Türklerdeki Türklük algısı ve Kürtler
Etnik kökeni farklı olanları Türk olarak mütalaa etmek bazı çevrelerde hemen asimilasyon veya kimlik inkarı olarak mütalaa ediliyor.Daha somut olarak ifade etmek gerekirse, Kürt’lere Türk demek ırkçılıktan asimilasyona kadar bir dizi eleştiri ve itirazla karşılanıyor.
Burada kimin hangi soy kökünden geldiğini tartışacak değilim.
Kürtlerin farklı bir etnik kökenden geldikleri ise henüz ispat edilebilmiş değildir. Bugünkü tartışmaların çoğu, politik veya ideolojiktir. İşin psikolojik veçhesi de tartışmaların bir başka nirengi noktasını teşkil etmektedir.
Farklı etnisiteleri Türk olarak görmenin asimilasyon veya kimlik inkarı ile izah edilmeyecek farklı bir cephesi vardır. Bu Türk’lerin Türlük algısıyla ilgili bir durum olup,diğer bütün izahlardan daha büyük bir gerçeklik payı taşımaktadır.
Türk’lerin Kürtleri Türk olarak kabul etmesi bu algı biçimiyle yakından alakalıdır.Meseleyi sadece resmi ideolojinin ulus inşası sürecinin bir gereği olarak, bütün farklı kimlikleri Türklük potasında eritmesi olarak görmemek gerekir. Önemli olan kendini Türk olarak görenlerin Kürtlerle ilgili resmi ideolojiden bağımsız algı biçimleridir.Osmanlı’dan kalan tahrirat defterlerinde de Kürtler için Ekrat-ı Türkmen ( Türkmen Kürtleri) gibi tabirlerin kullanıldığı bir vakıadır.
Kürt’ler tarih boyunca da Türkler tarafından –Türklüğün- bir parçası, hatta bir kolu gibi görülmüşlerdir. Türklerdeki bu Türklük algısının İslam’ın aynı dinden olanları aynı milletten görmek biçimindeki yapısıyla elbette alakası vardır. Ancak bu tek başına Kürtleri,Türk gibi, hatta Türklüğün kendisi gibi görme algısını izah etmeye yetmemektedir. Çünkü Arnavutlar’da Müslüman’dır ama hiçbir zaman Türk olarak görülmemiş, Türk olarak idrak edilmemişlerdir. Keza aynı şey Arap’lar için de geçerlidir.Türkler’in Müslüman topluluklar içinde Türklükle özdeşleştirdikleri tek topluluk Kürt’lerdir.
Bu algı biçimine hayat veren sebeplerin çok ciddi bir şekilde irdelenmesi gerekiyor. Öteki Müslüman topluluklardan farklı olarak niçin Kürtler, Türklük potası içinde görülmüşler, öyle değerlendirilmişlerdir?Türkleri bu algı biçimine ulaştıran Saikler nelerdir?
Din birliği, tarih birliği, vatan birliği Türklerin öteki kavimlerle de zaman, zaman paylaştığı müşterek değerler olmuştur. Ancak bu ortak paydalardan Kürtlerin dışında hiçbir topluluk için Türklük veya Türk milletinden olma sonucu çıkarılmamıştır.Bu Kürtlerle Türkler arasında öteki dindaş milletler arasında olmayan farklı bağların varlığına işaret etmektedir.Bunlardan bir tanesi, aynı uruktan olma,bilinç altında aynı etnik mensubiyetin izlerini taşıma duygusu olabilir.Nitekim bölgede yaşayan bir çok yaşlı Kürt kökenli vatandaşımızda tesadüf ettiğim, Türklerle ilgili –Amca çocuklarıyız- algısı bu gerçeğe işaret ediyor olabilir. Aynı akrabalık ve milletdaşlık algısına başta kendi çevrem olmak üzere bir çok Türk kökenli yaşlı insanda da tanık oldum.Kürt ve Türk olmak bir birinin alternatifi veya rakibi değil, tamamlayıcısı gibi görülmüştür hep.
Onun için Kürt’ü, Türklük potası içinde görücü her davranışı ırkçılık, resmi ideoloji taraftarlığı veya kimlik inkarı olarak görmemek lazım.Bu hem Türklerin Türklük algısıyla ilgili hem de iki tarafın bu gün çok tahrip edilmiş olan bilinç altılarıyla ilgilidir.Niçin öteki Müslüman topluluklar Türk olarak mütalaa edilmezken, Kürtler edilmiştir sorusu ciddi ilim adamlarının himmet ve tecessüslerini beklemektedir.