PKK İle Böyle mi Mücadele Edilir?
Daha önce, Ordu Kuzey Irak’a niçin girmiyor diye eleştirenler, şimdi girdi diye eleştiriyorlar.Dün savunduğunu bugün öksürüp duruyorlar.
Ne yaparsanız yapın bazılarına yaranmanız mümkün değil.Hamuru muhalefet mayasıyla yoğrulmuş şirretin şirreti bir azınlık güruh var. Bunların işi gücü, eleştirmek, aşağılamak, yani tahrip etmek.
Normal eleştiri demokratik bir haktır.Herkes beğenmediği, onaylamadığı iş ve icraatları eleştirme hakkına sahiptir.Ama bu kadar met ve cezir, bu kadar iniş ve çıkış da olmaz ki! Dün söylediğini bugün inkar eder,bugün söylediklerinle dün savunduklarını kendi ağzınla çürütürsen bunun adı eleştiri olmaz. Bu, düpedüz karalamadır, bilerek veya bilmeyerek gri propaganda yapmaktır.
Asker Kuzey Irak’a gitti ve döndü.Şimdi Türkiye’nin sanki başka hiçbir meselesi yokmuş gibi asker eleştirilerin odağına alındı. Vuran vurana.. Niye döndünüz, ABD’mi emretti,orada ne yaptınız,hani PKK, gibi ipe sapa gelmez bir sürü soru.. Sanırsınız ki eleştiren beylerin tamamı birer kurmay subay ve askerlik sanatının şahikasında oturan isimler. Böyle olsa eleştirilerin bir anlamı olacak, ama böyle değil..
Türkiye önemli bir süreçten geçiyor. Sadece şu son birkaç gün içinde etrafta olup bitenler bile ne kadar itidal ve akıl ile hareket etmemiz gerektiğini gösteriyor. Gazze’de ABD destekli İsrail, Filistin’lilere tam bir soykırım uyguluyor. çığlıklar yeri göğü titretiyor ama Batı dediğimiz vicdanı olmayan dünyadan tek bir itiraz sesi gelmiyor. Halbuki Türkiye’nin yüzde yüz haklı olduğu kuzey Irak operasyonu aynı sessizlikle karşılanmamış, kerhen verilen sabırsız bir destek, daha bir hafta bile olmadan nihayete ermiş, homurtular başlamıştı. İsrail tam altmış yıldır Filistin’de sivilleri vuruyor,kan içiyor,kanla besleniyor ama kimsenin kılı kıpırdamıyor. Buna karşılık,Türkiye tek bir sivile bile zarar vermeyen başarılı bir operasyon yapıyor,lakin aynı sabır ve tahammülün milyonda birini bulamıyor. İsrail’e öyle bize böyle..Bunları anlamalı,eleştirirken de, alkışlarken de ona göre davranmalıyız.
PKK ile mücadelede Türkiye bugüne kadar bir çok taviz verdi. Akan kanı durdurmak için, bir sürü yasal düzenleme, sosyal, siyasal atılımlar yaptı.Bölgenin ekonomik gelişmesini sağlamak, hayat standartlarını yükseltmek için önemli adımlar attı..Buna rağmen terör kana doymadı,verdikçe istemeye,aldıkça azgınlaşmaya devam etti.Şimdi yine sağda solda yeni paketlerin açılması,yeni açılımların yapılması için –milli bütünlüğümüz adına- sözde duyarlılık gösterdiğini söyleyen yazar çizer takımının çağrıları duyuluyor..Hadi bir paket daha, hadi bir paket daha diye çırpınıp duruyorlar.Bölgenin problemleri, PKK için değil ama zaten siyaset kurumunun vazifesi olduğu için çözülmelidir.Ancak hiçbir bölgeye terör var diye ayrıcalık tanınamaz. Bu terör örgütüne itibar kazandırmaktır.Bölge insanının kafasına, bütün bu kazanımların, terör örgütü yüzünden kazanıldığını kazımaktır.
Bugüne kadar çok da faydası olmadığı görülen paketler,Türkiye’nin her şeye rağmen Teröre karşı en etkin mücadeleyi silah ve diplomasi yoluyla vereceğini gösteriyor.Ayrıca terör örgütünün artık kimlik mücadelesi veren bir örgüt olmadığı, kucaktan kucağa dolaşan ve Türkiye’ye karşı yürütülen bir savaşın bir parçası olduğu bir gerçek.Onun için harekatı bahane ederek her türlü teröre karşı Türkiye’nin elindeki en güçlü silah olan Ordu’nun yıpratılması, operasyon yapmaktan ürker, korkar hale getirilmesi doğru değildir.Vatanseverlik bazen de susmaktır.