Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Seyfi Oktay darbeci mi?

Seyfi Oktay darbeci mi?

“Ergenekon” soruşturması kapsamında gözaltına alınan Adalet eski Bakanı Seyfi Oktay’ın soruşturması ile ilgili değil de, şahsı ile alakalı olan görüşüm çok net ve de kısadır.
Yakından tanıdığım Oktay darbeci olamaz...
O halde, neden içeri alınarak evinin de arandığı sorusuna gelince, bu kapı Türk Ceza Kanunu kapsamında yorum yapmaya kapalı olduğundan cevabımız ketum olacaktır.
İrdelersek görevliler de bizi irdeler...
Oktay, her nasılsa gözaltına alınmıştır.
Bu ülkede Adalet Bakanlığı yapan birisinin gözaltına alınması haberi ürpertici ama, gelinen noktada birçok yüksek rütbelinin hem tutuklanıp hem de haklarında ağır cezalar taşıyan davaların açılması, sistem açısından yeni bir dönemin başladığını göstermektedir...
Cumhuriyet döneminin kalıtımı olan “dokunulmazlar sınıfına” artık dokunuluyor.
Demektir ki ileride alayına dokunulacaktır...
Hukuk devleti olma yolunda olan bir ülke için bu gidişat olumlu gelişme olarak görünse de kafamıza takılan soruların da içeriğini deşmek zorundayız.
Ergenekon soruşturmaları...
Bu soruşturmalar muhalefetin dediği gibi, aydınlara ve de Silahlı Kuvvetler mensuplarına yönelik bir hareket mi? Sindirme mi?..
Yoksa... Seçilmiş hükümetlerin altına darbe yüklü dinamitleri koyup da ülkeyi hem siyasi yönden, hem de mali yönden soyanların son durağı mı?
Bu arenada deliller vahim.
Sorgulamalar vahim.
Tutuklamalar vahim.
Zanlıların kimlikleri ile mevkileri vahim...
Buna rağmen kurunun yanında yaş da yanar mı? Yanar...
Nitekim, “organize suç örgütleri” soruşturmalarında hasbelkader tutuklananlar “masum” olduklarını anlatıncaya kadar aradan beş ayla bir yıl gibi bir zaman geçmektedir.
Hem hakim savcı hem de avukat olarak o tip çokça olaya şahit olmuşumdur...
O bakımdan, hatalar olduğu gibi, bazen de kantarın topuzu kaçmış olabiliyor.
Ergenekon soruşturmalarında sanki kantarın topuzu kaçırılmış gibi.
Sanki bu soruşturmaları hükümet yaptırıyormuş gibi kamuoyunda bir hava estiriliyor. Hani, “kel ilaç bulsa başına sürecek” nevinden bir çelişki...
Hükümet en yüksek seviyede görev yapanları deliğe tıkayacak kadar güçlü mü?
Yoksa, bu da bir başka oyunun bir başka perdesi mi?
Bana göre, bu Ergenekon soruşturmalarının, mahiyetleri icabı, iktidar gücünden daha güçlü bir elin eseri olduğunu söyleyebilirim. Hem de kuvvetli derin bir el...
Ortalığa dökülenlerle yakasına yapışılanlar öyle bir havayı estiriyor.
Hadi emniyet yönünden “iktidar” diyelim ama, mahkemeler açısından iktidar dememiz için 100 şahit lazım. O zaman madem mahkemeler de iktidar yanlısı, yargıda kadrolaşmak iddiasıyla Seyfi Oktay neden soruşturuluyor?
Belki de Seyfi Oktay gibilerinin nezarete alınması sonrasında benim ileri sürdüğüm şüpheler daha da irdelemeli bir şekilde gündeme gelecektir...
Öyle ya; bir taraftan İsrail yardım konvoylarına saldırırken, diğer taraftan PKK askerlerimizi şehit ediyor. Bir başka yönden de Ergenekon soruşturması ağında akla gelmeyen isimler nezarete alınarak soruşturuluyor... Beşi bir arada tesadüf mü?..
Yargıda “yandaş yargı” deniyorsa inanın ki Seyfi Oktay dönemi bu iktidardan çok çok ileridir diyebilirim. Her iktidar nasıl kadrolaşmışsa Oktay iktidarı da eski Müsteşar Yusuf Kenan eliyle daha fazlası ile kadrolaşmıştır...
Bu da demek olur ki yargıda iktidarın değil, eskilerin sözü daha geçerli.
O halde, Ergenekoncuları hakimlerin neden tutukladığını bu açıdan sorgulamamız gerekmiyor mu? Demek ki muhalefet yok dese de var bir şeyler, hepten devletin çıkını boş değil...
Yeri gelmişken söyleyeyim, Seyfi Oktay bakan koltuğuna oturduğunda Adalet Bakanlığı’na aldığı ilk hakim de benim... Nedenine gelince...
Seyfi Oktay, Adalet Bakanı olduğunda “Kırıkkale Başsavcısı” olarak atamamı yaptıracağına söz vermişti. Ne var ki müsteşarı Yusuf Kenan, el altından tayinimi Elmadağ Başsavcılığı’ndan Gaziantep Savcılığına çıkartarak bu atamayı ustaca engelledi...
Seyfi Oktay, jet tayinden doğan mağduriyetimi gidermek için müsteşarına rağmen kendi eliyle tayinimi Adalet Bakanlığı’na yaptı...
Uzun bir hikaye, bir başka zamanda devam edebilirim.
Kısacası geçmişe dayalı dostluğumuz tamamen insani boyutludur...
Seyfi Oktay, Alevi cemaatinin ileri gelenlerine mensup olup insancıl, halkçı ve de diyalogdan yana bir kişiliğe sahiptir... Çevresi ile görevim icabı ilişkilerimiz olmuştur...
Ne var ki o yaşta Ergenekon ağında soruşturmaya alındığını duyunca üzüldüm ve de kendisine ulaşamadım. Hem o, hem de hastalığı nedeniyle buradan geçmiş olsun dileklerimi iletirim.
Umarım, bu soruşturmadan bir şey çıkmaz da evine döner...


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi