”ya dair bir de misal verdi:
“Hırsızlar bizim eve girmiş!.. Hırsız dediysem... Öyle hırsızlar ki, eve giriyorlar, zamanları bol. Ama tek bir şey almıyorlar!.. Evimizi merak etmişler; bir şeyler bulabilir miyiz demişler! Bu hırsızlar, belgelerle ilgilenen hırsızlar!.. Kendi çaplarında entelektüel hırsızlar!..”
•
Sayın Akşener’e “Size suikast hazırlığı oldu mu, böyle bir bilgi geldi mi ya da böyle bir şeyden şüphelendiniz mi?” diye sorduk.
Şöyle cevap verdi:
“O dönemde çok şey oldu. Bu söylediğiniz de... Kazığa oturtma tehdidiyle açığa vuruldu. Böyle duygular taşıyorlardı. Tabii biz orada gereken cevabı verdik. Söyleyen söylediğine pişman oldu. Bugün biz buradayız. Onlar nerede?!”
•
Sayın Akşener’in özellikle “Bülent Arınç’a yönelik sözlerini” ziyadesiyle önemsedim.
Meselelere sadece mensubu olduğu partinin gözlüğü ile bakmıyor...
O gözlüğü var mutlaka ama bir de “Adalet-Hukuk” gözlüğü var...
“Darbe sürecini bizzat yaşayan”, dahası “darbecilerle çata çat mücadele eden” bir politikacı olarak bu işlerin üzerine kararlılıkla gidilmesi gerektiğinin altını çizen Meral Akşener’in varlığı ve şu andaki konumu önemli bir fırsat oluşturmakta.
•
Akşener, bir MHP’li olarak AK Partililer ve Milli Görüşçülerle de diyalog halinde olan bir isim.
Gerilimin yükseldiği ve “Meclis içinde uzlaşmanın elzem olduğu” şu kritik günlerde, Meral Akşener gibi “yapıcı” bir MHP’linin önemli bir işlev üstlenmesi beklenebilir.
AK Parti’de, “Meral Akşener’in muadili” olabilecek birkaç isim biliyorum.
Türkiye’nin içinden geçtiği bu kritik süreçte, “Ne kadar çok gerersem o kadar çok oy alırım” hesabının önüne “darbecilerin kökünü kurutmak” gibi bir “vatan hizmeti”ni alan politikacılara ihtiyaç var.
•
Etkili pozisyondaki bir hanımefendinin “tarafları bir araya getirip uzlaşmaya zemin hazırlama çabasına” girişmesi iyi olmaz mı?..
Şöyle bitirelim:
Sayın Akşener’den, o karanlık süreçte ortaya koyduğu performansı tekrarlamasını beklemek haksızlık mı olur acaba?..