Taha Akyol

Taha Akyol

Yollarımız ayrıldı!

Yollarımız ayrıldı!

YARGITAY Onursal Başkanı Sami Selçuk, referandumda hayır oyu verecek. Ergenekon soruşturmalarına da epeydir eleştiriler yöneltiyor.
Halbuki Selçuk ‘liberal’ değil miydi?!
Selçuk’un Vatan gazetesinde arkadaşımız Mine Şenocaklı’ya yaptığı açıklamaları okudum. Referandumun özünün HSYK ve Anayasa Mahkemesi’nin yapısındaki değişiklikler olduğunu söylüyor. 12 Eylül’e yargı yolunun açılmayacağını belirtiyor.
Doğru, daha önce ben de yazmıştım, sandıktan “evet” çıksa da hukuken 12 Eylül’e yargı yolu açılmayacaktır! Ancak 12 Eylül’ü koruyan maddenin kaldırılmasının siyasi bir anlamı vardır ve olumludur.
Selçuk, HSYK ve Anayasa Mahkemesi’ni yeniden düzenleyen maddeleri “kuvvetler ayrılığı”na aykırı buluyor; ben aykırı bulmuyorum, Anayasa Mahkemesi de aykırı bulmadı.

HSYK tartışması
Hem meslekten yargıç, hem akademisyen hukukçu olan Selçuk, HSYK’ya yüksek yargıdan seçilen üyelerin genelde nasıl davrandığını şöyle anlatıyor:
“Danıştay ve Yargıtay’dan gelen arkadaşlar, gelecekte Danıştay Başkanlığı’nı, Yargıtay Başkanlığı’nı, Daire Başkanlığı’nı amaçlıyorlar. Ona göre zemin hazırlamaya çalışıyorlar.” (Vatan, 3 Ağustos)
Benim öteden beri “kooptasyon, al gülüm, ver gülüm” diye eleştirdiğim de budur.
Yani, ben seni şuraya getireyim, sen de bana oy ver...
Elbette her üye böyle davranmaz, ama hukuk teorisinin bir gerçeğidir: Kurullar birbirini seçtiği zaman (kooptasyon) bu tür etkiler artar!
Onun için ben taslakta HSYK ve AYM için öngörülen yapıyı esasta bugünkünden iyi buluyorum, bazı teknik eleştirilerim olmakla birlikte.
Sami Bey ise, taslakta teknik olarak iyi bulduğu yönler olmakla birlikte esasta yanlış buluyor.
Şimdi, meseleyi böyle müzakere etmek mi iyi, meydanlarda gördüğümüz cephe savaşı mı iyi?
Cephe savaşı psikolojisi bağnazlığı körükler.
Hâlbuki ben “sizin gibi”, siz de “bizim gibi” düşünmek zorunda değiliz!
Birey daima ‘kabile’den değerlidir.

Fikir farkları
Tayyip Erdoğan ‘28 Şubat yargısı’ tarafından hapse mahkûm edilip ardından seçilme hakkı kaldırıldığında, Sami Selçuk, Özlenen Hukuk adlı kitabında, bu kararları veren Yargıtay’ı şöyle eleştirmişti:
“Yargıtay kararı hukukun temel ilkelerini yıkmıştır!” (Sf. 234)
Selçuk, şimdi Ergenekon davalarında ölçüsüz gördüğü uygulamaları eleştiriyor; referandumda da hayır diyecek.
Ben dün gibi bugün de Selçuk’a saygı duyuyorum. Çünkü hukukta içtihat farkının ne kadar değerli olduğunu biliyorum.
Görüş farkları, cephe savaşının mühimmatı gibi değil de hukuk düşüncesiyle ortaya konulduğunda, biliyorum ki, bereketli yağmurlar gibi ‘nimet’ getirirler.
Onun için, Sami Bey’le yolumuz ayrılmadı; sadece bu konuda “içtihat”larımız ayrıldı.
Rahmetli Hocam Ali Fuat Başgil’in sözünü hiç unutmam:
“En tehlikeli düşünce, eleştirilemeyen düşüncedir!”
Elbette karşılıklı eleştiriler olacak, yeter ki cephe savaşının naralarına dönüşmesin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Taha Akyol Arşivi