Türkiye ve Avrupa Birliği
Türkiye Avrupa Birliğinin kapısında 40 yılı aşkın bir zamandır bekletilmektedir. Bunun üç sebebi vardır. Müslüman oluşumuz, nüfusumuzun çokluğu ve darbeler ülkesi olmamız. Türkiye, Tanzimattan bu yana demokrasiyi aramışsa da, çoğunluğu bürokratik olan oligarşik bir zümre imtiyazlarının ve maddi menfaatlerinin devamı için sanal tehlikeler ileri sürerek ülkenin gelişmesini her zaman önlemişlerdir. Tanzimattan bu yana gerçek bir demokrasi olmamıştır...
Türkiye gerçekten AB’ye girmek istiyorsa 2 yola başvurmalıdır. Bunlar, dünyanın en modern ve bütün ülkelerin imreneceği bir anayasayı hayata geçirmeli, hukukun üstünlüğü sözde değil, özde olmalı. Türkiye Büyük Millet Meclisinde Başkanlık kürsüsünün arkasındaki “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” sözü bugüne kadar slogan olarak kaldı. Bu ifade slogan olmaktan çıkarak gerçek olmalıdır... Türk Milleti hiç olmadığı kadar demokrasiyi ve insan haklarını istiyor. Buna mani olmak isteyenler başarısız kalmaya mahkumdur. Bunlar olunca AB Türkiye’ye yaklaşacaktır.
Diğer bir husus yakın zamana kadar “tabu” olan Avrasya Birliğinin kuruluşuna Türkiye öncülük yapmalıdır. İslamabad-Bakü-Tiflis-Kars-İstan- bul-Londra-demiryolu tamamlanırsa Avrasya Birliğine yol açılır. Türkiye yalnız Avrupa Birliği ile değil, Avrasya, Türk ve İslam Dünyası ile siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkileri geliştirmelidir.
Türkiye’nin AB’ye girmesinin en ateşli savunucusu olan AB Komisyon Başkan Yardımcısı Verheugen’in Deutsche Welle gazetesinde Bernd Riegert ile röportajında: “Dünya siyasetinin gelişimi ve Türkiye’nin giderek demokratikleşmesi ile bizlerin Türkiye‘ye ne kadar ihtiyacımız olduğunu bütün Avrupa kabul edecek” demiştir. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığına Antalya AK Parti Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu’nun rakipsiz olarak seçilişi önemli bir adımdır. 2700 yıllık Türk tarihi boyunca Ötüken’den Viyana’ya şimdi ise Atlantik’e kadar Batı’ya yolculuk devam etmektedir.
AB Dış Politika ve Ortak Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Barcelona’daki konferansta şunları söylemiştir: “Türkiye, AB’ye girerse birliğin en güçlü ülkelerinden biri olacak. 10 yıl sonra Almanya’dan daha fazla nüfusu olacak. 2016’da Türkiye’nin 765 üyeli Avrupa Parlamentosunda 98 milletvekili olur. Almanya bile 94 parlamenterde kalır.” Egemen Bağış’ın bu konuşmaya cevabı: “Bu endişenizi üretici gücü harekete geçirerek telafi edeceğiz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.