Y. Bülent Bakiler

Y. Bülent Bakiler

Alevilik-Sünnilik üzerine

Alevilik-Sünnilik üzerine

2009 yılının son cuma namazını, Kadıköy/Selamiçeşme Camii’nde kıldım. Orada dinlediğim bir vaaz, dikkatimi çekti. Çünkü Hoca efendilerden biri, Alevi-Sünni konusunu anlatıyordu. Milletimizi derinden ilgilendiren çok önemli bir meseleyi dosdoğru bir şekilde ve aynı zamanda, büyük bir cesaretle ele alıyordu. Benim, çok uzun yıllardan beri büyük bir istekle beklediğim bir açıklama, ilk defa cami kürsüsüne getiriliyordu. Doğrusu hem çok sevindim, hem de çok merak ettim.
Hiç bilmediğimiz veya çok az bildiğimiz bir konuda cami cemaatini aydınlatan bu vaizimiz acaba kimdi? Vaizimiz merkezi bir yerden konuşuyordu. Merakımı gidermek için Kadıköy müftümüzü aradım. Öğrendim ki, o güzel vaazı veren vaizimizin ismi: Ahmet Konuk’tur...
Şimdi bu yazıyı yazmadan önce oturup hesapladım. Bu yaşıma kadar en az, üç bin defa cuma namazına gittim. En az üç bin defa vaaz dinledim. Fakat ilk defa, 2009 yılının son cumasında, sadece Türkiye’mizin değil, bütün İslam âleminin en önemli meselelerinden birinin bir cami kürsüsünden açıklanmasına şahit oldum. Bu çok mükemmel bir adım. Hayırdır inşallah.
Diyanet İşleri Başkanlığımız, Alevi-Bektaşi kültürünün önemli eserlerini neşrediyor. Görüyor ve zevkle okuyor, inceliyorum. Fakat dikkate almadığımız bir husus var. Biz, Kur’anın ilk âyetine rağmen maalesef okumayan bir milletiz. Batı dünyasında kitap, bir insanın ihtiyaç listesinin 18. sırasındadır. Bizde ise 122. sırada. Batıda bir kişiye, bir yılda basılan kitaplardan 17 kitap bizde ise 17 kişiye bir kitap düşmektedir.
Batı dünyasında 4 bin 500 kişi için bir kütüphane vardır. Bizde ise 64.000 kişiye bir kütüphanemiz açıktır. Yani okumayan bir millet için, sadece birkaç bin kitap basmak, istenilen faydayı sağlayamayacaktır.
Elli yıllık tecrübelerime, araştırmalarıma, tesbitlerime dayanarak yazıyorum: Türkiye’mizde Alevi camia da, Sünni camia da büyük bir bilgisizlik içinde. Türkiye’de, Aleviler, Aleviliğin ne demek olduğunu bilmiyorlar; Sünniler de sünnetten yeteri kadar haberdar değillerdir. Kanaatime göre önce Ahmet Konuk gibi bilgili hocalarımız, Sünni camianın Alevilerle ilgili yanlış bilgilerini gidermek için, Türkiye çapında -camilerimizde- ciddi bir faaliyette bulunmalıdırlar. Devletimiz de okullarımızda Alevilik ne ise, nasıl ortaya çıkmışsa, hangi esaslara dayanıyorsa onu olduğu gibi öğretmelidir. Aleviler, Sünnilere, Sünniler de Alevilere karşı hiçbir düşmanlık duymayacak seviyeye getirilmelidir.
Aleviler, cemevlerinin ibadet yeri olduğunu ısrarla ileri sürüyorlarsa, Sünniler buna karşı çıkmamalıdırlar. Çünkü “dinde zorlama yoktur.” Yani Aleviler de Sünniler de bu memlekette adam gibi yaşamalıdırlar. Aleviler, “Yezid” suçlamasından, Sünniler de “kâfir” ithamından uzak kalacak bir seviyeye yükseltilmelidirler. Ahmet Konuk hocamızı bütün gönlümle tebrik ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Y. Bülent Bakiler Arşivi