Büyük Türkiye'nin önündeki engeller temizleniyor
Türkiye önemli bir dönemeçten geçiyor. Tavır belirlemeden önce şu soruyu kendimize sormak zorundayız,darbelerden arınmış,çetelerden, kışkırtıcılardan kurtulmuş bir Türkiye istiyor muyuz, istemiyor muyuz?
Olaya AK parti ne kazanır ne kaybeder noktasından bakarsak kaybederiz.
Ayak bağlarından kurtulmuş, enerjisini birbiriyle didişmeye harcamayan bir Türkiye nereye gider hiç düşündünüz mü?
Bu operasyonlar,böyle bir Türkiyenin eşiğine geldiğimizi gösteriyor.
Yıllarca alevi-Sunni, Kürt-Türk, ilerici gerici gibi kamplara ayrıldık. Binlerce vatan çocuğunu bu kavgalarda kurban verdik.Eğer bugün yapılan operasyonlar zamanında yapılsaydı ne Maraşlar, ne Sivaslar ne de Güneydoğudaki kanlı provokasyonlar olurdu.
Bizi dövüştüre, dövüştüre saltanat sürdüler..Biz öldükçe daha çok semirip, daha çok pervasızlaştılar.
Arada bir hesap sormaya niyetleneni ise doğduğuna pişman ettiler.
Şimdi ilk defa bir iktidar, daha doğrusu bir Lider yediği onca darbeye rağmen direniyor.
Beğenelim veya beğenmeyelim demokratik Türkiyenin önünü açıyor. Zaten statüko kimi tatmin etmiyorsa değişimi o gerçekleştirir.
Kıskançlığın zamanı değil. Milli meselelerde particilik olmaz. Bazı kurumları boğazına kadar siyasete,mezhepçiliğe batmış grupların ne hale getirdiği görüldü.Bu kurumlarla çağdaş dünyada bırakınız tutunmayı ayakta kalmanız bile mümkün değildir.
Ayakta kalmak istiyorsak bu dönüşümü gerçekleştirmek zorundayız. Dünyayla yarışmak, dünyanın sahip olduğu imkanlara malik olmakla mümkündür.İnsanınızı ezerek,birbirine kırdırarak,paramparça ederek bu yarışı sürdüremezsiniz.
Bugüne kadar darbeleri eleştirirken hep onlardan hesap sormayan siyasetçilerden şekva ettik.Şapkasını alıp, milletini bırakıp kaçan pişkin liderleri tenkit ettik.İşte bir daha bu kavgalar,düşmanlıklar olmasın diye ilk defa hesap soruluyor.
Alevi-Sunni kavgası istemiyor muyuz?
Sağ-sol, ilerici gerici, cumhuriyetçi, demokrat çatışması istemiyor muyuz?
İşte fırsat!
Milletin kanını, canını, enerjisini emen bu ihanet örgütlerinin hesap vermesi için hep beraber sesimizi yükselteceğiz.
Suçluların yeri aramız değildir.
Onlar sanık sandalyesine oturmalı ve yaptıklarının hesabını vermelidirler.
Bundan sonra kimse millete tuzak kurmaya cesaret edememelidir.
Kimse kanun, nizam tanımaz külhanbeyi edasıyla millete efelenememelidir.
Solcu, sağcı, Milliyetçi, Liberal, dindar bu Türkiye hepimiz içindir.
Hepimizin olacak ve hepimizi sahiplenecek bir Türkiyenin eşiğindeyiz.
Bir daha dövüşmek,evlatlarımızı kan deryalarında, işkence tezgahlarında, mahpus damlarında kaybetmek istemiyorsak önce bizi dövüştürenlerden kurtulmalıyız.
Büyük Türkiyeye giden yolun taşları döşeniyor bugün. Kendi hırs ve hasis menfaatleri için geleceğimizi darbeleyenlerin bu son çırpınışlarıdır.Sonunda kazanacak olan hak ve hakikattir.Bundan kimsenin şüphesi olmasın.