Ben tarafsız bir insanım...
Son yıllarda hiçbir partiye oy vermedim. Amma tarafsızlığım, adalet sözkonusu olunca kalkar...
Tarafsız adaletten yana tavır koymayı insanlık gereği sayarım...
Uzun zamandır takip ediyorum... Bilhassa hukuk camiasında bariz bir tarafgirlik olduğu kanaatim iyice pekişti...
Danıştay Başsavcısı sayın Tansel çölaşan'a gelinceye kadar neler görmedik ki?
Sağ görüşlü mü? At içeri, ölünceye kadar çıkmasın...
Komedi Mehmet Ali Ağca'nın tahliyesiyle başladı... Haluk Kırcı'nın bir tahliye, bir tekrar içeri alınması, herhalde masum hatalardan olmasa gerek...
Kimin eli kimin cebinde sorusu gibi, kimin verdiği karar, kimin müdahalesiyle kaldırılıyor, kaldırılacak?..
Medeni insana yakışmayan bir kin ve nefret hareketi yıllardır sürüyor... Baksanıza, darbeyle alaşağı edip, idam sehpasında sallandırdıkları Menderes ve arkadaşlarına olan kin hiç eksilmemiş... Bunun bariz örneği Tansel çölaşan'ın beyanıdır...
Bir eski Anayasa Mahkemesi Başkanı, solcu olmayanı adam bile saymama seviye düşüklüğüne imza attı vaktiyle... Bir Yargıtay Başsavcısı hukuk literatürüne "militan hukuk" tabirini soktu...
Kapattığı parti sayısıyla övünen savcı tanıdık maalesef...
Cumhurbaşkanlığı seçiminde teamül haline gelmiş seçme usulü ise bir eski başsavcının görüş belirtmesi üzerine kurbağaları güldürecek şekilde öne çıktı, ne yazık ki hukuk sahasında kabul gördü...
CHP Genel Başkanı sayın Baykal hiddet ve şiddette zirve yapan konuşmaları yaptıkça halktan değil, asker ve hukuk çevrelerinden destek bulmuştu...
Asker mecbur kaldığı için bir miktar geri çekildi şu an...
Yargıtay Başsavcısı sayın Abdurrahman Yalçınkaya Türkiye'nin yarısının oy verdiği iktidar partisini kapatmak için fezleke hazırlamış, Anayasa Mahkemesi'ne sundu...
Bence boşuna yoruluyor...
Bu millet asla ve kat'a CHP'yi iktidar yapmaz...
Hukuki yollarla bir çıkış kapısı aralanmak isteniyorsa, ki öyle gözükmektedir. Türk milleti öldür Allah müsaade etmez... AKP eğer cesaret sahibi bir parti olursa, Allah göstermesin kapatma halinde, hafif tabiri ile, iç kavga çıkması işten bile değildir...
Sen 16 milyon seçmen oyu al, bir savcının talebi üzerine yok sayılsın, millet boşluğa düşürülsün...
Olacak şey değil...
Cumartesi gününün gazete manşetlerini okumuyor mu bizim militan hukukçularımız?
Yeni Anayasa taslağını hazırlayan heyetin başkanı Ergun özbudun, "En sağlamı halkı kapatın" diye alay ediyor... (Bugün gazetesi)
Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Lagendijk "Devlet kendine yeni halk seçsin" ironisiyle alaya alıyor Türk hukukunu... (Star).
Solcu Radikal gazetesinin manşeti: "Yargıtay Başsavcısı AKP'nin kapatılmasını istedi... Yok artık, daha neler?"
Anayasa Mahkemesi üyelerinin atanış şekilleri de veriliyor... Sekiz üyeyi Sezer'in atadığı vurgulanmakta... Ki bu ne demek biliyor musunuz?
"Sezer, sırf kendi görüşünü taşıyanları oraya atadı... O atananlar parti kapatmaya zaten teşnedirler..."
Ve Anadolu'da Vakit gazetesinin görüşü:
"İyice şaşırdılar..."
Gerçekten de şaşkın ördeğin geri geri yüzmesi gibi acayip bir durum var ortada...
Dedik ya, boşunadır bütün gayretler...
Vallahi de, billahi de Türk milleti CHP'yi hiçbir surette seçimle iktidar yapmaz...
Ben halkın içinde bir yazarım... Cuma günü akşam geniş katılımlı bir toplantıda hazır bulunanların tamamına yakını AKP'li olmadıklarını, tıpkı benim gibi AKP'ye oy vermediklerini söylediler ve eklediler: "Başka bir çaresini bırakmazlarsa hepimiz AKP'ye oy vereceğiz..."
Ben de aynısını düşünüyorum...
Fakat, AKP'nin pes etmemesi, kendilerine oy verenleri üzmemek için mertçe tavır sergilemeleri lazım... Aksi halde İnönü üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu'nun söylediği gibi % 100 oy alsalar ellerinde tutamazlar...
Sahi bu hukukçular niye bu derecede korkusuzlar?
--------
'Hukuksal' komediyi izliyoruz mecburen
Biriken öfkemizi gizliyoruz mecburen
Kaç türlü dikta vardır ihtiyar dünyamızda
Hep tarafsız adalet özlüyoruz mecburen.