Dünkü Vatan gazetesinin, ABD’nin küçük ama etkin gazetelerinden Pittsburg Post Gazette’sindeki bir habere dayanarak verdiği bilgiye göre Türkiye’de doğan veya Türkiye’de akrabası olan herkes terörist damgası yiyecekmiş.

“O etkili küçücük bir gazetenin haberi bizim müttefikliğimizi, stratejik ortaklığımızı, yöneticilerimiz arasındaki dostluk ilişkilerini bozamaz, yıpratamaz” denebilir.

Bu mantık inandırıcı da olabilir.

Ancak bu yirmi beş yıl içinde Türkiye Cumhurbaşkanlarının, Başbakanlarının, Genelkurmay başkanlarının “Amerika PKK ya destek veriyor, Cudi dağının tepesindekilere helikopterle silah ve erzak taşıyor, Kuzey Irak’taki PKK ya helikopterlerle dolar taşıyorlar” ifadeleri de yanlış anlaşılmış, aramızı bozmak isteyenlerce uydurulmuş olabilir.

04/10/2001 Anadolu Ajansının haberine göre ABD Sahil Güvenlik Komutanlığı’nca, ABD limanlarına gelecek yabancı bayraklı gemilerin önceden mürettebat listesini göndermedikleri takdirde limana alınmayacakları, ayrıca mürettebat arasında Türkiye’nin de dahil olduğu bir grup ülkenin tabiiyetinde olan gemi adamları bulunduğu takdirde, bu şahısların limana çıkışına izin verilmeyeceği konusunda aldığı kararda Afganistan, Cezayir, Komor adaları, Küba, Mısır, İran, Irak, ürdün, Kuveyt, Lübnan, Libya, Malezya, Maldiv adaları, Fas, Kuzey Kore, Pakistan, Filistin halkı, Katar, Suudi Arabistan, Somali, Güney Afrika, Sudan, Suriye, Tacikistan, Tunus, Türkmenistan, Birleşik Arap Emirlikleri, özbekistan, Yemen ve Yugoslavya ülkelerinin de yer aldığı öğrenildikten sonra Dışişlerinin girişimiyle “Bir yanlışlık oldu” denilerek Türkiye’nin listeden çıkartıldığı bildirilmişti.

Bu listede adı geçen otuz bir ülkeden yirmi sekizinde halkın çoğunluğu Müslüman. Bu listede Amerika’nın ezeli düşmanı olarak lanse edilen Rusya yok. çin ve Japonya da yok.

Amerika, Irak’ta Asurilerle iş yapıyor, Yezidilerle iş yapıyor, Kürtlerin Talabani gibi, PKK gibi din dışı kalmışlarıyla iş birliği yapıyor, Kürtlerden İslâmi hassasiyeti olan Şeyh Osman gibi insanları yok ediyor, ardından Amerikan severler “Amerika İslâm’a karşı değil, Yusuf İslâm’a karşı” diyerek dalga geçiveriyorlar.

“Efendim, İslâmi terörü önlemek istiyor” diyenler, Yusuf İslâm’ın terörist olabileceğini mi düşünüyorlar?

Asıl adı Stephen Georgidu olan, müzisyenlikteki adı Cat Stevens olan ve Müslüman olduktan sonra Yusuf İslam adını alan bu değerli insan, Türkiye’ye ilk gelişinde o güne kadar kimseye gösterilmeyen ilgiyi basın mensuplarımız bu değerli insana gösterirken içindeki İslâm’ın devinimini sergilemişti.

22/09/2004 tarihli gazete ve televizyon haberlerine göre işte bu Yusuf İslâm, Amerika’ya sokulmamış.

Televizyonlarımızdan biri “Amerika’ya İslâm girer fakat Yusuf İslâm giremez” diyerek Amerika’yla dalga geçiyordu.

Pop şarkıcısı Hıristiyan Cat Stevens, Müslüman olmadan önce onlarca kere Amerika’da konser vermiş. çılgınca alkışlanmış, müzik eserleri yüz binlerce satmış, Amerikalıların gönlünde taht kurmuş.

Şimdi Müslüman olunca Amerika’ya sokulmuyor.

Medyadaki bir elin parmaklarının sayısını geçemeyen Amerikan çıkarlarını korumakla görevli kişiler şimdi yine sıkıştılar. “Amerika İslâm’a karşı değil” diyorlardı.

Bu güne kadar eline silah almamış bir İngiliz Müslüman’dan niçin korkarlar?

Amerika’nın beyni olan Pentagon, darbeyi yediğinde Bush, “Haçlı seferleri başlayacak” demişti.

Hemen uzmanları yetişiyorlar ve “Efendimiz, biz Müslümanları sırayla döveceğiz. Hepsini karıştırma. Hepsini karşımıza almayalım” derler.

Amerika gezisinde iş adamlarımıza, siyasilerimize ve Dışişleri bürokratlarına uygulanan o terörist muamelesinden memnun olan bir tek insanımız yok.

Amerikan polislerinin, Türk kafilesini taşıyan otobüsleri durdurup, bagajlarını indirtip, köpeklere koklatmaları işini tasvip ederek “Ne mutlu bize, Amerikan köpekleri bizi kokladı” diyerek sevinen yok. Ancak “Bunu beklemiyorduk” diyenler, “İkiz kulelerinin yıkılmasından sonra depresyona giren Amerika’nın bilinçsiz tavırları olarak değerlendiriyoruz” diyerek nezaket gösterenler var.

Yıllardır başaramadığımız İslâm birliğini, İslâm düşmanlarının kırbacı başaracak. Renkleri, dilleri, ırkları, coğrafyaları ayrı olan ama dinleri bir olan bu insanların hepsine birden düşmanlık yapmaları Müslümanların gözlerinin açılmasına sebep oluveriyor.
Rabbimiz buyurur: “Hoşunuza gitmediği halde savaş size farz kılındı. Olur ki, hoşunuza gitmeyen şey sizin için hayırdır ve yine olur ki, sevdiğiniz şey sizin için şer olur. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara 216)