Direklerin tepesine koyacaklarına!
Terfi ettirilmediği için istifa eden Amiral ibadeti yasakladıkları ve fuhuş yapılmasına göz yumdukları yolundaki iddiaları cevaplarken "Bizler bütün bayrak direklerinin tepesine yedi kat naylona sarılmış Kutsal Kitabımız Kur'an'ı koyan ve her öğüne Allah'a dua ile başlayıp, Allah'a şükürle bitiren, tüm kumandalarını besmeleyle veren insanlarız" diyor!
Biz de diyoruz ki Kutsal Kitabımız Kur'an'ı yedi kat naylona sarıp bayrak direklerinin tepesine koyacaklarına keşke masalarının üzerine koysalardı ve arada sırada "Allah bizden ne istiyor?" diye bir göz atmış olsalardı! Kutsal Kitabımıza arada sırada bile olsa bir göz atmış olsalardı bugüne kadar uygulamış oldukları pek çok yasağı koymayacaklardı! Çünkü bileceklerdi ki onların yasak kapsamına aldıkları şeylerin hepsi Kutsal Kitabımız Kur'an'ın emirleriydi!
Hepimiz biliyoruz ki her yıl pek çok silahlı kuvvetler mensubu "İrticai faaliyetler içinde bulundukları" gerekçesiyle ihraç edildiler!
Neydi bu irticai faaliyetler?
Kimilerinin irticai faaliyet olarak tanımladığı şeyler yedi kat naylona sarılıp bayrak direklerinin tepesine konulan Kutsal Kitabımız Kur'an'ın emirlerini yerine getirmekten başka bir şey değil ki!
Namaz kılmak, oruç tutmak, cemaat halinde ibadet etmek, tesettür emrine uymak hep yedi kat naylona sarılıp bayrak direklerinin tepesine konulan Kutsal Kitabımız Kur'an'ın emirleri değil mi?
Kimimiz yüce kitabımızı bir kılıfın içine koyup duvara asmakla dine karşı görevlerini yerine getirmiş olduğunu düşünüyor kimileri ise terfi ettirilmediği için istifa eden Amiral gibi yedi kat naylona sardığı Kutsal Kitabımız Kur'an'ı bayrak direğinin tepesine koymakla! Oysa kutsal kitabımız ne kılıf içinde duvara asılmak için gönderilmiş ne de yedi kat naylona sarılıp bayrak direğinin tepesine konulmak için! O kutsal kitap bize "Okuyun, öğrenin ve yaşayın" diye gönderilmiş!
"Yap" dediklerini "yapmak" ve "yapma" dediklerini "yapmamak" için vahy edilmiş bir kitap o! Ne var ki pek çoğumuz O'nu okumuyoruz! Ne dediğini, ne istediğini hiç merak etmiyoruz!
Kafamızdan bir takım kurallar uyduruyor ve yedi kat naylona sararak onu bayrak direğinin tepesine koyarak hayatımızın dışına çıkarıyoruz! Ve bunu O'na saygı sayıyoruz!
Böyle yaptığımız zaman Kutsal Kitabımız Kur'an'a olan saygımızı tam anlamıyla gösterdiğimizi sanıyoruz! Ve dine karşı tavırlar sergilendiğini iddia edenlere karşı da bu hassasiyeti ortaya koyarak onları yalanlamaya çalışıyoruz! Kimse bizden Kur'an'ı bir kılıfa koyup duvara asmamızı ya da yedi kat naylona sarıp bayrak direğinin tepesine koymamızı istemiyor! Evet, bu tavırlarda Kur'an'a karşı zahiren bir saygı(!) söz konusudur ama asıl saygı Kur'an'ı okumak, anlamaya çalışmak ve yaşamakla olur! Yani hayatımızdan dışlamakla değil O'nu alabildiğine içselleştirmekle olur!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.