Serdar Arseven

Serdar Arseven

Teröre karşı

Teröre karşı

teröristle işbirliği!..
Terörist İsrail, hiçbir üründe “tekel” değil.
Askerî alandaki ittifak, tamamen “ideolojik tercihlere” dayanıyor.
Bakın, arşivimden bir not:
Terörist İsrail’in o zamanki Cumhurbaşkanı Weizman, 1994 yılında Türkiye’yi ziyaret etmişti.
O ziyaret esnasında gerçekleştirdiğimiz 12 dakikalık söyleşide, Atatürk’ün ataları ile kendileri arasında kan bağı olduğu “yalanına” sığınmaktan çekinmeyen Weizman’a; (biraz da bu sevimsiz konuyu değiştirmek için) “Türkiye ile ilişkileri geliştirmeye özen göstermelerinin sebeplerini” sormuştuk...
Siyonist devlet adamının sıralamasına göre ilk sebep;
“Lâiklik konusundaki ortak hassasiyet” idi!..
Bir “Şeriat” devleti olan “terörist” İsrail ile bir “lâikçi” devlet olan Türkiye arasında böyle bir ilişki kuruyordu adam!..
Ve bununla bağlantılı bir başka sebep...
O da şu bölümde:
“Türk Silahlı Kuvvetleri ile İsrail ordusu arasında bir konuda tam mutabakat var. Her ikisi de, ‘Radikal İslâmcı’lardan rahatsız. Bu ortak hassasiyet, Türk ve İsrail istihbarat örgütleri arasında da (MİT-MOSSAD) aynı şekilde mevcuttur. Bu temel nokta (Radikal İslâmcılardan rahatsızlık) diğer alanlardaki işbirliğinin de önünü açacaktır. Türk basını da bu ilişkilere destek vermelidir!..”

Evet; terörist İsrail için Türkiye, “Radikal İslâmcılara”, yani “Siyonizm’in emrine girmeyi reddedenlere” karşı ittifak kurulabilecek yegâne “Halkı Müslüman” devletti.
İsrail, sıkıştığı alandan çıkış için Türkiye’den destek bekliyordu.
Bu desteğe karşılık da, “İslâmcılarıyla” uğraşan o zamanki T.C.’ye bu konuda -bilhassa- “istihbarat desteği” vermeyi vaat ediyordu.

İsrail, o günlerde 28 Şubat’ı hazırlıyordu.
Refah-Yol’un Başbakan’ı Erbakan’ın daha sonra belgeleriyle ortaya koyduğu gerçek; “28 Şubat bir İsrail operasyonu”ydu.
Bu operasyonun Türkiye ayağını; daha sonra hizmetlerinden dolayı Yahudi Örgütü’nden ödül alacak olan “Paşa’nın Bir’i” temsil ediyordu.
Bugünlerde Ergenekon davasında yargılanmakta olan “E. Paşa” bir yandan Erbakan Hoca ve ekibinin “İsrail’le askerî ilişkilere taş koymasını” engellemeye...
Diğer yandan da, İsrail medyası ile işbirliği halinde, “İslâmcıları” ve onlara destek veren liberalleri bitirmeye gayret ediyordu. (Andıç olayı!..)
E. Paşa, terörist İsrail’le ilişkilerin gelişmesindeki katkılarını daha sonra “Ordu, Erbakan’ın İsrail ile ilişkileri tehlikeye dönüştürmesine izin vermedi” (Middle East Forum-2006) laflarıyla gözler önüne serecekti...
Bir dönemin perde arkası!..

Ve o günlerden bir “hatıra.”
O İsrail bağlantılı 28 Şubat sürecinin en hararetli günlerinde yazmıştık...
Erbakan Hoca’nın Savunma Sanayii Müsteşarlığı’ndaki toplantıda, “Tamam; siz şunları şunları İsrail’den almamızı istiyorsunuz, biz de bunu uygun görmüyoruz. Türkiye’den temin edebileceğimiz malzemeyi İsrail’den almanın mânâsı yok. Burada tüyü bitmemiş yetimin hakkı var!” demesi, ilişkilerin bir anda gerilmesine yol açmıştı.
O günlerde hatırlayın; “adamlardan” biri, kameraların karşısına geçmiş ve “Her yere para bulan hükümet, en temel askerî ihtiyaçlarımızı karşılamıyor, bunun için tahsisat ayırmıyor” diye sızlanmıştı.
Böyle demişti; “gerçeği” söylemek işine gelmediğinden!..

Meselenin bundan sonrası?..
Şöyledir:
O günlerin DYP’li Savunma Bakanı, doğru Genel Başkan’ı Çiller’e gider...
“Erbakan Hoca diretiyor. Bu iş böyle yürümez” der... Çiller de, Erbakan’a uygun üslupla “Mızmızlık yapmaması ricasında bulunur!..”
“Zira” der; “Artık tutamıyorum adamlarımı!..”

O gün şartlar çok daha zordu.
Milletin en az yarısı uyuyordu.
Bugün hemen herkes, “PKK’nın arkasındaki gücün İsrail olduğunun” farkında!..
Ve çok önemli;
“Ergenekon’un İsrail imalatı olduğuna” dair bilgi ve belgeler iddianamelerden taşıyor...
Çok daha önemlisi:
O belgeler, PKK-Ergenekon-İsrail hattına işaret ediyor!..

Bu şartlarda, terörist İsrail’in “terörle mücadele alanındaki” en yakın müttefikimiz olması gibi bir garabetin devam ettirilmesi düşünülebilir mi?..
Kozmik “İsrail Odası” ne olacak?..
Kahraman ve hukuka saygılı Silahlı Kuvvetlerimizle, İsrail’in terörist ordusunun, hele bu “yardım gemisine baskın” rezaletinden sonra, herhangi bir alanda işbirliği yapması düşünülebilir mi?..
Terörist İsrail’in en hassas bilgi ve belgelerimize “resmen” sahip olduğu malûmumuz...
Ülkemizdeki belli başlı “telekomünikasyon” firmalarından bazılarının terörist İsrail bağlantılı olduğunu da biliyoruz...
Terörist İsrail, bütün konuşmalarımızı takip ediyor!..
İki ülkenin istihbarat birimleri arasındaki anlaşmalar hâlâ yürürlükte.
MOSSAD ile “Teröre karşı mücadele” (!!!) işbirliği yarım gaz da olsa sürmekte!.. Memleketimin en hayati sırları, maalesef terörist İsrail’in elinde!..
Dert büyük!..
Hani Sayın Başbakan, “Ne zaman olumlu bir adım atmaya kalksak, bir bakıyoruz ki bir tezgâh kuruluyor” demekte ya...
İşin sırrı burada!..
Terörist İsrail ezilmedikçe, Türkiye’ye rahat yok!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi