2010'da akılda kalanlar...
Geride bıraktığımız 2010 yılının Türkiye açısından ayrı bir önemi var.
İç politikadan dış politikaya belki de son 10 yılın en kritik hadiseleri bu yılda yaşandı.
2009'a İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki fosfor bombalı vahşetiyle girmiştik. Bu vahşete karşı Davos’ta bir Türk Başbakanı dünyanın gözü önünde vahşete “bir dakika” demişti.
2010 ise bir önceki yıl yaşanan olayların devamı niteliğindeydi. Başbakan Erdoğan'ın “bir dakika” çıkışını hazmedemeyen terör devleti, Gazze'deki savunmasız halka insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine saldırarak 9 insanımızı şehit etmişti.
Hükümet, bu saldırı nedeniyle İsrail’e gerekli cevabı verdi, gereken en sert diplomatik tavrı gösterdi.
Bugün gelinen noktada Türkiye-İsrail ilişkilerinde İsrail tarafı diplomaside adına “letter of credence” denilen itimatname ya da güven mektubunun Türkiye tarafından kabul edilmeyeceği korkusundan emekliği gelmiş, görev süresi dolmuş Gaby Levy’nin yerine yeni atama yapamaz durumda.
Diplomatik düzeyde yaşanan bu kırılma, Vakit gazetesinin gündeme getirmesiyle Genelkurmay Karargahı'nda bulunan İsrail odasının kaldırılması da 2010'da gerçekleşen önemli bir gelişmeydi.
Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun katkılarıyla şahsiyetli bir dış politika yürüten Türk hükümeti, içeride de asker-sivil ilişkilerini yeniden dizayn etti.
Bu bakımdan 2010 yılında gerçekleştirilen YAŞ toplantıları bir hayli önemli.
Hasan Iğsız’ın emekliye sevk edilmesi, Necdet Özel'in Jandarma Genel Komutanı olarak atanmasıyla Genelkurmay Başkanlığı yolundaki engellerin ortadan kaldırılması bunun bir göstergesi…
İrtica ile Mücadele Eylem Planı, Islak İmza, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast iddiaları, yer altından çıkan silahlar, Balyoz gibi sancılı bir süreçten sonra sivil kanadın normalleşme yolunda inisiyatifi ele aldığını görüyoruz 2010’da.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül tarafından görevden alınan üç generali de buna örnek olarak verebiliriz.
Şüphesiz bu sancılı süreçte Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’un olumsuz katkısı büyük.
Zira Başbuğ her fırsatta medya karşısına geçip lüzumsuz polemiklere fırsat verip TSK’yı sıkıntıya soktu.
Ancak 2010’da Genelkurmay Başkanı olan Işık Koşaner yeni bir süreç başlattı. İlk fırsatta hukukun dışına çıkmayacağı mesajını verdi.
TSK ile ilgili iddialara jet hızıyla soruşturma başlattı.
Tuğgeneral Tayyar Süngü’nün İletişim Daire Başkanlığı'na getirilmesiyle birlikte Genelkurmay-medya arasındaki münasebetler olumlu bir boyut kazandı.
Özetin özeti: 2010’da asker-sivil ilişkilerinde kayda değer bir normalleşme oldu.
2010’da gerçekleştirilen referandum sonucu yapılan reformlar ise bu normalleşmenin en büyük adımıydı.
Siyasi alanda ise Anamuhalefet Partisi'nin genel başkanını değiştirmesi çok önemliydi.
Genel Başkan Deniz Baykal'ın Nesrin Baytok ile yaşadığı ilişkinin ortaya çıkması yılın en bomba haberiydi.
Bu ilişkiyi ortaya çıkaran habervaktim.com yılın gazetecilik olayını gerçekleştirdi.
Milliyet yazarı Taha Akyol’un ifadesiyle Cumhuriyet tarihinin üç büyük haberinden bir tanesiydi Baykal skandalı...
Bu skandal Baykal'ı koltuğundan etti ama yeni genel başkan da son altı ayda üç genel sekreter değiştirdi.
Parti içi çekişmeye bir türlü son veremedi…
Her kafadan bir ses çıkıyor…
Muhalefet tarafı böyle…
2010 yılında Türkiye, savunma sanayiinde de büyük atılımlarda bulunarak ilkleri gerçekleştirdi.
Adında “Milli” olan savunma sanayimiz belki de tarihinde ilk kez adıyla özdeşleşen bir millileştirme harekatı başlattı 2010'da.
Devrim niteliğinde kararlar alındı yerli üretim alanında…
Futbolda, başında Ertuğrul Sağlam’ın bulunduğu bir Anadolu takımının şampiyon olması ise 2010 yılının en önemli sportif başarısıydı.
Zira, Trabzon'dan sonra ilk defa bir Anadolu takımı, Bursaspor, İstanbul takımlarının tekelini kırarak şampiyon oldu.
Uluslararası futbol müsabakalarında istediğimiz başarıları elde edemedik ama Basketbol Milli Takımımızın dünya ikincisi olması ise basketbol tarihimizdeki en büyük başarı olarak kayıtlara geçti.
2010'da benim aklımda kalan önemli olaylar bunlardı.
Zira 2010 yılının benim içinde ayrı bir değeri var.
Habervaktim.com’da yazılarımın yayınlanmaya başladığı yıl: 2010…
Yazar kadrosuna beni de dahil eden Genel Yayın Yönetmenim Fatih Akkaya’ya müteşekkirim.
Bakalım 2011 yılı bizlere ne getirecek ama biz yine de barış, huzur ve bereket getirmesini Allah'tan dileyelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.