Yalanla iş gören ülkeler
Yalanla, dolanla ve tuzak kurarak iş görenler; insanlığın uyanmaya başlamış olması sebebiyle gittikçe yalnızlaşıyor ve kurdukları tuzaklara kendileri düşüyor. İnsanlar için böyle olduğu gibi, ülkeler için de bu böyle.
Geçmiş yıllarda yaşananları bir yana bıraksak bile son yıllardaki hadiseleri başka türlü değerlendirmek mümkün değil. En çarpıcı olanlardan biri, Irak’ın işgalinde yaşananlardı. Amerika başta olmak üzere müttefikleri tarafından, bütün dünyanın itirazına rağmen hayâlî ve sahte delillerle Irak işgal edildi. Hatırlamak gerekirse, Irak’ı işgal bahanesi ‘nükleer silâh olduğu’ iddiasıydı. Bu iddianın temelsiz olduğu o gün de biliniyordu, bu gün ise daha net biliniyor.
Uluslar arası menfaat şebekeleri ve onların müttefikleri benzer bir ‘tuzak’la Afganistan’a da müdahale ettiler. Farklı bir işgal şekli olan bu müdahale Afganistan’a huzur ve barış getireceği yerde; kan ve gözyaşı getirdi. “Gözden ırak olan gönülden de ırak olur” tesbiti gereği Irak ya da Afganistan’da yaşananları tam anlamıyla bilemiyoruz. Bir kaç yıl önce bir vesile ile Afganistan’a gitmiş ve bir hafta boyunca orada yaşanan acıya, fakirliğe ve yanlışlara şahit olmuştuk. Şunu kesin bir dille ifade etmek mümkün ki, Amerika ya da başka bir ülkenin dışarıdan Afganistan’a ya da başka bir ülkeye müdahale etmesi fayda vermiyor. Elbette bilhassa Afganistan gibi farklı etnik yapı ve kültürlerin bir arada yaşadığı ülkelerin problemleri çok derin ve çözümü de çok zordur. Dışarıdan müdahale bu zorluğu kat be kat arttırmaktan başka bir işe yaramıyor. Bu müdahaleler sebebiyle Irak ya da Afganistan’dan gelen ‘ölüm’ haberleri maalesef sıradanlaştı. “Allah rahmet etsin” demekten başka bir şey yapamaz hâle geldik.
Afganistan’a müdahale eden ülkeler, kendi milletleri nezdinde zor duruma düşmüştüler. ‘İnsanlık’ uyandıkça zorlukları daha da artacak. Meselâ, Almanya’nın eski Savunma Bakanı Volker Rühe, önceki Alman hükümetinin vatandaşlara Afganistan misyonuyla ilgili “gerçekleri söylemediğini” ve savaşın Alman askerlerinin bulunduğu Afganistan’ın kuzeyine ulaştığını söylemiş. (AA, 3 Nisan 2010)
Alman 2. televizyon kanalı ZDF’de 7 Nisan gecesi yayınlanacak “Afganistan yalanı - Askerler, politika ve savaş” adlı belgeselde yer alan açıklamasında Rühe, “Bu durumda büyük koalisyonun (önceki hükümet) büyük hatası, misyonla ilgili gerçekleri söylememek oldu. Savaş şimdi ülkenin kuzeyine ulaştı ve güzel görünen strateji ve bu büyük yalan ortaya çıktı” demiş.
NATO bünyesinde müttefiklerine dayanışma vaadinde bulunduğu, diğer yandan Afganistan’daki misyonu sadece asker ve polis eğitimi gibi göstermeye çalıştığı gerekçesiyle yeni hükümeti de “iki yüzlü davranmak” ile eleştiren Rühe, “Tabiî ki kuzeydeki Alman askerleri için risk artıyor. Afganistan macerası sona erdirilmeli” şeklinde konuşmak sûretiyle uyanan ‘insanlığın’ talebini dillendirmiş.
Gerçekte de Afganistan’ın Kuzeyi, Güney’ine göre daha ‘güvenli’ olarak bilinen bir yer. Ancak yıllardan beri devam eden yanlış uygulamalar, Kuzey bölgelerinin de Güney bölgeleri gibi ‘çatışma alanı’ haline gelmesine sebep olmak üzere...
Afganistan için Almanya, Irak için Amerika örneğinde olduğu gibi kendi milletine ‘yalan’ söyleyen ülkeler, dünya ülkelerine ve insanlığa ne gibi yalanlar söyleyeceği hesaplansın... Yalancıların ‘demokrasi ihraç etme yalanı’ sönmeye yüz tutmuş vesselâm...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.