Asayiş berkemaldir, diyebilmeyi çok isterdik. Yazık ki ateş bacayı sarmıştır.
Hoş, saman alevi gibi, zaman zaman parlayıp zaman zaman sönmesine karşın, PKK terör örgütünün sahne aldığı 1984 yılından bu yana, zaten bu millet huzura hasret kalmıştır. Fakat, son olarak Hatay Dörtyol ve Bursa İnegöl’de yaşanan toplumsal içerikli olaylar, terörün iyice kontrolden çıktığının bir kanıtıdır.
Terör yangını, kontrol altına alınamadığı için, etrafa saçılan kıvılcımlar, yer yer toplumsal yangınlara da sebebiyet veriyor.
Belli ki, terör, yeni ve farklı bir mahiyet kazanıyor. Bu haliyle de, bütün vücuda yayılan kanserli hücreler kadar endişe yaratıyor.
Bu milletin bugününde ve yarınlarında Kürt-Türk çatışmasından daha büyük bir felaket düşünülemez. PKK terör örgütü, her türlü çabasına rağmen yıllardır bunu başaramamıştı. Ne yazık ki, tam da ‘PKK bitti, bitiyor’ denilirken, rüzgarın tersten esmesi nedeniyle olmalı, bu yangın topluma sıçradı sanki.
Hadisenin vehameti kadar, yetkili ve sorumluların hadisenin vehametinden yeteri kadar haberdar olmayışı, endişeleri artırmakta, meselenin daha da tehlikeli boyutlara ulaşmasına neden olmaktadır.
Anayasa referandumu arefesinde terörün tırmanışa geçmesi, Hükümetle Ergenekon’un PKK üzerinden kapıştığını göstermektedir. Ateşle oynamaktan hiçbir zaman zaten çekinmemişlerdir, bundan sonra da Neron gibi bütün Roma’yı ateşe vermekten asla çekinmeyeceklerini belli etmektedirler. Masum ve suçsuz insanlar ölüyormuş… Toplumsal gelişme ve kalkınma dururmuş… Etle tırnak gibi iç içe geçmiş iki halk birbirine düşermiş... Hiç umurlarında değil. Ne Kürt halkının ne Türk halkının geleceğini düşünüyorlar; onlar, iktidar oyununun, ateşle oynamaktan geçtiğini biliyorlar.
Neşe Düzel’e konuşan, bir dönem Apo’nun en yakınındaki isimlerden avukat Hüseyin Yıldırım, PKK ile Ergenekon arasındaki ilişkiyi gözler önüne seriyor. Dahası İmralı mahkumunun şu anda derin devletin kontrolü altında olduğundan söz ediyor. Ki, bu, hiçbir şekilde yabana atılacak bir ihtimal değildir. Terör olaylarının yeniden saman alevi gibi parlaması da bu tespitleri doğrulamaktadır.
Görünen o ki, Ergenekon meselesi bitmeden, hele referandum sonuçlanmadan terör olayları hız kesmeyecektir.
Doğrusu bütün bunlar hiç de şaşırtıcı gelmiyor bize. Ne ki, yine de Kürt ve Türk milliyetçilerinin aynı hedefe sağlı sollu vuruşlarına şaşırmıyoruz dersek yalan olur. Bu iki akımın alttan alta, birbirini beslediği daha iyi anlaşılmış olmalıdır artık. Ayrıca, PKK’nın her vuruşunda, bir şimşek çakıyor sanki, o bir anlık aydınlıkta, baş aktör olarak karşımıza kim çıkıyor dersiniz? Ey eli kanlı Siyonist! Silüetinden belli; kahpece saldırışından belli. Bir kez daha one minute diyoruz, one minute…
Bedeli, kanla canla ödenmiş bu tecrübe, herhalde yüz yıl geçse de bu millet tarafından asla unutulmayacaktır.