Hem Deniz Baykal’ı hem Önder Sav’ı dinledim!..
Ya ben ne yapayım;
Adamlar burnumun dibine geliyor!..
Sevmediği ot, yılanın deliğinin dibinde bitermiş; bunlar da hep etrafımda...
Al işte;
Anayasa görüşmeleri esnasında iktidar kulisinden, muhalefet tarafına doğru çıkıyorum...
Niyetim, etrafı tepelerden kesmek.
Muhalefet kulisine hakim bir noktanın kenar taraflarında otururken, içeriden CHP’nin ağır topları çıkıyor.
En ağır top, haliyle Baykal; yanında bir başkası Önder Sav, Canan, manan, şu-bu...
Tam önümde acayip bir halka kuruluyor...
CHP’lilerin ters tarafları burnuma teğet, böyle bir muhabbet!..
•
Ben ister istemez duyuyorum olan biteni, bir dava daha mı açılır bilmem; özel görüşmeleri çaresiz zihnimin kaydına alıyorum.
Bak sağa sola çekmeyin; özellikle de sola çekmeyin; “zihnimin kaydına”; başka bir kayıt yok aman ha!..
•
Efendim; Baykal’a kadınlardan biri, CHP’li kadınlardan biri “Bunlar iyi gidiyorlar Sayın Genel Başkanım” diyor...
Baykal’ın suratını göremiyorum; sesini duyuyorum...
“O şimdilik” karşılığını alıyor kulağım kayda...
Sonra?..
Onun da kaydı zihnimde;
“Bunlar iki fire verdiler zaten. Üç de kenarda bekliyor!..”
•
Aynen zihnimde kayıtlı; üç ismi de veriyor Baykal...
Önder Sav tam önümde, arkasını görüyorum...
Bir şey söylüyor; arkasından ses gelmiyor.
Ben alamıyorum ya da; bir şeyler söylediğini anlıyorum ama ne söylediği, zihni kaydımda yok...
Lâkin, Baykal’ın cevabından ne dediği çıkıyor:
“Evet, sizin söylediğiniz gibi görünüyor ama henüz erken... Köprünün altından ne sular akar!..”
•
İsim toto oynuyorlar; AK Parti’nin fireleri...
Ben o isimleri tek tek kaydediyorum, zihnime...
Baykal tek tek isim sıralıyor, ben not ediyorum!...
Sonraaaa...
Kim ne derse desin, ben bu konuda tarafsız değilim...
Ergenekon ittifakına muhalifim, Türkiye’nin eksik meksik yeni bir Anayasa zihniyetine kavuşmasına, biraz olsun kavuşmasına desteğim tam...
Bu bakımdan, Baykal’ın sıraladığı üç isimle temasa geçiyorum...
“Baykal sizin isminizi yayıyor... Aman ha!..”
•
O isimler zihnimde kayıtlı; amma velakin Baykal’ın oyununa gelmiş olmamak için yazmıyorum...
Kendileri ile konuştum ya; onlar kendilerini zaten biliyor!..
ERGENEKON İTTİFAKI
Anayasa görüşmelerinden acayip bir durum;
CHP-MHP-BDP ittifak halinde...
Hani, “AKP işbirlikçi” diyordunuz?..
İşbirliği gördünüz mü hangi eksende kuruldu...
Onu bunu bilmem; MHP yönetimi ile CHP;
BDP ile CHP arasında fark göremiyorum...
MHP yönetimi ile BDP arasındaki farkı görmekte de inanın zorlanıyorum...
Böyle bir ittifak var aralarında, statükonun uzantıları birlikte hareket ediyor...
Her şey ayan beyan ortada; AK Parti, Saadet, Büyük Birlik Partisi dışındakiler, statükonun bekçiliğini yapıyor...
Sayın Hüseyin Çelik’in dediği gibi; CHP gündüz, MHP ile BDP de gece bekçiliğini!..
Bu gece de muhtemelen sabah namazına kadar oralardayız...
Biz de, “değişim” nöbetindeyiz...
Gece ve gündüz!..
YARIN BEDELLİ ASKERLİK
Başlattığımız ve ısrarla sürdürdüğümüz kampanya, şükür büyük ses getirdi; “bedelli”ye inşallah gidiyoruz...
Anayasa’dan fırsat bulursak; kısmet olursa, yarın bedelli meselesine ilişkin bir sağlam açılım yapalım...
Neyi nasıl yapmalı da şu işi kotarmalı, kafa yoralım...
Haydi bakalım!..