Özel Kuvvetler'de arama ve hukuk devleti
İki gündür Özel kuvvetler karargahında aramalar yapılıyor. Bir kaç yıl hatta birkaç ay öncesine kadar böyle bir gelişmeyi hayal etmek bile mümkün değildi. Hukuk devletinde hukukun denetleyemediği kör noktalar olmaz. Askerle ilgili alanların tamamı yakın geçmişe kadar destur alınmadan girilemeyen alanlardı. Şimdi hakimler, savcılar rahatlıkla arama yapabiliyor, hakkında suç isnadı olanları rütbesine bakmadan göz altına alabiliyor. Bu, Türkiye’nin demokratikleşmesinde önemli bir merhaledir. Dünyanın elli yıl önce vardığı bir noktaya biz yeni, yeni varabiliyoruz. Aramalarda askerin olumlu davranması, en azından zorluk çıkarmakta fazla ısrarcı olmaması biraz da askerinde dünyadaki eğilimleri iyi okuduğunu, uzun süre bu rüzgara direnemeyeceğini gösteriyor.
Ordu, her millet için önemli bir kurum. Zor Coğrafyalarda bulunan ülkeler için ise daha önemli bir müessese. Yaşadığımız Coğrafyanın bizi icbar ettiği güçlü ordu ihtiyacını kimse inkar edemez. Ama güçlü bir ordu güçlü bir Millet’le mümkündür. İnsanını parçalara bölen,kimine hain kimine düşman muamelesi yapan bir Ordu’nun malik olduğu silah gücü ne olursa olsun o ordu güçlü bir Ordu değildir. Milletini arkasına alamayan, onların sevgisini, saygısını kazanamayan bir ordu zayıftır. Devleti sevmenin yolu bile milleti sevmekten geçer. Devletin güçlü olması, bütün vatandaşlarını sevgiyle bağrına basmasına ve onlar tarafından sevilmesine bağlıdır.
Türkiye’de yıllarca herkes horlandı. Sırayla toplumun tüm katmanları düşman ilan edildi. Herkes şu veya bu şekilde mutlaka askerin, devletin sillesini yedi. Sonunda en hayati kurumlara güvenmeyen ve bu güvensizliği o kurumların hataları yüzünden edinen büyük kitleler meydana geldi.Astığım astık, kestiğim kestik düzeni halkı devlete yabancılaştırdı. Şimdi yargı yavaş, yavaş bu efendiler-Köleler düzenini kırmaya onun yerine bir eşitler nizamı getirmeye çalışıyor. Hukuk bunun manivelasıdır. Yargı görevini doğru yapar, darbelerin, darbecilerin partneri olmaktan vaz geçerse daha güçlü bir Türkiye ideali bir hayal olmaktan çıkar. Güçlü ordu da böyle bir Türkiye’den çıkar.
Özel kuvvetlerde yapılan aramayı –askerin kurumsal varlığına- saldırı olarak niteleyenler olacaktır.İstismar, kışkırtma Türk medya’sının en önemli vasıflarından biridir. Ancak bu olay TSK'yı yıpratmamış, bilakis, Hukuka saygı gösterilerek gereken kolaylığın gösterilmesi askerin kar hanesine yazılmıştır. Kimse askerin düşmanı değil. Ama askerin içinde de tıpkı diğer kurumlarda olduğu gibi millete düşman onun iradesine saygısız unsurların olabileceği muhtemeldir. Hukuk işletilir, illegal ilişkileri olanlar ayıklanırsa bundan herkes istifade eder. Bu arama durup dururken yapılmadı. İki askeri personelin Genel kurmayın bile açıklamakta zorlandığı bir şekilde yakalanması böyle bir sonucun ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Türkiye hukuk devleti yolunda mesafe aldıkça bazı problemlerini çözmesi daha da kolaylaşacaktır.