Halka karşı planlanan darbeler PKK’ya karşı planlansaydı
Kendilerini çok bilen, vatandaşı da “zavallı ve bir şey bilmez” zannedenlerin halka inmelerini tavsiye ederim. Hele hele sırça saraylarda oturup da memleketi yönlendirip yönetmeye kalkan bir kısım medya ile salon siyasetçisi CHP ve MHP’lilerin, eğer yürekleri yeterse, sokağa çıkıp, memlekette neler olup bittiğini görmeleri gerekir.
Görebilirlerse gördüklerinden yüzleri kızaracaktır. Bizim milletimizin mayasında; “Huzur, güven ve istikrar” vardır. Huzuru, güveni ve istikrarı bozan kesimlere bakıldığında ise tamamının millete ve devlete karşı düşman olduğu ve düşmanlıklarını; terörle, komplolarla sürdürdükleri görülür. İşte hem içeride hem dışarıda yaşayıp duruyoruz.
Mesela vatandaş soruyor: “Ergenekon’dan yargılananlar bu milletin neresinde var? Camilerinde bulunurlar mı? Bayramlarında bayram yaparlar mı? Cenazelerinde cenaze namazı kılarlar mı? Düğünlerinde oynarlar mı? Anadolu’nun neresinde bir karış toprakları vardır ve topraklarına bağlıdırlar? Ana baba, kavim kardaş, akraba, dost bilirler mi?”
“Toplumun hangi kesimi bunlardan bir yardım istemiş, iyilik talebinde bulunmuş ve derdine derman talep etmiştir? Neden arkalarında kendi yandaşlarından başka kimseler yoktur?” Vatandaş bunları sorarken, şu noktaya da ayrıca parmak basmakta ve “Her şeyden habersiz olduğumuz zannedilmesin” diyerek eklemekte:
“Halkın gözünün içine baka baka; hukuku kendi işlerine geldiği gibi yorumlayıp, uygulayıp, karara bağlayarak koca bir milletle alay ettiklerini ve millet iradesine ambargo koymak istediklerini görüyor ve biliyoruz. Belki bu topraklarda kendilerinden başka kıymetli bir şeyleri yoktur ama bu topraklar ve bu millet, bizim için kutsaldır.”
“Teröre verdiğimiz şehitlerimiz, kurbanlarımız; topraklarımızın kutsallığı, milletimizin bölünmez bütünlüğü, dinimizin, ezanımızın susmaması içindir. İçeriden ve dışarıdan Türkiye’ye ve millete karşı düşman kesilenlerin ortak noktası, bu milletin dini ve milli değer yargılarıdır. Biz bunları da görüyor ve biliyoruz.”
Anadolu’nun neresine giderseniz gidin, benzeri ifadeleri hep duyarsınız. Yeter ki, insanların karşısına; düşmanlıkla, kinle, öfkeyle, terörist gibi çıkılmasın, aldatılmasın, kandırılmasın, fitne ve fesada sokulmasın, iyi niyetleri suiistimal edilmesin. O zaman görecekler ki, daha neler söyleyeceklerdir.
Milletimiz; korkutulan, ürkütülen, tehdit edilen bir toplum değil artık. Soruyor, sorguluyor ve düşüncesini söylüyor. “İnadına kardeşlikten” yana tavır alıyor. Anadolu yollarına çıkan; şehirleri, kasabaları ve köyleri dolaşan her “helal süt emmiş insan evladı” bunları görebilir ve duyabilir.
Daha başka neler söylemiyor ki vatandaş. İşte bazı örnekler:
“Halka karşı darbe yapmak kolay. Milletin tanklarını millete karşı dökersiniz Sincan sokaklarına olur biter. Bir gece yarısı bildiri yayınlarsınız, bildiri daha gönderme tuşuna basıp yerine ulaşmadan, hain medyanın manşetini süsler. Peki, şimdi milletin neresinde varlar?
Yaparsınız planlarınızı, koyarsınız kafaya Fatih Camii’ni bombalamayı, doldurursunuz ardından statlara insanları, kim ölmüş kim kalmış umurunuzda değildir. Oysa bombalanacak camide, statlara doldurulacak insanların içinde PKK terörünün şehit ettiği asker aileleri vardır. Çocuklarını PKK şehit ederken, analarını babalarını da darbeciler öldürmeye kalkar.
Nasıl olsa devlet bütçesinden garantili ve imtiyazlı bir hayat. Bu imtiyazı kaybetmemek için koyarsınız müze gemiye bombayı, parçalarsınız yüzlerce öğrenciyi, ülke karışır, kaos oluşur, olan devlete ve millete olur, onların imtiyazı yine devam eder.”
Tekrar edeyim, bu ifadeler; kentlisiyle, köylüsüyle, kasabalısıyla Anadolu insanına aittir. Bizim insanımız arifçe laflar eder. Yazının başlığı da ihtiyar bir adama ait. “Halka karşı planlanan darbeler, PKK’ya karşı planlansaydı, memleket çoktan huzura kavuşmuştu.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.