ABD bizim milli dostumuzdur!
ABD bizim milli dostumuzdur.
Kendimi bildim bileli hep bu gerçeği söyleyip duruyorum. Türkiye’nin 81 şehri mi var? Ben Doğu ve Güneydoğu şehirlerimiz hariç, 70 şehrimizden davet alarak kürsülere çıktım.
Hemen her şehrimizde, bu kesin kanaatimi zevkle açıkladım. Daha doğrusu bu inancımı, bir ibadet huzuruyla tekrarlayıp durdum: ABD bizim milli dostumuzdur. Yeri geldikçe, yazılarıma da aynı ışığı düşürüyorum: ABD bizim milli dostumuzdur diye yazarken yüreğimin huzurla dolduğunu hissediyorum.
Beni yakından tanıyanlar, fikir dünyamı bir parçacık bilenler, ABD bizim milli dostumuzdur deyince, göğüslerini biraz kabartarak, başlarını biraz yükselterek, yüzüme dikkatle bakıyorlar. O zaman ben, bu altı kelimelik cümlemin her kelimesi üzerine basa basa iddiamı tekrarlıyorum:
Evet diyorum ABD bizim milli dostumuzdur! Onun nasıl bir milli dost olduğunu bilmek için, şu meşhur halk türkümüze yeniden, ama dikkatlice kulak vermek lâzım:
“Ey milli dost! Milli dost!/Yetmiş iki dilli dost
Yüze güler, oynarsın/Kalbi hain, yüzü dost!”
Bu halk türkümüzde belirtildiği gibi, ABD bizim yetmiş iki dilli dostumuzdur. Bir dostun yetmiş iki dili olur mu demeyin? Eğer o dost, ABD ise, onun yüz yetmiş iki dili de olabilir. Yüze gülen, oynayan bir dostun kalbi hain olabilir mi? demeyin! Ben de biliyorum ki dost, içi dışı bir olan kişidir. Ama ABD’nin yüzünün dostluğu aldatıcıdır, yalandır, sahtedir. O, ABD, bir zamanlar, diğer NATO ülkeleri gibi, PKK militanlarına silah ve gıda yardımı yaptığında da bizim milli dostumuzdu. Askerimizin başına çuval geçirdiği zaman da bizim milli dostumuzdu.
Ermenilerin soykırım tasarısını, Temsilciler Meclisinde kabul ettiklerinde de bizim milli dostumuz idiler.
Ermenistan, doğumuzda dört milyon nüfuslu ufacık bir cumhuriyet. Biz de, Anadolu topraklarında yetmiş iki milyon nüfuslu bir devletiz. ABD, dört milyon nüfuslu bir topluluğu, bize tercih eden bir dost. İçimin sesi diyor ki; Ermenistan dört bin nüfuslu bir beylik olsaydı da durum değişmeyecekti. Değil mi ki biz Türk’üz! Değil mi ki biz Müslümanız! ABD elbette öteki tarafı kucaklayacaktır!
ABD’nin dostluğuna inananlara, ABD’ye güvenenlere oh olsun! Oh olsun! Oh olsun!
URUNGU YAMTAR’a Not: Sen, Bozkurtların Ölümü romanındaki onbaşı Yamtar değilsin. O, bir oturuşta bir kuzuyu yiyecek kadar midesi aç birisidir. Sen anlayışı dipsiz bir Yamtarsın. Bu yazımda geçen mil kelimesi Yunancadır isimdir. Çamurlu-kumlu toprak demektir. Millî kelimesi ise Arapça’dır. Sıfattır. İkinci (i) şapkalı (î)dir. Millî, millete ait demektir. Yani bana; “Sen nasıl ABD bizim millî dostumuzdur” diyerek yeni mektuplar yazma ey Yamtar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.