Meclis Onur Ödülü Muhsin Yazıcıoğlu’na Verilmeli
Türkiye Büyük Millet Meclisi, beş yıldır onur ödülleri veriyor. Bu yıl da birtakım isimler ilgili komisyonun önüne gelmiş. Gelen isimler arasında adını duyduğumuz kişi ise bu milletin evlatları için “Her vilayete üniversite açmayı ahlaksızlık” sayan İlber Ortaylı.
Malum şahıs; demokrasi, insan hak ve özgürlükleri, eğitim ve öğretim gibi konularda hep imtiyazlı yaşadığı için, bu ülke insanın ne çektiğini ne yaşadığını bilmeyebilir. Gayet normaldir ve hukuk üstü imtiyazlı kişilerden, ülkemizi tanımaları beklenemez.
Yine aynı isim; “Kendisini geliştiremeyen iktidarlara karşı darbe yapılmalıdır” diye de bir laf etmiştir. İktidarın ülkemiz ve milletimiz adına yapmak istediği her yeniliğe karşı direnenlerin darbeci zihniyetler olduğunu bilmeyecek kadar sıradan biri değildir bu şahıs. TBMM ise darbecilere geçit vermemek için vardır, kime ödül vereceğini bilmelidir.
Geçen hafta bu konuda TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil’e hitaben; “Bu nasıl iş” diye yazmıştım. Nevzat Pakdil’den herhangi bir açıklama gelmedi ama Malatya Millvetvekili Ömer Faruk Öz arayıp, malum şahsın veya başka isimlerin Meclis tarafından tespit edilmediğini, gelen isimlerin değerlendirildiğini söyledi.
Ben de zaten söz konusu kişinin, Meclis tarafından tespit edildiğini söylememiştim. “Ama onur ödülü alması için teklif edilen isimler üzerinde kırk ölçüp bir biçmenin gerekliliği” üzerinde durmuş, “TBMM’nin onur ödülü vereceği şahısları elekten geçirirken, kişisel ve özel hayatına da bakılmalıdır” demiştim.
Sayın Başbakanın tabiriyle adının önünde “Prof” olan kişinin, ekranda veya topluluk önünde konuşurken dikkatli davrandığı fakat ikili görüşmelerde son derece küfürbaz olduğu hep söylenir. Yakından tanıyanlar ve ikili görüşme yapanlardan bunları duyabilirsiniz.
Neyse geçelim. Esas yazmak istediğim bunlar değildi. Nevzat Pakdil’in ilgili şahsa onur ödülü verilmesi gibi herhangi bir çalışması veya düşüncesi olmadığını söyleyerek, onur ödülü almaya hak kazanmış ve mutlaka verilmesi gereken bir isimden söz edeyim.
Allah rahmet eylesin, Muhsin Yazıcıoğlu 2010 onur ödülü için layık isimdir. Tamam, BBP’nin genel başkanıdır, siyasi bir kimliği vardır. Fakat Muhsin Yazıcıoğlu’nun şahsiyeti ve düşüncesi, her türlü siyasi mülahazanın üstünde tutulmalı ve ödüle layık görülmelidir.
CHP ve onların ürünü olan küçük kesimler dışında, toplumumuzun bütünü, Muhsin Yazıcıoğlu’nun şahsında birleşmiş ve bütünleşmiştir. Muhsin Yazıcıoğlu’nu değerlendirirken, vazife yaptığı partinin genel başkanı olarak değil, helikopter kazasının olduğu günden, defnine kadar yaşananlara bakarak değerlendirmelidir.
İnsan hak ve özgürlükler mücadelesi adına, Muhsin Yazıcıoğlu’ndan daha büyük mücadele vermiş ve bu uğurda işkence görmüş kimse yoktur. Eğer ödül alacak isimler arasında “demokrasi,” “darbe karşıtlığı” ve “demokratlık” gibi kavramlara inanç aranıyorsa, rahmetli Yazıcıoğlu’ndan daha fazla inanan kimse yine bulanamaz.
Mesela siyasi ve özel hayatında, memlekete ve millete dair en ufak bir olumsuzluğu duyulmamıştır. Tüm ömrünü; milletin selameti, devletin güçlenmesi için harcamış bir isimdir. Yine TBMM’den gelip geçmiş milletvekillerinin hayatı gözden geçirildiğinde görülecektir ki Muhsin Yazıcıoğlu kadar temizine de rastlanamaz. Milletvekilliğine sığınarak devletten kuruş menfaat elde etmemiş isimlerin en başında yine rahmetli gelir.
Dini, dili ve ırkı ne olursa olsun, insana ve insanlığa, Türkiye’ye ve halka ideolojik gözlükle bakmayan her vicdan sahibi, bu ödülü almaya en uygun kişinin Yazıcıoğlu olduğunu söyleyecektir. Ne Ak Parti ne de MHP’lilerin itiraz edeceğini sanmıyorum.
Kısacası Muhsin Yazıcıoğlu, helal süt emmiş, helal ekmekle beslenmiş; anasını, babasını, vatanını, milletini, dinini, diyanetini bilen ve bildiğiyle amel eden bir kişidir. Hele bir de 28 Şubat sürecinde dik duruşuyla bütün ödüllere layıktır. Allah ondan razı olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.