Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Başbakan “Dürüst olun” diyor...

Başbakan “Dürüst olun” diyor...

Avcı Kemal...
Skandal kamera görüntüleri sonrasında CHP’nin koltuğuna yerleşince yarenlik olsun diye “Başörtüsünü ben çözerim” dedi...
Halk bu kişinin başörtü konusundaki sabıka kaydına bakınca tabii ki bu salvoyu yutmadı.
Başörtü yasağı Meclis’ten 411 oyla geçtiği halde, Kılıçdaroğlu’nun da içerisinde bulunduğu CHP ekibi Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak yasağı kaldıran hükmü iptal ettirdi.
Ne biçim çözdü değil mi?
Hem halledeceğim diyor, hem de halledilmiş işe aş katıyor...
“Bu nice okumaktır?”
Avcı Kemal dürüst!
Başbakan her ne kadar “dürüst olun” diyorsa, Bahçeli de elindeki ipi kürsüden aşağıya atarak “O kadar meraklı isen sen as” diyor.
Oysa ki Bahçeli iktidar ortağı iken Öcalan’ın idamını önleyen mazbataya imza atmıştı.
Güya PKK azıtırsa Öcalan’ın ilâmı infaz edilecekmiş.
Şehirler yandı, askerler tabut tabut geldiler ama iş döndü dolaştı ipe dayandı.
“Al sen as!”
Ah popülist politika ah...
İçinde kaç kuruşun var?!.
Başbakan yine “dürüst olun” desin dursun.
Kılıçdaroğlu Başbakan’ın havuzlu villâsını diline dolayarak kendisinin villada oturmayacağı şeklinde ucuz fukara edebiyatı yapayım derken çok geçmeden foyası açığa çıktı...
Meğersem onun daha kıyağından hem de müstakil havuzlu villâsı varmış.
Avcı Kemal, ava giden avlanıyor...
Bu gidişle ortalıkta sinek avcıları kalacak.
Neden “hayır” diyecekmiş biliyor musunuz?
Bu değişiklik Kılıçdaroğlu ile vagonlarını kesmemiş, iktidara geldiklerinde daha iyisini yapacaklarmış da ondanmış...
Bu salvoya da inanırsak tarihe karşı ayıp olmaz mı?
CHP’nin oldum olası ülkede halk yararına diktiği tek bir ağacı var mı?
Merhemi var mı?
Reçetesi var mı?
Çilesi var, zulmü var ama eser olarak yok.
Anayasa yapmaya kalkışsa, şimdikinden beterini yapar.
Hani doktor çok feci şekilde öksüren hastasına şurup yazıp bir hafta sonra kontrole gelmesini öğütlemişti ya. Hasta bir hafta geçince kontrole gittiğinde doktor sormuş:
“Yazdığım şurup nasıl geldi?”
“Doktor bey, senin şurubu içtikten sonra öksürmeyi tercih ettim.”
CHP ile vagonlarının acı şurubu içilmez...
İçmektense öksürmeyi tercih ederiz.
Halkımız bu Avcı Kemal’e soracak, hak hukuk deyip dolaşıyorsun, sen önce bu SSK’yı nasıl batırdığının hesabını ver. Bahçeli’nin de kefesinde ülkücülerin hesabı var...
Hesap vermeyen, hesap soramaz...
Ve ben, emin olduğum için söylüyorum:
Bu üçü bir yerde, referandumun ertesi sabahı karaya oturacak.
Halk bu üçlü kafadara öylesine bilendi ki sandıkların bir an önce kurulmasını iple çekiyor.
Göreceğiz...
13 Eylül sabahı kimin gerçek kimin yalan olduğunu hep birlikte göreceğiz.
Benim tahminim % 55-% 65 arası...
Kararsızlar evete yüklenirse bu oran % 68’leri geçebilir...
Kürt halkı deyip terörden medet umanlar, Türk halkı deyip bu halkı tarih boyunca kandıranlar 12 Eylül sabahı yaptıkları ile baş başa kalacaklar.
BDP, yöresinde iflas bayrağını çekmek üzere...
Kürt halkı özerklik adına nasıl kandırıldığını geç de olsa anladı...
“Evet” oyları sandığı taşırdığında kafadarlar mat olacaklar...
Morlaşacaklar...
O yüzden sayın Başbakan’ın ikazını tekrarlayalım:
“Dürüst olun...”
En azından cenazeniz yakışıklı olur!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi