Baykal’ın rüyasına bile tahammül edemedi CHP’nin Önderi!
Ana muhalefet CHP tarihinin en hareketli günlerini yaşıyor şu günlerde.
Ancak sanmayın ki bu hareket 12 Eylül’de yapılacak olan referandum çalışmalarıyla ilgili.
CHP’de bir yandan müstafi Genel Başkan Baykal ve ekibinin parti çalışmalarının dışında tutulması diğer taraftan da ancak Komünist partilerde görülen teşkilata dönük büyük tasfiye Partideki olağanüstü hareketliliği iyiden iyiye gün yüzüne çıkardı.
Bu durumu estirilen “suni rüzgar” kesilmesin diye Adil Gür’e yaptırılan CHP anketlerini yayınlamayan Alkapon’un gazetelerinde görmek bile mümkün.
Baykal’ın “Sadece genel başkan büyük bir iyi niyetle geziyor dolaşıyor elinden geleni yapıyor. Ama siyaset örgüt işi. Partisinin lidere ayak uydurması, broşürlerin ötesinde bir varlık göstermesi, kitle iletişim imkanlarını kullanması ve en önemlisi, referanduma hazırlanırken bir yandan da 2011 için gerekli vizyon ve vitrini ortaya koyması gerekir.” sözlerinden hareketle “CHP, Kılıçdaroğlu’nun gerisinde kalıyor” yorumları dahi yapılıyor Alkapon’un organlarında.
“Deniz Bey’i sevin ya da sevmeyin, ancak eski genel başkan CHP teşkilatlarının hantallığı ve CHP’nin referandumda devasa bir ‘AK Parti dişlisi’ karşısında sönük kaldığı konusunda yerden göğe kadar haklı.” methiyeleri bile diziliyor.
Daha da ileri gidilip “CHP’de Genel Bşkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun enerjik yurt gezileri dışında pek bir hayat belirtisi yok. AK Parti, reklam kampanyalarıyla, kadın kollarıyla, internetteki varlığıyla, bakanlar ve milletvekillerinin yurt gezileriyle ‘Evet’ için Türkiye’yi karış karış arşınlarken, CHP’de lider dışında ciddi bir kampanya havası esmiyor.
Referanduma bir ay kala durum pek değişmiş değil.” yorumları bile yapılıyor oralarda.
Yeniden kavgaya dönecek olursak…
Baykal, CHP Önderi’nin malum genelgesiyle kendisinin ve ekibinin dışlanmasını; "Tuhaf işler, üzücü. Benim ve arkadaşlarımın çalışmasını istemiyorlar" şeklinde değerlendirirken Baykal’ın sağ kolu olarak bilinen CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş ise, Kılıçdaroğlu ve Sav’a yönelik ağır eleştirilerde bulundu hafta sonunda.
Ateş, referanduma kısa bir süre kalmasına rağmen daha ortada bir programın olmadığını ve Ankara örgütleri dahil hazırlanan broşürlerin, ilanların henüz ulaşmadığını ifade ediyor ve “Partimizin bir an önce bu eksikliklerini giderip süratle sahaya çıkması lazım. Stratejisini gözden geçirmesi lazım. Anayasa değişikliklerini Recep Bey, havuzlu villa girdabından çıkarması gerekir. Bu kadar basite indirgenmemesi gerekir. Bizi karşılayanlar görevden alınıyor” diyor.
Partideki keskin ayrışmayı ortaya koyan şu ifadeleri kullanıyor:
“Örgütlere 'bunları çağırmayın' deniliyor. Bir yasaklama anlayışı yani. Baykal 12 Eylül'de yasaklanmıştı, şimdi evine hapsediliyor. Her yerde, her mahallede toplantı yapılır. Bu yapılmıyor. Parti içinde bir dışlama var.”
CHP İzmir Milletvekili Arıtman da Baykal’a yakınlığıyla bilinen çok sayıda partilinin baskı altına alındığını belirterek Baykal taraftarlarının tasfiyesini “soykırıma” benzetiyor.
Artık CHP'deki bu ayrışma sır olmaktan çıktı…
Hatta Ankara’da Baykal ve ekibinin CHP'den ihraç edilip edilmeyeceği dahi konuşulur oldu.
Bilemiyorum Baykal ve ekibi ihraç mı edilir, yoksa kendileri istifa edip yeni bir parti mi kurar, 30 kadar milletvekiliyle birlikte DSP’ye mi katılırlar veyahut olağanüstü yeni bir kongreyle Kılıçdaroğlu ve Sav ekibini devirip CHP’nin başına mı geçerler yeniden…
Tüm bunları zaman gösterecek.
Ancak bildiğim kesin bir gerçek var ki; CHP’nin Önderi’nin "Baykal’ın rüyası"na dahi tahammülünün kalmadığı…
Nasıl mı?
Bakın beni de ilgilendiren bu olay şöyle:
Geçen hafta habervaktim.com’da “Baykal’ın rüyası” başlığı altında bir yazı kaleme almıştım.
Yazıda daha çok Baykal’dan bahsediliyordu.
Bu yazı üzerine CHP’nin Önderi bir açıklama gönderdi avukatı kanalıyla bana…
Açıklamayı aynen aktarıyorum:
www.habervaktim.com’daYavuz Derinsoy tarafından kaleme alınan “BAYKAL’ IN RÜYASI!” başlıklı köşe yazısı yayınlanmıştır. İlgili haber içeriğinde yer alan “İçler acısı bir durum! Ortalama bir ahlak anlayışına, vasat bir vicdana sahip her insanı yedi kat yerin dibine batıracak bir sefalet. Peki bunlar utanıyor mu? Zinhar! Alayı koltuk derdinde… Entrikalar eşliğinde kılıçları çekip kaset savaşını yeniden başlatmışlar… Anlaşılan o ki CHP'nin Önderi Baykal'a göre elini daha çabuk tutmuş. Sav ve Kılıçdaroğlu grubu şimdilik 1-0 önde götürüyor maçı… Takımın yaşlı kaptanının Baykal'ı kasetle vurup Angora'ya hapsetme planı yürürlükte şimdilik. Ancak biliyorsunuz maç 90 dakika… Kasetler ise orta sahada! Yakında öyle bir final var ki sormayın… Ve Referandum! Maçın en kritik anı!” şeklindeki ifadeler CHP Genel Sekreteri Sayın Önder Sav’ın kişilik haklarına ağır saldırı teşkil etmekte olup, ağır iftira içeren söz konusu haber, müvekkilin kişiliğine, onur, şeref ve haysiyetine haksız tecavüz niteliğinde açık hukuka aykırılık taşımaktadır.
“BAYKAL’ IN RÜYASI!” başlıklı içeriğin 2 gün içerisinde yayından çıkarılması, aksi takdirde…
Şeklinde devam eden bir açıklama…
Müvekkilin kişiliğine, onur, şeref ve haysiyetine haksız tecavüz…
Vay be tecavüzle bozmuş bunlar kafayı ve de rüyaya bile tahammülsüzlük!
Bu ne kin, bu ne hınç, bu ne biçim nefret!
Hele şu referandum geçsin ondan sonra seyreyleyin siz CHP’deki asıl gümbürtüyü…
Yazık oluyor ama CHP’ye!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.