Müftüoğlu Balıkesir’i salladı
28/Şubat sabahı ezân-ı Muhammedi Beylerbeyi Hamid-i Evvel Câmiinin minârelerinde o yüce dâveti âsumana salan sâda, dalga dalga yayılırken, fâkir Sayın Müftüoğlu'nun kapı zilini çalıyordu. Kapıdan bindiğimiz taksi ile Yenikapı'daki İDO iskelesine Bandırma seyahatini yapmak üzere geldik. Sevgili kardeşimiz Mehmed Başar hazır ve nâzırdı.
Güzel geçen bir deniz yolculuğu yaptık. Bandırma'ya indiğimizde Balıkesir SP İl Başkanı Sayın Ali Ataç Hocam, Bandırma İlçe başkanı, ilçe idâre kurulu üyeleri, gemi çıkışında
karşıladılar. Bizi hemen pek güzel peynir ve çorbaların bulunduğu bir kahvaltıya aldılar. Akabinde Bandırma mahalli gazetelerinin temsilcilerinin katıldığı basın toplantısında sayın Müftüoğlu yarım saat süren gerek 28/Şubat gerekse içinde bulunduğumuz ahvalin vahametini ortaya koyan ve AKP iktidarını gayri muktedir bir kalabalık olarak vasıflandırması basın toplantısına katılanların tasvib ettiği anlatım oldu. İl başkanı Ali Ataç Hocamız direksiyona oturdu ve bizi bir saat içinde Balıkesir'e ulaştırdı.
Sayın bakanım Susurluk'a geldiğimizde Yörsan fabrikasının sendikalı 400 işçiyi işten çıkarması hasebiyle uzun zamandır devam eden hak grevinin sahibi işçileri gördü ve arabayı hemen onlara yanaştırttı. Bendeniz hemen sayın bakanımı takdim ettim. Mazlum kardeşlerimiz hemen etrafımızda halka oldular.
İsmail Bey; milli görüşün işçi ve işveren hakları ve hukuk devletinde kanunların hukuka uygunluğunun ve yerine getirilmesini ortaya koyarak işvereni yanlışından dönmeye, işçiyi de en ufak gayri kanuniliğe başvurmamalarını hatırlattı. Hakk'ın gâlib geleceğini ifade etti.
Balıkesir'de ise Karesi tv'de Dobra Dobra programında yayımlanmak üzere yazar Zikri Evner, Adalet eski Bakanı ve SP genel idâre kurulu üyesi İsmail Müftüoğlu ile bir saat süren 28/Şubat postmodern darbesinin arka plânını konuştular.
SALİH TOZAN KüLTüR MERKEZİNDE
Salih Tozan merhum Türk sinema ve tiyatro sanatının kıymetli karakter aktörlerinden ileri gelenlerinden biridir. 1914'de Balıkesir'de dünyaya açtığı gözlerini, 16/Şubat/1963'de İstanbul'da bir daha açılmamak üzere kapadığında henüz 49 yaşındaydı. Daha kırk yaşlarındayken görüntüsü yetmiş yaşında bir ârif insan portresi vermekteydi. Sahne ve perde hayatının o yıllarda bugünle kıyas edilemeyecek zorluklarının neticesiydi fizyonomisinin gösterdikleri. Balıkesir'in vefakâr ve san'at dostu insanları bu aktörü mânen yaşatabilmek için, pek güzel bir şekilde inşa ettikleri Kültür merkezine bu zâtın adını vererek vefâ göstermişler.
Bu salon geçtiğimiz Perşenbe gecesi târihi bir konferansa sahne oldu. Lebâleb doldu. Zira 28/Şubat/1997 Postmodern darbe mağduru olan ülkemizin yeniden büyük Türkiye olma yolunun milli görüşten geçtiğini beş yıldızlı bayrağı altında haykıran gür bir sesin kulakları çınlatan ve her kişinin milli görüşle dolu olduğunu ifade eden cümleler, makineli tüfek namlusundan çıkan mermiler gibi, dimağlarda düşünce inkılabına pencere açma te'siri bırakıyordu.
