Baykal-Baytok var veya yok!
Baykal orda kal!
Yatak odası görüntüleri, ana muhalefet lideri Baykal’ı istifaya götürdü. Türk siyasetinde bir taş daha düştü.
Olay doğruysa (Baykal-Nesrin Baytok ilişkisi) bu ahlaksızlıktır.
Aslı yoksa iftiradır, bühtandır. Dahası komplodur.
Baykal-Nesrin Baytok ilişkisi var veya yok, ancak böyle bir hadiseden dolayı ana muhalefet liderinin istifa etmiş olması başlı başına bir skandaldır.
Baykal’ın istifası bu ahlaksızlığı temizlemeye yetmez. Bu pislik, çamaşır suyuna yatırsan, yine temizlenmez.
Birileri, Baykal’la Baytok’un ilişkisini -ki varsa- siyasi amaçlar için kullanıyorsa, belden aşağı çalışıyor demektir.
Böyle bir ilişki olmadığı halde, tezgâh kurulmuşsa, ilişkinin varlığından daha büyük bir ahlaksızlıktır.
Fakat…
Eğer Baykal, böyle bir ilişki varken, istifa etmek sureti ile ahlaksızlığı ört bas etmeye kalkıyorsa, bu da şık değildir. Yazık ki, Baykal’ın açıklamaları, böyle bir ilişkinin olmadığı konusunda inandırıcı olmaktan uzaktır. İşin ilginç yanı, ne Baykal ne de Baytok, sanki savunma dahi yapmamaktadırlar. Acaba böyle bir ilişkinin varlığı zımnen kabul mü edilmektedir; yoksa biz mi yanlış anlıyoruz? Siyasi bir çıkışla, adeta yavuz hırsız misali ev sahibi bastırılmak istenmektedir; ki bu, ayıbın daniskasıdır.
Görünen o ki, burada tek pozisyonluk bir ofsayt değildir söz konusu olan. Hatalar zinciri oluşmuştur. Matruşka bebekler gibi, ayıp içinde ayıp gizlidir. Türk siyasetinin hali pürmelâlidir bu. Maalesef pespayelik, rezillik diz boyudur.
Baykal sorumlu arıyorsa, yakın çevresine bakmalıdır. Çünkü devler içeriden vurulmazsa, devrilmezler. Baykal’ın cevabını arayacağı soru şudur: Brütüs kim?
Zaman, olayların üzeriden sis perdesini kaldıracaktır kuşkusuz. Fakat şimdiden söylenecek olan şey şudur: Türk siyasetinin en belirgin figürlerinden olan Baykal için film ‘hapyy end’; mutlu sonla bitmemiştir. Yazık!
Kimileri, Baykal’ın dönme niyetinden hareketle filmin bittiğine inanmayabilir. Hatta asıl ‘ekşin’ şimdi başlıyor diye düşünebilir.
Atraksiyon sevenlere müjde; ben de hareketli zamanlar yaşayacağımıza inanıyorum. Baykal bu, yeniden küllerinden doğmak isteyecektir. Hatta bunu siyasi propaganda konusu yapacağı bile söylenebilir; nitekim son derece hesaplı bir çıkış yapmıştır. Dahası belden aşağı film furyası başlaması uzak ihtimal değildir. Bazı AK Partili vekillerin ve belki bakanların filmlerinin vizyona girmesi sürpriz olmaz.
Ne ki, Baykal yeniden CHP Genel Başkanlığına dönse de dönmese de benci kendisi için film bitmiştir.
Ve artık bitmelidir de. Uzarsa Brezilya dizilerini andırır; bayar. Çirkef iyice bulaşır ve yapışır. Rezalet de olsa tadında bırakılmalıdır. Aksi halde, Baykal’dan Türk siyasetinin en önemli figürlerinden biri olarak bahsedilmeyecektir yarınlarda; siyasi hayatı yatak odasında son bulmuş bir siyasetçi imajı, bunca yıllık siyasi müktesebatının önüne geçecektir.
Baykal’la Baytok arasında böyle pespaye bir ilişki varsa; üzücüdür.
Böyle bir olay yoksa da üzücüdür. Çünkü iftira, bühtan, gayri meşru ilişkiden daha az bir ayıp değildir.
Böyle bir olay var veya yok; Türk siyasi hayatında birileri şah-mat yapıyorsa, bu da fevkalade üzücüdür.
Binaenaleyh, fevkalade üzülmüşüzdür.
Bu kadar üzücü bir olay karşısında kimse bize üzülmediniz diyemez.
Üzülmüşsek, üzülmüşüzdür. Olay bundan ibarettir.