Balyoz operasyonundan sonra Genelkurmay’da orgenerallerle yapılan toplantı üzerinden verilen mesaj açıktır; darbe iddiasının muhatabı da olsalar mensuplarımıza dokunmayın.
Birkaç gün önce İstanbul Emniyet müdürlüğü kendi mensuplarına operasyon yaparak içindeki
Çürükleri temizledi.
Bugüne kadar Genel kurmay’ın benzer bir operasyon yaptığını hatırlayan var mı?
İçinizde suça,darbeye,hırsızlığa, yolsuzluğa karışanlara dokunmazsanız biri bir gün mutlaka dokunur.
Balyoz operasyonu biraz da işini yapmayanların işini savcıların yapmasıdır.
Herkes hesabını verecek bunun başka yolu yok.
Bugün entipüften suçlamalarla AK partiyi kapatıp, Bahçeli ile Baykal’a ikinci bir Milliyetçi sol hükümeti kurdurabilirsiniz. Bu hiçbir şeyi değiştirmez, sadece darbelerle hesaplaşmayı biraz tehir eder. Ama bir daha ki hesaplaşma daha incitici daha tahrip edici olur.Çünkü yara derinleştikçe tedavisi daha zordur.
İstifa edeceklermiş, etsinler.
Bize niye siyaset yaptırmıyor, siyaset yapan arkadaşlarımıza niye dokunuyorsunuz diye istifa eden varsa etsin..
Türk subayı onurludur,istifasını da onuru için kullanır.
Böyle bir gerekçeyle istifa etmek hukuksuzluğun,darbeciliğin, hatta daha açık söyleyelim Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak isteyenlerin arkasında durmaktır. Bu orta oyununu, laikliği Cumhuriyeti koruma zokasını milletin yutacağını sanan varsa yanılıyor.
Her şey milletin gözü önünde oluyor ve herkes gerçeği görüyor.
TSK nın silahlarını alıp oraya buraya gömen, milletin seçtiği iktidarı alaşağı etmek için en alçakça planlar yapan insanların arkasında duran onlarla beraber savrulur gider.
Asker artın bu tür Yargının görev alanı içinde olan şeylerde –rahatsızlık- ifade ederek Yargıyı baskı altına alıcı tavırlardan vaz geçmelidir.
TSK balyozculardan ibaret değildir ve asla manevi şahsiyeti onlarla özdeşleştirilemez. Kaldı ki iddiaların mahiyeti ne olursa olsun göz altına alınanların suçlu olup olmayacağına karar verecek merci mahkemelerdir. Onları sahiplenici tavırlar en çok yargılama sonucu ortaya çıkan karara güveni sarsmakta, asker istedi ondan berat ettiler düşüncesiyle,masum olduğu anlaşılanların bile kamu vicdanında, şüpheli durumda kalmalarına vesile olmaktadır.
Kimse TSK nın itibarından korkmasın.
Bu millet TSK nın itibarına mensuplarından daha fazla hassasiyet göstermiştir. Milletin gösterdiği duyarlılığı TSK bürokrasisi de göstersin yeter.
Suç isnadı karşısında olanları koruyarak TSK'nın itibarı korunmaz.
Yargıya, hükümete dönük psikolojik baskı amaçlı toplantılar, rahatsızlık ifade edici tavırlarla TSK'nın itibarı korunmaz.
TSK sivil iradeye ne kadar saygı gösterir, dış düşmana karşı Vatan müdafaasını ne kadar başarıyla yaparsa, o kadar itibar kazanır. İşin doğrusu, her yazıda, aman asker darılmasın bizi şunlarla, bunlarla aynı kefeye koymasın diye açıklamalar yapmaktan bıktık.Bazen insanın içinden,” kimle aynı kefeye koyarsanız koyun vız gelir tırıs gider” demek geliyor. Ama diyemiyoruz.Çünkü TSK hepimiz için çok önemli bir kurum.Umarım, bir gün bu sözü demek zorunda kalmayız.