Büyük belaların, felaketlerin önündeyiz
Ah keşke, şu yazdıklarımın gerçekle hiçbir ilgisi bulunmasa! Ah keşke, ben yanılmış olsam!
Türkiye, çok sıkıntılı günler geçiriyor.
Gazetelerde yazılanları okuyorum! Radyolarda ve televizyonlarda söylenenlere kulak veriyorum. Görüyorum ki, bizi aptal yerine koymak isteyenler var. PKK’nın kanlı eylemlerini Doğu ve Güneydoğu Anadolu’muzun geri kalmışlığına bağlayanlar ortalıktalar. Kürt kimliği, Kürtçe, Kürt kültürü üzerinde söz söyleyenleri utanarak dinliyorum. Velhasıl “cambaza bak“ diyenler çoğunlukta. Halbuki gerçek şudur: Başka devletlerin taşeronu olan PKK ve yandaşları Türkiye topraklarını bölmek, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’muzda, yeni bir Kürt devleti kurmak istiyorlar. Elbette bütün Kürtler böyle düşünmüyorlar. Devletimizi milletimizi ve bütün vatan topraklarımızı, en az bizim kadar seven değerli Kürt kardeşlerimiz, arkadaşlarımız, dostlarımız, akrabalarımız da var. Ama PKK ve yandaşları Türk’ü, Türkçe’yi, Türkiye’yi, Türk bayrağını... kat’iyyen sevmiyorlar. Bunlar devlet kurmayı, turşu kurmak gibi bir iş sanıyorlar. Elbette aldanıyorlar.
PKK sözcüleri, bize Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun geri kalmışlığından bahsediyorlar. Bizim Orta Anadolu’muzda, Batımızda, Kuzeyimizde... Doğu Anadolu’muzdan daha geri olan köylerimiz, kasabalarımız, şehirlerimiz var. Doğunun geri kalmışlığından şikâyet edenler, oralarda elektrik trafolarının, yol makinelerinin neden yakıldıklarını, mühendislerimizin, öğretmenlerimizin, askerlerimizin, polislerimizin... neden öldürüldüklerini açıklamıyorlar. Dillerine doladıkları Kürt Kimliği de, Kürtçe de, Kürt kültürü de boş lâflardan ibarettir. Bin yıl beraber yaşadığımız insanların hâlâ Türkçe bilmemeleri, Türkçe konuşamamaları neyin ifadesi? Kürt vatandaşımızın okumasını, iş sahibi olmasını, istediği yere gitmesini ve yerleşmesini, milletvekili, bakan, başbakan ve cumhurbaşkanı olmasını engelleyen kanunlar mı var? Bizim kaç bakanımız, başbakanımız, kaç cumhurbaşkanımız Kürt asıllı değil miydi?
Ben samimiyetle inanıyorum ki devletimiz Doğu ve Güneydoğu Anadolu’muzun bütün yollarını altınla kaplatsa, şehirlerimizin her birine 10 bin işçi çalıştıran yeni fabrikalar kursa... bu ihanet kumkuması durmayacaktır.
Batının bütün Hristiyan devletleri, PKK ihanetini neden destekliyorlar? Bunun hem iktisadî, hem de siyasî sebepleri var:
Bizim, bütün enerji kaynaklarımız Doğu Anadolu’muzdadır: Keban, Karakaya, Atatürk Barajlarımız orada. Bütün o barajlar kaybedilirse, bırakınız fabrikalarımızı, evlerimizdeki buzdolaplarımızı bile çalıştıramayız. Türkiye, toplu iğnesini, kalemini, silgisini bile Avrupa’dan alan geri bir ülke olur. Batının açık pazarı hâline gelir.
Peki doğudaki enerji kaynaklarımızı, madenlerimizi, petrol yataklarımızı Batı devletleri Kürt kardeşlerimize bırakırlar mı? Bırakırlar diyenler, Irak faciasını görmeyen budala körlerdir. Ya Ermenistan’ın ve İsrail’in Doğu ve Güneydoğu Anadolu üzerindeki büyük devlet politikaları? Türkleri de, Kürtleri de bu PKK gafleti yüzünden büyük, çok büyük belâlar, felâketler bekliyor. Gün, aklımızı başımıza alma günüdür.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.