“Yahudi küstahlığı” ve “Tank tamirinde Yahudi tercihi
Küstah Yahudi, Büyükelçimiz Oğuz Çelikkol’u, kendisinden daha “alçak” bir yere oturtmakla kalmayıp bu tavrından “gururla” bahsedince...
Ve dahi bizimkini “tokalaşmaya bile değer bulmadığını” söyleyince...
Amma üzüldük değil mi?..
Evet, fevkalade tahkir edici bir tavırdı.
Lâkin; “tank tamiri” işinde; “Suikast Silahı Uzi”leri üreten Yahudi firması IMI’a (Israel Military Industries) muhtaç durumda kalmamız, bence bin misli üzücü ve onur kırıcıydı.
Sen, tank tamirinde bile onları tercih etmek durumunda kalmışsan...
Adamlar da küstahlaşır böyle!..
TANK TAMİRİNDEN AÇILMIŞKEN!..
Bak sen gündemimize düşene:
Erhan Göksel’i bilirsiniz; son derece önemli bilgileri alır ve sık sık çarpıcı iddialarda bulunur.
“Bir buçuk yıl kadar önce ETÖ’ye ilişkin iddiaların yüzde 75’inin doğru olduğunu” söyleyerek, dikkatleri bir kez daha üzerine çekmişti.
Ergenekon’dan gözaltına alınan Göksel’in bu beyanı önemliydi.
Göksel, hep önemli şeyler söyler; antenleri sürekli olarak açık olduğundan ve her kesimden etkili unsurlarla diyalog halinde bulunduğundan...
¥
Bir süredir aklımızdan çıkmıştı. Hatırlatan bir “okuyucumuz” oldu.
Sağolsun; O’nun bir zamanlar “bazı takım önemli adreslere” gönderdiği “mesajlardan” bir demet yapmış...
İlginç sorular...
Üstelik üzerinde hayli durduğumuz “tank” meselesine ait...
Silivri Heyeti ilgilenir sanırım...
Ve tabii; Sayın Genel Kurmay Başkanım.
¥
Evet; lafı uzatmadan sorulara geçelim...
Erhan Bey’den “mealen”:
1- “Tankların İsrail’de modernizasyonu” ihalesinde, dönemin Savunma Sanayi Müsteşarı olarak imzayı basan kimdir?..
2- Bu ihale o zamanlar, (ilgili birim) tarafından reddedilmiş midir?..
3- Bu reddedişten altı ay sonra (30 Ağustos’ ta) bu imzayı atan “Müsteşar”; Kurmay Başkanlığı’na atanmış mıdır?..
4- Bu göreve atandıktan sonra, (daha önce reddedilmiş olan) ihaleyi onaylamış mıdır?
5- Bu zat... Hem Savunma Müsteşarı olarak ihaleyi “açmak”, hem de Kurmay Başkanı olarak “onaylamak” suretiyle... Aynı ihale için (farklı zamanlarda) iki imza birden atan “tek adam” olarak tarihe geçmiş midir?..
¥
Evet; soruları “mealen” vermiş olduk...
Bunları dikkatimize sunan “okuyucumuz” da kendince bazı sorular eklemiş:
1- Bu kişi, Silivri’deki davanın önde gelen sanıklarından mıdır?..
2- Tank ihalesinin İsrail firmasına verildiği sırada Tümgeneral olarak Kara Kuvvetleri Karargâhında görev yapan günümüzün MHP Milletvekili Erdal Sipahi, o dönemde bu işe karşı çıktığını söylüyor. Sipahi’nin, “Bu hatalı bir tercihti. Karşı çıkmamıza rağmen yukarıdan gelen emirle ihale İsrail firmasına verildi. Modernize etmek yerine yeni tanklar alınsaydı daha doğru olacaktı” şeklindeki ifadeleri ile Göksel’in soruları birleştirildiğinde, ortaya nasıl bir tablo çıkmaktadır?..
3- Tansu Çiller, Tofaş’ın devlet elindeki hisselerinin özelleştirilmesi sırasında teklif zarflarını açtığı iddiasıyla Yüce Divan’lık olmuştu. Bunu hatırlattıktan sonra sormuş olayım: Erhan Göksel’in “dördüncü” ve “beşinci” sorularının cevabı “evet” ise, Eski Müsteşar ve Eski Kurmay Başkanı hakkında yapılması icap eden herhangi bir işlem yok mudur?..
¥
İlginç bir mevzu değil mi?..
Bu “Yahudi firmasına tank tamiri” işinin üzerinde çokça durmak lazım.
Eğer, gerçekten de Türkiye bir “tank tamiri” işinde bile İsrail firmasına muhtaç durumda kalmışsa...
O zamanki ilgililer, tercihlerini bundan dolayı o yönde kullanmışlarsa...
Kullanmak mecburiyetinde kalmışlarsa...
Mesele yok demektir;
Oturup derdimize yanalım!..
¥
Yok öyle değilse...
Bu meselenin farklı boyutları varsa...
“Yenisi 3 milyon dolar olan 40 yıllık tankı, İsrail firmasına 4 milyon dolara tamir ettirmişiz!.. Şu anda, nerede oldukları meçhul 160 adet tanktan bahsediyoruz. En yenisi 1960 model olan 160 adet tanktan” diyenler, “gerçeklere” işaret ediyorlarsa...
Ve şu anda MHP’de siyaset yapmakta olan emekli tümgeneralimizin, “İşi İsrail firmasına vermek hataydı” şeklindeki sözleri “isabetli”yse...
Bu durumu bize kimler ve nasıl izah edecek?..
GENELKURMAY’IN TEHDİT HASSASİYETİ!..
Hemen belirteyim; geçtiğimiz günlerde buluştuğumuz bir “ortak arkadaş”; bugünkü TSK yönetiminin, “İsrail tehdidi” konusunda son derece “hassas” olduğunu öne sürmüştü.
Bu güzel.
Sayın Genelkurmay Başkanımızın, “hukuka saygılı” olduklarına dair beyanlarını da “takdirle” karşıladığımızı belirtmiş olalım.
Bugün üzerinde durduğumuz meselenin bir tarafında “Yahudi tehdidi” diğer tarafında da “Hukuk” olduğuna göre...
Genelkurmayımızdan “tank tamiri” meselesine, akıllarda tek bir soru bırakmayacak kadar net bir izah getirmesini beklemek hakkımız olmalı.
Özellikle; “Yahudi’nin iyice küstahlaştığı” şu günlerde!..