Eski ramazanlar ve çocukluğum
-I-
Ah ramazan günlerinde gördüğüm sevgi
Büyük bir huzurla başlayan sabah
Sonra durup durup tekrarladığım
Çocuksu çocuksu bismillah
Bakardım her sabah kadınlar kızlar
Bütün konu-komşu bizde
Ve beyaz tülbentli ince bir kadın
Kur’an okuyor evimizde
Beyaz papatyalar gibi, beyaz tülbentli kadınlar
İlâhiler okurlardı sonra derinden
Bir bulut geçerdi nemli; ıpıslak
Gelinlerin sürmeli gözlerinden
Uhrevî bir âlem başlardı nakış nakış
Bütün yüzlerdeki nurdan
Ve tüter dururdu dualarla yakılmış
O serin sofalarda buhurdan
Büyürdü her akşam minarelerle beraber
Mavi göklerdeki varlık
Kulaklarım okunacak ezan sesinde
Ceplerimde çeşit çeşit iftarlık
Halbuki ben, o zamanlar çocukluk bu ya
Tutup herkesten gizli
Bozardım orucumu bir bardak suya
Ama kimseler bilmezdi
-II-
Şimdi ne o kadınlar, ne uzun saçlı kızlar
Ne o beyaz tülbentli gelinlerden eser var
Duymuyorum yüzümde sıcak nefeslerini
Alıp götürdü artık serin bir rüzgâr
Buhurdanlarla beraber o ezan seslerini
Çıkıp gitsem diyorum şimdi bir gece
Hiç kimse bilmese yerimi
Ne olur yaşasam şöyle gönlümce
Yeni baştan çocukluk günlerimi
> Yavuz Bülent Bâkiler
Ramazan ayınız, ramazan güzelliğinde geçsin. Ve Cenab-ı Hak, “yerle gök arasındaki mesafe kadar, sizi cehennem ateşinden uzak tutsun.” Amin!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.