Siber savaşta başarı şeffaflıkla gelir!

Siber savaşta başarı şeffaflıkla gelir!

Genelkurmay Başkanı dünkü toplantıda anlattı: "İnternet artık terör örgütlerinin en ucuz, en kolay, en çabuk iletişim vasıtası haline gelmiştir." İletişim çağının, bir anlamda terör örgütleri ile büyük ve hantal yapıya sahip ordular arasındaki propaganda rekabetinde, ibreyi terör örgütleri lehine çevirdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. üstelik yapılan eylemleri orta karar bir cep telefonu kamerasıyla kaydedip, internette yayınlamak da mümkün. Irak'ta birçok kez yapılan bir şeydi bu.

Saldırı anı uzaktan kaydediliyor, ardından da bu kayıtlar kimi zaman internet üzerinden, kimi zaman doğrudan televizyonlara servis edilerek propagandaya zemin hazırlanıyor.

Washington Post muhabirleri, kara harekâtının ardından Kuzey Irak'a gitmişler. Terör örgütünün kamplarına girmiş, fotoğraflar çekmişler. O fotoğrafların birinde, teröristlerin çok gelişmiş ve modern telsizler kullandıkları net biçimde görülebiliyor.

Genelkurmay Başkanı, problemi ortaya koyuyor ama ne yapılması gerektiği hakkında çok fazla bir şey söylemiyor.

İnterneti kökten yasaklayacak mıyız?

Böyle bir şey yapmanın fiziken mümkün olmadığı ortada.

Geçmişte Roj TV de defalarca engellenmeye çalışıldı ama vatandaş bir şekilde o yayına ulaşmayı başardı.

üstelik bu tip yasaklar, tecrübeyle sabit olduğu gibi yarayı daha da azdırmaktadır.

Yani interneti yasaklamak mümkün olmadığı gibi yasaklasak da karşı taraf bir yolunu bulup, internet üzerinden gerekli yerlere mesajını ulaştıracaktır.

Bize göre çözüm açıklık ve şeffaflıkta yatıyor.

Kuzey Irak'a kara harekâtı da gösterdi ki, süreç (elbette elverdiği ölçülerde) şeffaf bir şekilde yürütülmediğinde, dedikoduların, tutarsız yorumların, ölçüsüz açıklamaların sonu gelmiyor.

Hal böyle olunca birçok askeri uzman, Türk askerini -20 derecede 120 kilometrelik mesafeye yaya olarak götürebiliyor.

Kâğıt üzerinde mantıklı olan, realiteye uymuyor oysaki. öyle olunca da Kandil'e niye girmedik diye lüzumsuz sorular ortaya çıkıyor.

Ya da bir güzide gazetemizin Ankara temsilcisinin sorduğu gibi harekâta deniz kuvvetlerinin de katılıp katılmadığı sorulabiliyor...

Genelkurmay'ın bazı kuruluşlara akreditasyon uygulaması da bence bütün bu yanlış yönetilen sürecin bir parçası. çünkü bu durum, Genelkurmay'ın şeffaflığını zedelediği gibi yanlı yayınların da artmasına yol açıyor.

Terör örgütünün menfi propagandasından rahatsızlığını dile getiren Genelkurmay, bu durumu da dikkate almalı.

Açıklık, şeffaflık ve hesap verilebilirlik, Avrupa Birliği'nin en önemli kriterleri.

Henüz hiçbir AB ülkesi de bu kriterlerden zarar görmedi. Aksine açık toplum, onları daha da ileriye götürdü.

Bence Türk ordusu, siber savaşta terör örgütlerini yenemez. Tıpkı 25 yıldır terör örgütünü düzenli ordularla bitiremediğimiz gibi, internet üzerinden böyle bir savaşta da kazanan, prestijini artıran terör örgütü olur.

Bu yüzden her şeyden önce sağda soldaki saçma sapan lüzumsuz internet siteleri ile uğraşmak yerine "nerede hata yapılıyor" sorusunun cevabı aranmalıdır!


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi