Taşnak Partisi’nin yapacağı bir şey yok
Türkiye’nin düşmanları tarafından sık sık başını ağrıtan ve zerre zerre iftiralarla dolu Ermeni meselesi, Ermenistan’ın ilk Başbakanı ve Taşnak Partisi kurucusu Ovanes Kaçaznuni tarafından Türkiye’nin haklılığı satır satır anlatılmış.
İstanbul Ticaret Odası’nın tarihe bir not düşme ve tarihi gerçekleri aydınlatma adına yaptığı ve büyük bir hizmet olarak değerlendirilmesi gereken; “Taşnak Partisi’nin Yapacağı Bir Şey Yok” adlı rapor, kitap olarak yayınlandı.
Ermenistan’ın ilk Başbakanı Kaçaznuni raporunda, Türklerin 1915’te Ermenilere karşı meşru müdafaa yaptığını itiraf ettiği ve Ermeni iddialarını çürüten bu belgeyi, İstanbul Ticaret Odası; Türkçe, İngilizce, Almanca ve Fransızca olarak bastırıp, bu ülkelerin parlamentoları başta olmak üzere ABD ve Avrupa’nın diğer ülkelerine gönderdi.
Ermeni gerçeğini su yüzüne çıkaran ve Ermeni iddialarını birinci elden çürüten rapor, Ovanes Kaçaznuni tarafından ilk kez 1923 yılında Taşnak Partisi’nin Bükreş’te yapılan yurtdışı konferansında sunulmuş.
Taşnak Partisi’nin kurucularından biri olarak, yaşanan olayların en önemli şahitlerinden olan Kaçaznuni’nin adeta bir itirafname niteliği taşıyan raporunda, Türk-Ermeni meselesi, tüm ayrıntılarıyla gözler önüne serilmiş. Kaçaznuni, 1. Dünya Savaşı öncesinde Ermenilerin gönüllü silahlı birlikler oluşturmasının bir hata olduğunu, “Denizden denize Ermenistan projesi” hayali ile kışkırtıldıklarını anlatmış.
Osmanlı İmparatorluğu’nun Ermenilerin tehciri ile ilgili kararının “Amacına uygun” olduğunu aktaran Kaçaznuni, Ermeni komitacıların Batı kamuoyunu kazanmak için başlattıkları terör eylemlerinde Müslüman nüfusu katlettikleri de anlatılmış. Kaçaznuni, ayrıca Türklerden yana olan güç dengesini hesaba katmadan, kayıtsız şartsız Rusya’ya bağlandıklarını ve 1918 sonlarında Türkiye’yi işgal eden İngilizlerin umutlarını kabarttıklarını da yine açık açık dile getirmiş.
Taşnakların Müslüman Türklere uyguladıkları Ermeni mezalimi dışında, kendi ırkdaşı Ermeni köylülerin Taşnaklar tarafından kurşuna dizildiği, firarla suçlananların eşleri ve kızlarına işkence yapıldığı, ırzlarına geçildiği de ayrıntılarla dile getirilmiş.
Bu nedenle Ermeni köylülerinin dahi Taşnakların uyguladığı şiddetten yaka silktiği, Türk birliklerini hoş karşılayıp, Ermeni subayları köylerine geldiğinde bunları Türk birliklerine teslim etme girişimlerinde bulundukları ve teslim ettikleri de anlatılmış.
Ovanes Kaçaznuni’nin raporunda, 1915 yazı ve sonbahar döneminde Türkiye Ermenilerinin zorunlu göçe tabi tutulduğu, Ermeni bağımsızlığının temelini oluşturan bölgelerin boşaltıldığı, ancak Türklerin pişmanlık duymalarını gerektirecek bir nokta bulunmadığı da ifade edilmiş. Buna bağlı olarak Türkiye’de Ermeni meselesinin temelli çözümü açısından tehcirin, “En kesin ve en uygun” yöntem olduğu, ısrarla vurgulanmış.
Ermenistan’da yasaklanan ve Taşnaklar tarafından toplatıldığı için bulunamayan bu rapor, sadece Avrupa’daki kütüphanelerin kataloglarında görülebiliyormuş. Böylece İstanbul Ticaret Odası, “Taşnak Partisi’nin Yapacağı Bir Şey Yok İntihar Etmeli” kitabıyla tarihin gerçeklerini dünya kamuoyuna bir kez daha göstermiş oluyor.
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür ederken, belgeyle ilgili bir başka notu da yazmalıyım. İşin bir diğer ilginç yanı da bugüne kadar bu raporun önemi, ne tarihçiler tarafından ne de başörtüsüyle uğraşan üniversitelerimiz ve çeşitli araştırma çevreleri tarafından anlaşılamamış ve değerlendirilmemiştir.
Kaçaznuni’nin raporunun Türkçe çevirisi yayımlanmamış, adeta saklanmış. Rapor üzerine dişe değer bir Türkçe inceleme bile yapılmamıştır. Böyle bir belgenin tarihimize ve kültürümüze kazandırılması devletimize ve milletimize büyük bir hizmettir.
Bu meseleye duyarlı insanlarımızın İstanbul Ticaret Odası’ndan beklentisi şudur; “Bu eserin üniversiteler başta olmak üzere bütün okullar ve kütüphanelere gönderilmesi ve öğrencilerin haberdar edilmesidir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.