Serdar Arseven

Serdar Arseven

Katilleri biliyorum!..

Katilleri biliyorum!..

“Katliamlar Meclis’e geliyor!..”
Harika!..
Çorum, Kahramanmaraş, Sivas, Başbağlar ve Taksim olayları, bütün boyutları ile Meclis’te ele alınacak.
Başta bu işe öncülük eden Devlet Bakanı Faruk Çelik ve Çorum Milletvekili Agâh Kafkas olmak üzere, emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.
Lâkin; bir rezervim var.
Aman bu işe de “Derin Sol” baskısı bulaşmasın... Ergenekon bulaşmasın!..
Demem o ki;
Bu olaylar, bugüne kadar olduğu gibi “Ergenekon bakış açısıyla” ele alınmasın!..
Meclis; olayların bütün taraflarını davet etsin, dinlesin. Her türlü bilgi ve belgeye sonuna kadar açık olsun. Kimin suçlandığına, suçlanmadığına bakmasın. Ezberleri bozması kuvvetle muhtemel isimleri, davetten de imtina etmesin!..

Hatırlarsınız; Alevi Çalıştayı’na Sayın Ökkeş Şendiller davet edildiğinde, Ergenekon uzantıları “topyekûn” ayağa kalkmış... Davet sahibi Sayın Bakan’ı geri adım attırmaya çalışmış...
Sayın Ökkeş Şendiller de, ülkeyi bu hassas günlerde gerilime sürüklemek isteyen Ergenekon uzantılarına fırsat sunmamış olmak için, “katılmayacağını” ilan etmişti.
Artık “Derin Sol” tahakkümü son bulsun!..
Gerçeği mi ortaya çıkartmaya, yoksa birilerini rahatlatmaya, tatmin etmeye mi çalışacağız?..
Gerçekler çok sarsıcı olabilir ki; öyledir...
Kimler, hangi çevreler sarsılacaksa sarsılsın.
Yok; bu olmayacaksa...
Komisyon, sonuna kadar gidemeyecekse...
İş “Malûm Kurumlara”, “dış bağlantılı mezhep istismarcılarına” uzandığında “Dur!..” denilecekse...
Bu iş yarardan çok zarar verir!..

Kahramanmaraş’a el atalım mesela...
Hâlâ hayatta olan ve Maraş katliamından hüküm giymiş bulunan Ermeni Garbis’in; Devrimci Savaş Örgütü’nün tetikçisi Hamit Kapan’ın ifadelerine başvurulacak mı?..
Kahramanmaraş olaylarının “sol örgüt işi” olduğunu ilan eden zamanın İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı’nın apar topar görevden alınmasının ve yerine gelmiş geçmiş en “esrarengiz” politikacılar arasında yer alan Hasan Fehmi Güneş’in getirilmesinin sebebi araştırılacak mı?..
Kahramanmaraş olaylarında müdahil avukat olarak, davayı “derin devletin” arzusu doğrultusunda sonuçlandırmaya çalışan S.N.; bir süre evvel Perinçek’in partisinde başkan yardımcısı idi.
Bu adam... Şimdilerde Ergenekon’dan içeride!..
İşçi Partisi’nin diğer yetkilileri, Emcet Olcayto ve Ali Kalan da “avukatlar timi”nin elemanları arasındaydı.
Doğu Perinçek... Şimdi Ergenekon’dan içeride.
Perinçek’in Aydınlık’ı, 1 yıl öncesinden başlayarak Maraş olaylarını tahrik ediyordu.
Özellikle Alevi köylerinde, kışkırtıcı haberlerin yer aldığı semtlere özel gazete servisi yapıyordu.
Aydınlık’ın manşetlerinden biri elimin altında:
“Faşist Türk Ordusu, Alevi halkının gözünü korkutmak için tatbikat yapıyor!..”
İşe bakın; o zamanki komutanlardan bazıları; şu anda Doğu Perinçek’le beraber, aynı davadan yargılanıyor!..
Aynı davadan; Ergenekon davasından!..
Bunlar “Ergenekon izleri” değil mi?..
Meclis Komisyonu, bu izleri takibe mi, yoksa bugüne kadar olduğu gibi birilerini tatmine mi çalışacak?..
Kahramanmaraş olaylarının 12 Eylül’e giden keskin virajlardan biri olduğu biliniyor.
Amerikalı Barış Gönüllüleri’nin bu olaylardaki “rolleri” üzerinde durulabilecek mi?..
ABD Adana Konsolosu’nun ve diğer yetkililerin olayların hemen öncesinde Maraş’ta, Çorum’da görülmesinin perde arkası...
Ve bu arada...
Ölenler arasında yer alan 7 sünnetsiz cesedin kimlikleri araştırılacak mı?..
Mesele sünnetsizlik de değil, sünnetsizlerin hangi faaliyetleri icra etmek için orada bulunduklarında.
Bunlar kimdi?..
Koca devlet, nasıl oldu da bunların kimliklerini tespit edemedi?
Tespit edemedi mi, etmedi mi?..
Maraş olaylarını bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da mahkeme kararı ile mahkûm olmuşlar yerine beraat etmişlerin üzerine mi yıkacaksınız?..
Derin Sol baskısı yine mi egemen olacak?..
Sivas’a gelelim...
Bu olayları derinlemesine araştırmış birkaç gazeteci arasındayım.
Bu olaylardaki Ergenekon parmağını birçok boyutu ile ortaya koydum.
PKK’nın yayın organında Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olarak görev yapan adamın, daha sonra Ergenekon davasının baş yayın organı Aydınlık’a yazı işleri müdürü olarak geçtiğini belgeleriyle gözler önüne serdim.
Bu adam da şimdilerde “Ergenekon”dan yargılanmakta!..
Elimde binlerce sayfalık doküman var; olayların “Derin Devlet” üretimi olduğunu ve birçok vatandaşımızın pisi pisine hapis yattığını ortaya koyan malzemeler elimin altında.

Bunların bir bölümünü önceki gün Devlet Bakanı Sayın Faruk Çelik’le konuştum.
O, pozisyonu gereği tarafsız konumda.
Her türlü bilgi ve belge katkısına açık olduklarını belirtiyor.
Komisyona bilgi verecek her şahsı önemsediklerini ve bu konuda ayrımcılık yapmayacaklarını ifade ediyor.
Güzel sözler...
Ancak böylesine netameli konularda “Derin Sol” baskısının bütün boyutları ile çalışacağını da gözden uzak tutmamak gerek.
Meclis, bu olayların perde arkasını bulsun istiyorum.
Bu olabilecek mi?..
Sonuna kadar gidilebilecek mi?..
Bu konuda herhangi bir rezerv olmadığına dair söz verildiğine göre, ben hazırım.
Herkes hazır olsun!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi