Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Yalçıntaş: Tehditleri teşviklere dönüştürelim

Yalçıntaş: Tehditleri teşviklere dönüştürelim

İstanbul Ticaret Odası’nın Batı Trakya gezisi, ekonomik ve sosyal ilişkilerin yerli yerine oturması bakımından çok başarılı geçti. Heyete başkanlık yapan Dr. Murat Yalçıntaş, resmi temaslarının yanı sıra Batı Trakyalı soydaşlarımızla da sık sık bir araya gelerek görüş alışverişinde bulundu.
Hafif ayazlı bir Batı Trakya akşamında basın mensuplarıyla da bir araya gelen ve ziyaretin tahlilini yapan Yalçıntaş, Yunanistan ile Türkiye’nin birbirinden uzaklaşmasının, hayali felaket senaryolarıyla olduğunu, birbiriyle yakınlaşmasının ise gerçek felaketler neticesinde meydana geldiğini ifade ederek, görüşlerini paylaştı ve şunları ilave etti:
“Biz 1999 depremini yaşadığımızda ilk yardıma gelen ülkelerden birisi Yunanistan’dı. Onlar yaşadığında ise ilk gelen de biz olduk. Şimdi büyük bir krizin içerisindeler ve yine yanlarındayız. Karşılıklı ‘tehlikeli komşu’ olma korkusundan geç de olsa kurtulduk.
Her iki ülke, yıllarca hayali savaş korkuları sebebiyle ekonomiye katması gereken parasının önemli bir kısmını savaş bütçesine ayırdı.
Mesela Yunanistan’ın bu yıl silaha tahsis ettiği miktar, 13 milyar dolar civarında. Son on yıla kadar belki bu savaş senaryolarından nemalananlar vardı ama artık günümüzde böyle bir savaş tehdidi kalmadı. Artık tehditleri teşviklere dönüştürerek önümüze bakmanın zamanı geldi ve geçiyor.
İTO olarak biz iş birliğine soydaşlarımızın yaşadığı Batı Trakya’dan başlamak istedik. 250’yi aşkın küçük ve orta ölçekli iş adamımızla buralara geldik. Gelir gelmez görüşmelere ve araştırmalara geçtik. Bana gelen bilgilere göre şimdiden iş bağlantıları yapılmış bile. Gümülcine sanayi sitesinde atıl durumda olan 190 fabrikanın durumuyla ilgili neler yapılabilir konusunda hızlandırılmış görüşmeler yapılmakta olduğu söylendi.
‘Kazandır kazan’ ilkesiyle yola çıktık. Ayrıca Batı Trakya bölgesi, tarım, hayvancılık ve turizm alanında son derece bakir bir bölgedir. Ülkemiz ve komşularımız başta olmak üzere, dünyanın pek çok ülkesinde hayvancılık ve tarım ürünleri ‘dar tünellere’ girmeye başladı. Her kriz, aynı zamanda yeni fırsatlara ve gelişmelere kapı aralamaktır.
Bu vesileyle hem komşuluk ilişkilerimizi güçlendirmek hem Batı Trakya’daki vatandaşlarımızın refah seviyesini yükseltmek hem ülkemizin tarım, hayvancılık ve turizm alanında daha da büyümesini sağlamak hem de Yunanistan’ın içinde bulunduğu krizden çıkabilmesi için bu ziyaret ve iş görüşmelerini yapmaktayız. Bütün mesele, iki tarafın da ortak menfaatleri doğrultusunda çalışmaların ve anlaşmaların hızla yapılabilmesidir.”
Murat Yalçıntaş’ın dileklerine ve hedeflerine katılmamak mümkün değil. Gümülcine ve İskeçe başta olmak üzere, belli başlı belde ve köylere ziyaretlerimiz oldu. Böyle bir ziyaret ne zaman ekonomik olarak netice verir bilemeyiz ama psikolojik olarak çok büyük neticeler verdi. İnsanların yüzlerinin güldüğünü gördük, rahat nefes aldıklarına şahit olduk. Yarınlarından daha umutlu olduklarını söylediler.
Şimdiye kadar Türkiye’den Batı Trakya’ya böylesine büyük çapta hiçbir heyet gitmemiş. Batı Trakyalı soydaşlarımız olsun, Yunan vatandaşları olsun, şaşkınlık içerisindeydiler. Hele karşılıklı iş birliği yapılmak üzere gelindiğini öğrendiklerinde şaşkınlıkları daha da artmış ve inanamamışlardı.
Batı Trakya toprakları dingin topraklar ve yorulmamış topraklardır. Hayvancılık, tarım ve turizm alanında önemli işler yapılabilir. Elbet bunun için Batı Trakyalı soydaşlarımızın ortaklığı ve rehberliği gerekmektedir. Ortaklığın ve rehberliğin adı ise “imece” olmalıdır.
Esas bu çağrıyı geçmişte yaşanan sıkıntılardan dolayı Türkiye’ye göç etmiş ve iş kurmuş Batı Trakyalı soydaşlarımıza yapmalıyız. Onlar yatırımcılara öncülük ve rehberlik etmeliler. Nimet ve nimetin bereketi insana bir emanettir. Kim emanete sahip çıkarsa onun olur. Her dağda, ovada, pınarda nimet ve bereketi beklemez. Batı Trakya’da ise hâlâ bekliyor.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi