Mustafa Çelik

Mustafa Çelik

Tesettür adet değil, ibadettir / 2

Tesettür adet değil, ibadettir / 2

Soytarıların sosyolog kabul edildikleri bir ülkede sosyal problemlerin çözümünü sosyologlara havale etmek, sadıklarla beraber olma mesuliyetine ihanet etmektir. Sadık olanlar, mü’min olanlardır. Mü’minlerin kardeş oldukları da nass-ı Kur’an ile sabittir. Allahû Teâla buyuruyor: "Müminler ancak kardeştirler. öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz." (Hucurat Sûresi/ 10) Müminler birbirlerinin kardeşleri oldukları için her zaman birbirlerini desteklerler, korurlar, birbirlerinin aralarını Allah’ın dinine göre düzeltirler. Birbirlerini düşmana teslim etmezler ve birbirlerini dışlamazlar. Firavuni engelleri hep beraber dayanışma halinde aşarlar.
Sahih iman ve Sâlih amel kavgasını veren sadıklar, birçok eziyetlere, baskılara, hakaretlere, işkencelere, hapislere, asmalara ve kesmelere rağmen, hiç taviz vermeden gayelerine ulaşıncaya kadar, yılmadan, korkmadan kötüleyenlerin kötülemesine, kınayanların kınamasına aldırmadan çalışmalarına devam eden kimselerdir. Dünyada sadıklar kervanı Allah (cc)'ın bir nurudur, istemeyenler bu nuru ilahiyi söndüremeyeceklerdir. Allah (cc) şöyle buyuruyor: "Onlar ağızlarıyla Allah'ın (cc) nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kafirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır." (Saf Sûresi/ 8)
çağdaş Firavunların, Nemrutların bütün plan ve projelerini sakatlayıp ortadan kaldıran şey, sadıkların sadakatidir. Firavunların, Nemrutların izinde giden itler ürüyecek ama Hz. Muhammed (sav)’in izinde giden sadıklar kervanı yılmadan yoluna devam edecek. Kâfirler, münkir ve müşrikler istemese de Allah’ın emrettiği hükümler Müslümanların hayatlarında geçerli olacaktır. çünkü Allah’ın hükümleri müminlerin hayatlarını düzenlemek ve onların hayatlarında geçerli olmak için gelmişlerdir. Buna karşı çıkanlar yorulduklarıyla ve kazandıkları günahlarıyla baş başa kalacaklardır. Yalanlarla, yasalarla, yasaklarla Allah’ın hükümlerine tahdid getirenler veya onları hayatın taşrasında tutmaya çalışanlar, bulutlara karşı havlayan köpekleri andırırlar. Şu bir hakikattir ki; köpeklerin havlaması, bulutlara zarar vermez!
Yeryüzünde Firavunluğa, Nemrutluğa oynayan bütün sosyal ve siyasal güçler, kuvvetler, keyfî, küfrî ve cebrî idareler, Allahû Teâla ile savaşmaktadırlar. Böyle güçlerden yana tavır koyanlar, Firavunların, Nemrutların kölelerini çoğaltanlardır. Altını çizerek diyoruz ki; zorla ve insanları aldatarak idareleri ele geçirip insanlara zulmeden zalim idarecilerden korkarak, onların zulmünden kurtulmak için, onların tarafını tutup, onlara meyletmek, doğrudan doğruya İslâm dininden istifa etmektir. Allah korkusuyla bütün korkuları yenemeyenler, kullara kul olmaktan kurtulamazlar. Allahû Teâla buyuruyor: "İnsanlardan korkmayın, benden korkun. Ayetlerimi az bir bedel karşılığında satmayın. Kim Allah (cc)'ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse işte onlar kafirlerin tâ kendileridir." (Maide Sûresi/ 44)
Biz mü’minler için Allah korkusu, yeryüzünün en büyük emniyet kanunudur. Yürekleri Allah korkusunu kuşanmış olanlar, sadıkları yalnız bırakmazlar. çağdaş Firavunların, Nemrutların tehditleri, korkutmaları karşısında İlahi emanete karşı sadakatini ortaya koymuş olan sadıklarla beraber olmayanlar, kullara kul ve köle olanlardır. Meselâ günümüzde genelde İslâm coğrafyasında özelde ise ülkemizde Allahû Teâla’nın tesettür emrine karşı sadakatini ortaya koymuş mü’min kızların ve kadınların tesettürünü yasal yalanlarla kamusal alanda yasaklamaya kalkışanlardan yana tavır koyanlar, büyük bir yanlışın içindedirler.. Altını çizerek diyoruz ki; mü’mine kız ve kadınların tesettürü siyasetin değil, imanın sembolüdür. Tesettürü yasaklayanlar, imanı yasaklamaktadırlar. Dolayısıyla tesettür meselesinde sadakatini ortaya koymuş tesettürlü kadınlardan yana tavır takınmak, sadıklarla beraber olma mesuliyetimizdendir. Müslüman olarak bu mesuliyetimizi yerine getirirken M. âkif Ersoy’un şu dizesini göz önünde bulundurmalıyız.
“Kızımın iffeti batıyor rezilin gözüne
Acırım tükürüğe billâh, tükürsem yüzüne!”
Yüzüne bile tükürmeye değmez zorbalara aldırmadan sadıklarla beraber olmaya devam etmeliyiz.
Şunu bilelim ki; sadıkların dayanışması, çağdaş Firavunların engellemelerini sone erdirecektir.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Çelik Arşivi