Buna da Şükür Amma
Kız arkadaşları gelin olunca görmeye giden kızlar demişler ki “kız kocan da çok çirkinmiş.
Gelin, “buna da şükür, babamın evinde bu da yoktu” demiş.
Anayasa Mahkemesi kararını verince ben de böyle dedim, “buna da şükür amma…”
Önce Allah Teâlâ’ya şükrümüzü eda edelim. Bu da bir şey. Hiç olmazsa referanduma gidiliyor. Anayasa Mahkemesi’nin yaptıüı değişiklikler de önemli, cin gibi adamlar, işlerini iyi biliyorlar, ama olsun, yine de büyük bir gelişme sayılabilir.
Önemlidir, zira her seçmenin tek aday seçmesi, ideolojik guruplaşmayı önleyecekti. Buna mani oldular ve malum TSE yapılanmasını devam ettirmek istiyorlar.
Ne yapalım, bu da başlarına geçer inşallah. Onlar bir tuzak kuruyorlar, tuzakları başa geçiren de bir tuzak kuruyor. O her zaman kerim ve biz ona itimat ve teslimiyet ile tevekkül etmişiz kendimize düşeni yaptıktan sonra.
Muhalefet de amacına ulaşamadı. Bir kısım muhalefet ve Ergenekon referanduma şimdilik engel olamadılar. CHP de şişti tabiri caizse.
Ellerindeki tek koz terördür artık. Referanduma mani olmak için yakıp yıkacaklar ortalığı. Belki de kimi siyasetçiler ve atanmışlar işbirliği yapacak gizli örgütlerle.
Artık hükümet çok dikkat etmeli ve bu oyunu bozmalı. Sağ sali referanduma gidebilmeliyiz.
Şimdi söz millette. Bazı şeyler yavaş gider. Tedricilik de gözetilmeli. Virajlar ani alınmaz. Biraz yavaş ve temkinli girilir takla atmamak için.
Gelelim “amma”sına…
Anayasa Mahkemesi anayasayı çiğnedi bir kez daha iyi mi? Nereye gitti 148. madde? Yediler resmen. Bunun hesabını kim soracak? Böyle bir makam yok. Zira Anayasa Mahkemesi’ni kaybedeceklerini hiç ummamışlar galiba.
Evet, ben kanun çiğnersem, sen çiğnersen, hükümet çiğnerse yargılanır ve ceza alırız. Ya Anayasa Mahkemesi çiğnerse?
Hiçbir şey olmaz.
Bu nasıl hukuk?
Bu nasıl demokrasi?
Artık yürütme, yargı tamamen vesayet altında. Anayasa Mahkemesi anayasa değişikliklerini bile yasak olmasına rağmen esastan inceliyor, hatta virgülüne, noktasına bile karışıyor. Meclis istediği kadar kanun veya anayasa yapsın, netice Anayasa Mahkemesi ne isterse o oluyor.
Demokrasilerde hesap vermeyen böyle keyfiliğe yer yoktur.
Ne oldu şimdi?
Kim zarar gördü?
Anayasa Mahkemesi itibar kaybetti. Kimse ona güvenmiyor artık maalesef. Kendileri çalıp, kendileri oynuyor. Uyuluyorsa adalet olduğu için değil, çaresizlikten…
Bunun sonucu ne olur?
İlk fırsatta yep yeni bir anayasa yapmaya itici güç olur.
İnşallah.
Artık hedef budur. Bunu konuşmayana hiç iltifat etmemeli halkımız. Ve önümüzdeki seçimlerin ana konusu anayasa olmalı. Seçilecek meclisin de ilk işi bu olmalı.
Bu 12 Eylül anayasası bitti artık. Ayak bağı oluyor her iyiliğe. Bundan kurtulmadıkça, her maddesindeki mayından kurtuluş yok.
Eğer yeni hak ve hukuka dayalı bir anayasayı yapabilirsek, bizi kimse tutamaz.
İnşallah!
www.cemalnar.com
www.ilimistan.com