Nevruz Terörü, TDP ve Ak Parti Davası
Gelenek değişmedi, bu yıl da nevruz olaylı geçti.Van, Siirt ve diğer bazı illerde bir çok insan yaralandı.Bazı illerde polis olayları yatıştırmak için silah kullanmak zorunda kaldı.Birçok kişi gözaltına alındı.
Geçen yıl, ondan önceki yıl da aynı şeyleri yaşamıştık.Taşlar, sopalar havada uçmuş, Molotof kokteylileri ile bir çok işyeri tahrip edilmişti.
Her 21 Mart’ta tansiyonu düşürmek için verilen onca çaba, yapılan onca çağrıya rağmen manzara değişmiyor. Mutlaka bir el devreye girip ortalığı savaş yerine çeviriyor.Kavga çıkmayan, polise,işyerlerine saldırılmayan yerlerde ancak devletin yokluğuna razı olmak şartıyla olay çıkmıyor.
Bu gibi durumlarda yetkililer neredeyse bayram ediyor. Nevruz büyük bir coşkuyla kutlandı, halkımız tahriklere kapılmadı hiçbir olay çıkmadı türünden açıklamalar yapılıyor. Arada Nevruz’u sükunet içinde kutlayan vatandaşlarımıza içtenlikle teşekkür edenler de olmuyor değil.
Olay çıkmadı denilen kutlamalar, PKK bayraklarının asıldığı, bölücü sloganların atıldığı, örgüt elebaşısının resimlerinin dolaştırıldığı ama kimsenin müdahale etmediği/edemediği kutlamalar..Artık kutlamaların bu çerçevede kalması bile bazıları için büyük nimet sayılıyor.
Olay çıkan yerlerin hepsinde DTP başrollerdeydi.
Provakatif konuşmalar,tahrik edici tavırlar,düne kadar telafuzu bile suç sayılan sözler şimdi artık kolayca dile getirilebiliyor.DTP kan kaybettikçe radikalleşerek,sertleşerek,polisi kitlenin üstüne kışkırtıp yeni mağdurlar yaratarak tabandaki aşınmayı durdurmaya çalışıyor.Sınır ötesi harekat başladığından beri DTP aynı telaşın içinde…
Bütün bu kitlesel eylemlerin,kışkırtmaların tek nedeni elbette ki sadece DTP’nin kan kaybetmesi değil.Morali bozulan örgüt militanlarına kitlesel gösterilerle hala güçlüyüz, yıkılmadık ayaktayız mesajı verilerek, muhtemel bir dağılmanın önü alınmaya çalışılıyor.
Bölgeye dönük hamleler ve yardım amaçlı çalışmalarla güneydoğu’da son on beş yıldır ilk defa bir parti PKK uzantılarını sandıkta yenecek, bölücü unsurların oyununu bozacak, onları psikolojik olarak çökertecek duruma gelmişti.Bu Türkiye’nin terörle mücadelesinde çok önemli bir kırılma noktası, çok kritik bir dönemeçti. Yazık ki, yine bir el devreye girdi ve o kritik eşiğin aşılmasına fırsat vermedi..
AKP, Türkiye’nin doğusu ile Batı’sını bir birine bağlayan, aynı çerçeve içinde tutan tek partiydi.Bir ülkenin bütünlüğünü istemekle, bütününü kucaklamak aynı şey değildir.AKP bütünü kucaklayabilen ve onu kendi üzerinden milli bütünlüğe bağlayan tek köprüydü.
Şimdi o köprü bombalandı.
Bunun kime yaradığını, kime yaramadığını önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Ama,bilinmelidir ki, o bomba AKP’ye değil, milli bütünlüğümüze atılmıştır.…
Ve bunun zararı çok büyük olacaktır….