Eğitim evlere girişle başlıyor:
Medine döneminde indirilen surelerden ilki olan Bakara’da, toplum hayatına yönelik düzenlemeler yer alır. Bunlar arasında evlere nasıl girilip çıkılması gerektiği de öğretilir:

“…Evlere arkasından girmeniz iyi değildir. Fakat iyi kimse kötülükten sakınan kimsedir. Evlere kapılarından girin. Allah'tan sakının ki kurtuluşa eresiniz.”1

“-Ey iman edenler! Evlerinizden başka evlere izin almadan ve ev halkına selam vermeden girmeyin. Eğer düşünecek olursanız bu sizin için daha hayırlıdır.

İçinde eşyanız bulunan ve oturulmayan boş evlere girmenizde size bir günah yoktur. Allah, açığa vurduğunuzu da, gizlediğinizi de bilir.”2

“Köre bir günah yoktur; topala veya hastaya da bir günah yoktur; aynı şekilde size de evlerinizde, babalarınızın evlerinde, annelerinizin evlerinde, erkek kardeşlerinizin evlerinde, kız kardeşlerinizin evlerinde, amcalarınızın evlerinde, halalarınızın evlerinde, dayılarınızın evlerinde, teyzelerinizin evlerinde, anahtarları sizde olan evlerde veya arkadaşlarınızın evlerinde birlikte ya da ayrı ayrı yemek yemenizde bir günah yoktur.

Evlere girdiğinizde, birbirinize selam verin. Allah katından esenlik, bereket ve iyilik dileyin.

Allah, aklınızı kullanasınız diye size ayetlerini işte böyle açıklıyor. ”3 Bu ayetlerde de görüldüğü gibi, ev eğitimin uygulama merkezidir adeta.


Ev Adabı:

“-Ey iman edenler, Yemeğe çağrılmadan Peygamber'in evlerine vakitli vakitsiz girmeyin. Davet edildiğiniz zaman gidin ve yemek yiyince dağılın, söze dalmayın. Bu hal onu incitiyor, size söylemekten de çekiniyor. Allah ise gerçeği söylemekten çekinmez.

Peygamber'in hanımlarından bir şey istediğiniz zaman, perde arkasından isteyin. Bu hem sizin kalbiniz, hem de onların kalpleri için daha temizdir. Sizin Allah'ın Resulü'ne eziyet etmeniz ve ondan sonra da onun eşlerini nikahlamanız asla caiz değildir. Bu Allah katında büyük bir günahtır.”4


Evler Güven Merkezidir:

Boşanma sürecinde bile ev kadın için 1 yıl boyunca güvenli bir sığınaktır:

“İçinizden ölüp geriye eşler bırakan erkekler, bir seneye kadar eşleri evlerinden çıkarılmayacak bir geçimlik vasiyet etmiş olmalıdırlar. Şayet kadınlar kendileri çıkarlarsa, kendi haklarında uygun olanı yapmalarından dolayı size bir mesuliyet (günah) yoktur. Allah mutlak galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir.”5

Evlerin güvenliği, Allah yolunda savaşmaktan kaçanlar için ve kalplerinde hastalık bulunanlar için geçerli değildir:

“-Evlerinizde bulunsaydınız bile, öldürülecekleri takdir olunanlar yatırılacakları yere giderlerdi. Bu, Allah'ın gönüllerinizdekini denemesi ve kalplerinizdekini temizlemesi içindir... Allah, gönüllerde olanı hakkıyla bilir.” 6

“-Âd kavminden sonra sizi halifeler yaptığını, ovalarında köşkler kurup, dağlarında evler inşa ettiğiniz bu topraklara yerleştirdiğini bir hatırlayın. Allah'ın nimetlerini düşünün de yeryüzünde bozgunculuk yaparak taşkınlık etmeyin!”7

“Kur'an ile dağlar yürütülse veya yeryüzü parçalansa yahut ölüler konuşturulsa... Bilakis, bütün emir Allah'ındır. İman edenler bilmiyorlar mı ki, Allah dileseydi bütün insanları doğru yola iletebilirdi. Allah'ın sözü yerine gelinceye kadar, yaptıkları işler sebebiyle inkar edenlere bir belanın dokunması veya evlerinin yakınına inmesi devam eder durur. Allah, verdiği sözden dönmez.8

Evler tüm canlılar için bir sığınaktır:

Allahu Teala evi sadece insan için değil tabiattaki diğer canlılara da bir sığınak, huzur ve üretim merkezi olarak belirliyor: “Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: "Dağlardan, ağaçlardan ve kovanlardan kendine evler yap.” 9

“Allah, evlerinizi sizin için huzur yeri kıldı. Size hayvanların derisinden, yolculuğunuzda ve oturduğunuzda kolayca taşıyacağınız evler ve onların yününden, tüyünden ve kıllarından belli bir süre kullanacağınız, ev eşyası ve değerli mallar hazırladı.”10

“Biz zalim olan nice ülkeleri kırıp geçirdik. Onlardan sonra, başka bir toplum var ettik.

Azabımızı hissettikleri zaman, ondan süratle kaçıyorlardı.

-Kaçmayın, içinde bulunduğunuz refaha ve evlerinize dönün. Belki size bir şey sorulur.

-Eyvah bize, dediler. Biz haksızlık etmiştik.

Bu haykırışları devam edip dururken, biz onları biçilmiş ekine, sönmüş ocağa çevirdik.”11


Evler mescid olmalı isyan merkezi değil:

“(O lamba) Allah'ın yükseltilmesine ve orada isminin anılmasına izin verdiği evlerde/ mescidlerdedir. Orada, sabah akşam O'nu tesbih ederler.”12

“Siz, burada güven içinde mi bırakılacaksınız? Bahçelerde, pınarlarda... Ekinler ve yumuşak tomurcuklu hurmalıklar içinde... Dağları oyup, ustalıkla evler yapıyorsunuz.

Artık, Allah'tan korkun ve bana itaat edin. Gafil, cahillerin emrine uymayın!

Onlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar, düzeltmiyorlar.”13

“Bu Beyt/Kâbe'nin Rabbine kulluk etsinler.”14


Peygamber eşlerine evde oturma çağrısı:

“Evlerinizde oturun, eski cahiliye zamanındaki gibi süslü püslü salınmayın. Namazı kılın, zekatı verin, Allah'a ve peygambere itaat edin.

Ancak Allah sizden günah kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor, ey ev halkı!

Evlerinizde okunan Allah'ın ayetlerini ve hikmeti düşünün. Allah, lütufkardır, haberdardır.”15

Bu manada evler, günahtan korunma ve bir eğitim mekanı olarak karşımıza çıkıyor.


Harap olan evler:

“ İşte zulmettikleri için harap olmuş evleri!.. Bilen bir toplum için bunda bir ibret vardır.

İman edenleri ise kurtardık. Çünkü onlar Allah'tan korkuyorlardı.”16

Allah batıl yolda olanların içinde bulundukları durumu örümceğin evi ile örneklendirme yapıyor.

“Allah'tan başka veliler edinenlerin durumu kendine bir ev yapan örümceğe benzer. Evlerin en çürüğü örümceğin evidir. Keşke bilselerdi.”17

“ Kitap ehlinden inkarcıları ilk toplanmalarında yurtlarından çıkaran O'dur. Siz, onların çıkacaklarını sanmamıştınız. Onlar da kalelerinin kendilerini Allah'tan koruyacağını sanmıştı. Allah'ın azabı onlara hesap etmedikleri bir yerden geldi. Onların kalplerine korku sardı. Kendi elleriyle ve mü’minlerin elleriyle evlerini yıktılar. Bundan ibret alın ey akıl sahipleri!”18

Evlerini bahane edip kaçanlar:

Yurtlarını savunmak için savaşta Allah resulünün yanında yer alması gereken münafıklar, evlerini bahane ederek kaçmaya çalışıyorlardı:

“Onlardan bir grubu da:

-Ey Yesrip Halkı, sizin için duracak yer kalmadı, geri çekilin demişler. Onlardan bir başka grup da Peygamber'den izin istiyor:

-Evlerimiz açık, diyorlardı. Oysa evleri açık değildi. Sadece kaçmak istiyorlardı.

Eğer, etraflarından evlerine girilseydi, sonra da fitne çıkarmaları istenseydi, hemen işe girişirlerdi. Ama evlerinde de çok az bir zaman kalabilirlerdi. Daha önce, arkalarına dönüp, kaçmayacaklarına Allah'a söz vermişlerdi. Allah'a verilen sözler elbette sorulacaktır.”19


Evlerimizi okula dönüştürmeliyiz:

Görüldüğü gibi ev, insanla birlikte varolan ve insan varoldukça varlığı devam edecek olan en sağlam kurumdur. Eskiden okul olmadığı için ev bir eğitim yeriydi. Sonra okul bunun yerine geçti. Bilgisayar teknolojilerinin gelişimi ve anlık bilgi erişiminin yaygınlaştığı günümüzde evler yeniden okulun yerini almaya aday. Bir şeyler öğrenmek için ille de bir kuruma gidip gelmek gerekmiyor. Dünyanın neresinde olursa olsun bilgiyi paylaşmak isteyenler arasında mesafenin bir önemi kalmıyor. Anlık veri transferiyle dünyanın bilgisi dünyayı dolaşıyor. Hala eğitim kurumları olmadığı için öğrenemediğimiz veya kendimizi yetiştiremediğimiz doğru değil artık. Belki bilgiyi evimize alamadığımız, yada evimizi bilgi ve eğitimden çok, başka şeylere araç kıldığımız için verim alamıyoruz.

Evleri okul haline dönüştürmek için biz de acizane bazı çalışmalar başlattık. Bu çalışmalarımızdan yararlanarak evinizi siz de okula dönüştürebilirsiniz. Mektupla öğretim yöntemiyle hizmete sunduğumuz Kur’an Tefsir Seti (www.kuranyolu.com) çalışmamız ve Kur’an Arapçası Öğreniyorum Setlerimiz (www.arapcakurs.com) isterseniz size bu konuda yardımcı olacağına inanıyorum.

Ayrıca, Kitap dünyasını takip etmeniz, her akşam en az yarım saatinizi kitap okuma saati olarak programlamanız, ailece evi okula dönüştürmenin bir başlangıcı olabilir.

Bilgisayar ve Televizyonu eğitimin bir parçası yapıp; zarardan faydalı hale dönüştürün. Bilgi ve belge içeren VCD’leri takıp, kanalların tasallutundan kendinizi kurtarın. Kendi seçiminizi size faydalı içeriklerle kendiniz yapın.

Aile boyu eğitim anlayışını geliştirin.

Yıllık, Aylık ve haftalık müfredatınızı belirleyin.

Evlerimiz, otel olmaktan kurtulup, hayat merkezi, eğitim merkezi ve aktivite merkezi olduğu gün daha sağlıklı ve aydınlık bir gelecek bizim olacaktır diye düşünüyorum.

Ne dersiniz?

Başlamak için karar vermek, başarmak için hemen başlamak lazım değil mi?