Aradan geçen onbir yıl sonunda, ülkemizin bugün içinde bulunduğu durum, 1914/1918 savaşının neticesinde geldiğimiz perişan vaziyetin, bir benzeri olduğunu ifade eden mikrofondaki hatip, Adalet eski Bakanlarımızdan Muhterem İsmail Müftüoğlu idi.
28/Şubat organizasyonunun dış güçler ve içerideki işbirlikçilerle, Siyonist-masonların talimat ve yönlendirmeleriyle insanımıza yaşatılırken, tahmin edilemeyecek surette büyük ekonomik sıkıntıları teker teker ortadan kaldıracağı belli olan Refah-Yol hükümetini koyulduğu doğru istikametten alıkoymak tezgâhlarının nasıl geliştiğini, RP'si içindeki işbirlikçilerin, bu tezgâhlar karşısında sıkılı yumruk gibi olmaları gerekirken, Abramovitz'den, Graham Fuller'den, Alan Makovski'den ve de Talat S.Halman'dan talimat almak suretiyle ihanet çenberini teşkil edenler, o sıralarda Anayasa Mahkemesi karşısında Hakk'ı savunmakta olan Erbakan ve arkadaşlarına, Sezar'ı vuran, Brütüs kesilen yenilikçiler ve hempalarının yaptıklarını anlatıp, bunların delillerini de göstermek suretiyle iknaya gayret gösteriyor ve bu gayret dinleyiciler arasında makes buluyordu. İki saatlik konuşma tamamlandığında, toplantıya katılanlar artık 28/ Şubat meselesinde harekâtın tertipçileri ve tatbikçileri kadar bilgiye sahip olmuşlardı. çok kişi biz niçin İsmail Bey'i şimdiye kadar bu mevzuuyu konuşması için dâvet etmedik diye hayıflanıyordu. Değerli kardeşim, zarif insan Mehmet Başar, salondan çıkanların bu konuşmalarından duymuş olduklarının sevincini yaşıyordu. Bize yakınlıklarını esirgemeyen Balıkesir İl Başkanı Ali Ataç, Recep Orhan, Kadir Kılıçarslan, Mustafa Başkurt, Muharrem Arslan, Mehmed çabuk, Bilal Güngören ve de Sayın Balıkesir Vâli Yardımcısı Azmi Yeşil beyefendiye ve de, sis yüzünden iptal olunan Bandırma/İstanbul seferi yüzünden Mudanya'ya uçuran Murad Bey evlâdımızı anmadan geçemiyorum. Haftaya bu mevzuuya ve SP İstanbul İl Kongresine temas ederiz İnşaallah..
Bize gelenler: Fütüvvet yayınlarından kıymetli yazar Mustafa çelik Beyefendinin, "Nasıl bir Allah'a İnanıyoruz?(4.baskı), "Nasıl Bir Peygamber'e İnanıyoruz", "Nasıl Bir Kitab'a İnanıyoruz?", "Nasıl Bir Din'e İnanıyoruz?" ve de yine "Tesettür Şuuru(2.baskı)" isimli kitapları ile Muhterem Münib Engin Noyan beyefendi kardeşimin "Hadis Günlüğü" adlı değerli çalışması MiM yayınlarınca, Cesur Savcı Gültekin Avcı Beyefendinin "Genelkurmay Cumhuriyeti" adlı çalışması da Metropol yayınlarınca neşredilmiş kitapları Ziya Gündüz adlı sevgili bir dostumuz kargo ile göndermiş. Her bir kitap, emek mahsulü ve ciddiyeti hayati olup, satır satır çizilerek okunmalı diyorum. Fiemanillah.
İrtibat:
0542 497 03 27
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.