MHP’nin çıkmazı
MHP de çok iyi biliyor aslında,
Terörün neden bitmediğini, bitirilemediğini.
Terörle mücadelenin kolay olmadığını,
İçte hainler, dışta ikiyüzlüler olduğunu,
TSK’nın yanlışları, eksiklikleri bulunduğunu,
Siyasilerin, devletin kimlere, nasıl boyun eğdiğini…
Bana öyle geliyor ki, bunlarla birlikte terör örgütü ve destekçileri karşısında bir takım “dengeler” gözetmek zorunda kalınışın ve karşı karşıya kalınan çıkmazlarda belirsizliğe savruluşun nedenlerini de çok iyi biliyor MHP.
Gördü çünkü.
Anasol M döneminde bizzat yaşadı.
Ve göze alamadı:
Parçalanmayı, iktidardan olmayı.
“Üstümüze gelirler”, “İç çatışma çıkar” gibi vehimlerin korkunçluğuna teslim oldu.
Çıkıp, “Teröristbaşı ülkemize asılmaması şartıyla teslim edilmiş” diyemedi.
“Ben bu sorumluluğa ortak olmam” diyerek, çekilemedi iktidardan.
Teröristbaşının idamdan alınmasına böylelikle ortak oldu.
Oysa MHP’nin en büyük vaadiydi “teröristbaşını idam etmek”.
Yemini bile vardı.
Peki neydi MHP’ye yeminini yediren?
Neydi var olduğu sürece karşısına çıkacak olan bu vebale ortak olmaya iten?
Aslında söylemlerinde samimi değillerdi de, ondan mı?
Aslında teröristbaşına bayılıyorlardı da, ondan mı?
Değil mi?
O zaman, MHP’yi teröristbaşının idamı konusunda samimiyetsizlikle; teröristbaşına bayılmakla suçlamak nasıl bu partiye büyük bir haksızlık olacaksa…
MHP’nin bugünkü siyasi iktidarı bölücülükle, teröre prim vermekle suçluyor olması da bu partiye o derecede haksızlık yaptığı anlamına gelmektedir.
Çünkü MHP'ye bunu yaptıran "dengeler" bugünkü siyasi iktidar için de geçerli ve o günkü o "güç" bugün de varlığını koruyor. MHP’nin, terör konusunda güttüğü dengeler aslında farksız olan AK Parti’ye yöneltebileceği en ağır eleştiri ancak ve ancak o da yapıcı şu ifade olabilir: “Siz de bizim gibi denge güdüyorsunuz, siz de bizim gibi daha ziyade kendinizi düşünüyorsunuz.”
MHP en fazla bunu söyleyebilir.
Fazlasına hakkı yok.
Ellerine kadar gelen o ipi teröristbaşının boynuna geçiremediği; geçirilememesine ortak olduğu için hiçbir zaman olmayacakta.
Değerli Habervaktim okuyucuları;
“Terörün kökü neden kazınamıyor”, bunu size sorduk.
Yüksek bir katılımın olduğu bu anketimizin sonucunu detaylarıyla haberimizde okuyacaksınız.
“Dış güç etkisi”, “TSK başarılı değil”, “Siyasi ihmal ve istismar” ve “Hepsi” şıklarından oluşan anketimizden çıkan sonuç da, bu sorunun cevabının net ve tek olmadığını gösterdi.
Katılımcıların en büyük bölümü “Hepsi” dedi.
Bu sonuca göre, terörün kökünün kazınması ancak ve ancak şunların gerçekleşmesi ile mümkün olacaktır:
-Devletin ilgili tüm kurumları bu konuda samimi olmalı öncelikle.
-Kimse kimseyi terörle mücadele ve sorunun çözümü üzerinden yıpratmaya çalışmamalı.
-Bu yolda “çürükler” ayıklanmalı.
-İlgili kurumlar ve hükümet şahsi hesap ve plandan uzak durarak, ellerini taşın altına samimiyetle koymalı.
-Ortak bir akılla karşılıklı yanlışlardan dönülerek, eksikler giderilmeli.
-Başta MHP olmak üzere muhalefet partileri yapıcı olmalı, OHAL'ı falan bırakıp siyasi çıkar peşinde koşmamalı.
-En önemlisi hükümet ve ilgili kurumlar denge politikasından ziyade, teşhisler doğrultusunda yapılması gerekenleri yapmalı.
-Ve hiçbir zaman akıllarından çıkarmamalılar ki, herkesin bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı var.
Anketten çıkan sonucu böyle okumakla birlikte, bunun gerçekleşmesinin kolay olmadığının farkındayız.
Allah bu güzel milletin yar ve yardımcısı olsun inşallah.
Haftaya görüşmek dileğiyle, hoşçakalın.