Referandum Yapılmasın Çabası
Son günlerde terör neden bu kadar tırmandı ve bu hızlı ve sert yükseliş ne zamana kadar devam eder?
Terörün yükseldiği gerçek kadar sebebi de apaçık ortada. Nitekim geçmiş günlerde bazı gazetelere şu haber düştü: “PKK, referanduma kadar eylem yapma kararı almış.
Son bir ayda artış gösteren terörün altından demokratikleşme adımlarını engelleme çabası çıktı. Emniyet İstihbarat'ın raporuna göre PKK, 1 Haziran'dan başlayarak referanduma kadar saldırıları yoğunlaştırma kararı aldı. Hedefte askerin yanı sıra polisin olduğunu tespit eden Emniyet, bütün birimleri alârma geçirdi.
Türkiye, tarihinin en önemli reformlarından birini hayata geçirmeye hazırlanırken, artan terör olayları gündemi değiştirdi. Başta yargı reformu olmak üzere toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren anayasa paketi, referandumdan önce terör engeliyle karşılaştı. PKK'nın, 1 Haziran 2010 tarihi itibarıyla aldığı 'eylemsellik' kararının da anayasa değişikliğiyle ilgili olduğu ortaya çıktı. Emniyet İstihbarat, 12 Eylül 2010'da yapılacak referanduma doğru örgütün eylemleri tırmandıracağını rapor etti.
…Raporda, terör örgütünün polisi neden hedef seçtiği ise özetle şöyle açıklandı: Şehir merkezlerinde polis helikopter ve jet ile bomba gibi ağır silahları kullanamayacağı için terör örgütü bir eylem sonrasında daha az zayiatla kaçabileceğini hesaplıyor.
Raporda, 1 Temmuz-10 Ağustos tarihleri arasında eylemlerini tırmandırmayı hedefleyen örgütün polisin yanı sıra AK Parti binaları, doğalgaz boru hatları, tren yolları ile trafolara da bombalı saldırılar planladığı bildirildi. Terör örgütü PKK'nın hedef aldığı birimlerde güvenlik tedbirlerinin üst seviyeye çıkarılması istenirken, polis ekiplerinin şüpheli durumlara karşı daha dikkatli olması talimatı verildi. Çok gizli raporda istihbarat faaliyetlerine de ağırlık verilmesi istendi.” (*)
Şu anda hem referanduma sunulan, hem de Anayasa Mahkemesi’nde olan Anayasa değişikliği ile ilgili kanunlar daha görüşülürken, daha mecliste iken, evet daha o zaman burada yazmıştık, “Dikkat Karakol Baskını Olabilir”.
Şöyle demiştik o yazımızda: “Allah korusun, bugünlerde karakol baskınları olabilir. Toplu halde üçyüz kişi, beşyüz kişi sınırlardan geçebilir. Sınırlarda hükümetin tahsisat ayırmadığı için baraka gibi olan karakollardaki (!) yavrularımız teröristlerin hedefi olabilir.
Dikkat, bu günlerde şehirler de tehlikeli olabilir. Toplu taşıma alanları, iş merkezleri bombalarla sarsılabilir.
Dikkat, yine şehit cenazeleri, yine şehit yakını olmayan, kim idiği bellisiz insanların hükümet aleyhine sloganları ile kaldırılabilir. Acılı insanların göz yaşları ile kimi provokatörlerin terleri dökülebilir şehrin sokaklarında. Gerçi emniyet tedbirini almıştır ama biz yine de hatırlatalım.
Niye böyle söylüyorum? Bir bildiğim, duyduğum mu var?
Yok doğrusu. Sadece tecrübelerim var.
Bu ülkede ne zaman halkın yararına bir iş yapılsa, meclisten millet iradesini hakim kılacak bir yasa tasarısı geçse, jakoben elitlerin kanunsuz baskılarını bitirici, bürokrasinin halk iktidarını boğan yetkileri azıcık kısılsa, atanmışların seçilmişlere sorumluluğunu bildirici bir düzenleme yağılsa, başörtüsü yasağı ya da imam hatiplerin mağduriyeti konuşulsa, bakarsınız birden terör yükselir, bir meşhura suikast düzenlenir, bombalar patlar, cenazeler sloganlarla kaldırılır, emekli paşalar televizyonlara doluşarak konuşmalar yapar, malum medya meydanı gümbür gümbür inletir.
Bu arada yapılacak hayırlı işler de bu toz duman içinde kaybolur gider.
Geriye bakın bir, yoklayın hafızanızı, hak vereceksinizdir sözlerimize.”(**)
Bu son cümleyi şöyle değiştirsek ne değişir: “ Şu yaşananlara bakın bir, hak vereceksinizdir sözlerimize.”
Yine bu konuyla alakalı tahminlerimizin doğru çıkması karşısında bir yazımızda şöyle demiştik: “Kimse “kahin misin?” demesin. Bu ülkede ileriyi tahmin için kahin olmaya gerek yok. Geri zekalı senaristler yeni bir senaryo yazmıyorlar. Aynı filmi izliyoruz sürekli.”
Şimdi birileri çıkar da “referandum ertelensin” veya “iptal edilsin” derse, PKK, Ergenekon veya bilmem ne terör örgütünün bilerek veya bilmeyerek ağzı olduğunu, onların ekmeğine yağ sürdüğünü söylersek, haksızlık mı yapmış oluruz? Hayır! Hatta insanın daha fazlasını diyesi geliyor…
Terör haksızlık ve hukuksuzluktan beslendi. O bataklığı hukuk ve adaletle kurutmalıyız. Yoksa bataklık orda dururken sivrisinek avcılığı bir şey kazandırmaz ülkeye. OHAL istemek de bataklığa su taşımaktan başka bir şey değildir.
Evet, hak, hukuk, adalet ve eşitlik. Ama herkese!
Bu zamana kadar olduğu gibi sadece üstünlere ve seçkinlere değil, bu sefer herkese!
www.cemalnar.com
www.ilimistan.com
(*)http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=999752&title=pkk-referanduma-kadar-eylem-yapma-karari-almis)
(**)https://www.habervaktim.com/yazar/23009/dikkat_karakol_baskini__olabilir.html