Anayasa taslağı, oligarşiden demokrasiye
Mükemmeli ararken eldeki iyiden olmamak lazım. Mevcut Anayasa taslağı herkesi tatmin edecek bir muhtevaya sahip olmayabilir. Eksikleri, yanlışları olabilir. Ama son yıllarda iyice sorun olmaya, Türkiye’nin önünü tıkamaya başlayan bazı problemlere neşter vurduğu da muhakkaktır. Çıkardığı gürültü hedefe tam isabet ettiğini gösteriyor.
Yargı yıllarca CHP nin arka bahçesi oldu. Darbeciler en hararetli taraftarlarını Yargı mensupları içerisinde buldular.Tüm demokratikleşme hamleleri, sistemi topluma yayma çabaları Yargı’ya toslayarak geri döndü.
Dün eski bir Yargıtay üyesi, Yüksek Yargı’ya TSE’li olmayanlar giremez diyordu. TSE’li yani, Tunceli, Sivas,Erzincan menşe’li. Daha açık bir ifadeyle mezhep referanslı.
Şimdi bütün patırtı Laikliğin, Atatürkçülüğün arkasına saklanarak bu yapıyı korumak için çıkarılıyor.
Demokrasi bir çoğulculuk rejimidir. Her kurumun herkese açık olduğu bir rejim.Belli mevkileri belli görüş veya inançta insanlara hasrederseniz, en hafif tabirle bölücülük yapmış olursunuz.
Cumhurbaşkanlığı kale, Yargıtay kale, Danıştay, HSYK, Anayasa mahkemesi kale derseniz ortada ne devlet kalır, ne hukuk.Kimin kalesi bunlar.? Milletin içinde milletten kurtarılıp,kale haline getirilmiş yerler olur mu? Zihniyet bu. Cumhurbaşkanlığı seçiminde yapılan tartışmaları hatırlayınız. Cumhurbaşkanlığı halktan soyutlanmış, yalıtılmış bir kale olarak mütalaa edilmişti.Kemalist, Laik, hatta ateist olmayan birinin Çankaya’ya oturması Kale’nin düşüşü olarak ilan edilmişti.
Vatan coğrafyasında millete kapalı kaleler olmaz. Bütün kaleler milletindir çünkü. Bütün bu direnişlerin, şamatanın,gürültünün sebebi budur.Halka devleti kapatmak.Devleti küçük bir azınlığın uhdesinde tutmak.
Şu itirazlara bakın, Yüksek Yargı mensupları HSYK üyelerini birinci sınıf hakimlerin seçmesine bile itiraz ediyorlar.Çünkü halk çocuklarının Yargı’da tırmanacakları son nokta burasıdır.Olur ki içlerinden bir veya bir kaçını bu halktan kurtarılmış bölgelere sokarlar da Yüksek Yargıdaki tek sesliliğe zarar verirler.
Taslak, eksiğine, gediğine rağmen, yasaklı bölgelere halk çocuklarının girmesinin yolunu açıyor.Görüş ve düşüncesine bakılmaksızın sadece TSE’lilerin değil, herkesin her kuruma girebileceğinin yasal zeminini hazırlıyor.Darbeciler orda mı yargılanacak burada mı yargılanacak sorusuna son veriyor.Astığım astık, kestiğim kestik olan kurum ve kurul kararlarını Yargı denetimine açıyor.İrtica ve disiplinsizlik gibi muhayyel suçlamalarla namaz kılanı, oruç tutanı kapı önüne bırakanlara one minute diyor. CHP ye seçim kaybedip iktidarda kalmanın devri geçmiştir, bundan böyle halk kimi seçerse onun iktidar olacağını ihtar ediyor. Darbe CHP bürokrasisinin iktidarına vuruluyor ama ses MHP den geliyor. Tıpkı Nasrettin Hoca’nın fıkrasında ki gibi.