Çanakkale Savaşları ve esbâbı
Saadet Partisi ve Anadolu Gençlik derneği, merkez ve şubeleriyle dünyada benzeri az bir müdafaa savaşı olan ç.kale savaşlarına dolayısıyla rumi 5/miladi 18/Mart deniz zaferine ve de Gelibolu yarımadasında cereyan eden cehennemi savaşa, savaşın şehid ve gâzilerini yâd etmek arzu-u niyetiyle, vatanperver müslüman gençliği milli görüşçüleri bir araya getirip, değerli hatiplere konferans verdirmek suretiyle, toplumumuzu da çanakkale'ye hâkim olan ruh hâlini gerek SP'si olarak gerekse AGD olarak yaşatmaya bu sene de devam etti. AGD ise geçen sene başlattığı 253 bin şehide 253 bin hatim, Yâsin, Kelime-i Tevhid ve Selât ü selâmlarla ceddimizi anmayı, bu senede başarı ile gerçekleştirdi.
Bu hassasiyetleriyle milli görüşçüleri tebrik kaçınılmaz bir vazifedir. öte yandan diğer parti, dernek ve gençlik teşkilatlarını da bu zafere atfettikleri önemi gösteren programları münasebetiyle tebriğe şâyan buluduğumu belirtmek isterim. Bu anmalarda fakire düşen vazife hitabetti. 21/Mart Cuma akşamı Büyükçekmece SP İlçe merkezi salonunda, dikkatle dinleyen kardeşlerime müteşekkirim. 22/Mart/C.tesi, ümraniye Birlik mahallesinde, Hz.Şâfii Câmiinde yaptırma derneğinin tertiplediği sohbeti yaptık.
Aynı akşam ümraniye AGD'nin; Haldun Alagaş Spor kompleksinde tertiplediği ç.kale şehidlerini yâd gecesinde konferans salonunun büyük kısmını gençlerin doldurduğunu müşahede ettim. Başta AGD ümraniye ilçe başkanı, hukukçu Kasımay kardeşimi ve ekibini organizasyondaki mükemmellik hasebiyle, sevgili Ersin Hocanın içten gelen deyişleriyle, bizi hak etmediğimiz güzel sıfatlarla takdimi ve benden sonra mikrofona teşrif buyuran Muhterem Doç. Dr. Nedim Urhan Hocama gösterdiği hürmet ve sevgi her birimize örnek teşkil edecek mükemmelikteydi ve biz buna teşekkür borçluyuz. Aynı gece saat 24'den itibaren Sarıgâzi Yûnusemre Câmi cemaatinin ç.Kale şehidlerini Gelibolu yarımadasında ziyaret için otobüsle yola çıktık. Sabah namazını Edirne Selimiye câmiinde edâ ettik. Gelibolu'ya yollandık. Elli kişiyi bulan bayan ve bay cemaatimizi yol boyunca bilgilendirme yolunu tercih ettiğimizden ziyaret yerlerinde kısa ve öz malumatlar vererek saat 10'da vardığımız yarımadadan, 15.oo'de ayrılarak saat 21'de Sarıgâzi'ye avdet etmiş olduk. 27/Mart'da; Bomonti grubunda sevgili Nejdet Külünk'ün dâvetlisi konuşmacı olarak, güzide bir zevat ile geniş boyutlu ç.kale olayının bir farklı hususunu dile getirdik. 28/Mart'da ise kıymetli büyüğüm Adalet eski bakanı İsmail Müftüoğlu beyefendiyle Saadet Partisi Avcılar ilçesinin tertiplediği anma töreninde bendeniz yarım saat, sayın bakanım, elli dakikalık konuşmayla mâziden, âti'ye istikamet tutmamızı hatırlattık. 29/Mart C.ertesi akşamı, Bahçelievler AGD'nin tertiplediği İhlas Koleji konferans salonunda, bir aydır devam eden maratonu sonlandırdık. Şunu hemen belirteyim, kaymakamlıklar böyle konferans tertipleyenlerden hatibin, nüfus kâğıdı fotokopisini ve ikâmetgâhını istiyor kimileri de daha ileri giderek konferansda irad olunacak metin istiyormuş. Biz bunları yerine getirdik. Devri AKP'nin konferans hürriyeti böyle cereyan ediyor, bilesiniz.
BU PROGRAMLARDA NELER SöYLEDİK
Her şeyden evvel günümüzden 93 yıl evvel vukubulmuş bu savaşın dolayısıyla da, zaferin aslında mağlubiyetimizle neticelenmiş 1. cihan harbinin safhaları içinde kazanılmış bir zafer-i safha olduğunu hatırlattık her programımızda. Aleyhimize silah ve teçhizat farklılığını kapatan ve bir safhai zafer sağlayan hususun, evvelâ Sultan Hamid'in kurduğu o mükemmel mekteplerde tahsil yapmış askeri ve sivillerin elde etmiş oldukları bilgi ve de maharetli kullanım olduğunu, 1880 neslinin zabitlerinin çanakkale savaşında, siyasetin orduya sirayetinin Balkan harbinde görünen mahzuru hasebiyle, kimsenin ihtilafa düşmeyip elinden gelenin fazlasını yapmaya çok büyük gayret gösterdiğini anlattık. Orduda yapılan tensikat ve rütbe indirilmesi işleminin, meselâ tümgenerallikten, albaylığa rütbesi kalbedilmiş Arapkirli Cevat Paşa'nın, korgenerallikten, tuğgeneralliğe tenzil olmuş, Esat(Bülkat) ve Vehbi(Kaçi)Paşa kardeşler bu hâli hiç problem etmeyip vazifelerini yapmaktan başka hiçbir şeye kafa yormadıklarını anlattık. Enver Paşanın erkân-ı harp reisi olan Bnb. İsmet(İnönü)Bey'in, kendisiyle 1971 senesinde yapılmış bir röportajda verdiği cevapta; 1. cihan harbinde Marn'da Fransızlara yenilmiş olan Almanların yanında savaşa girmemizin büyük bir hâta olduğunu ifade ettiğini, 8 cildden meydana gelmiş, 4000 sayfalık Büyük Osmanlı Târih'imin, 7. cildinin 56. sayfasına istinaden dile getirdik. Savaşa giriş sebebimizin en önemlisinin, Mevlânzâde Rıfat Bey'in Türk İnkılabının İçyüzü adlı tarafımızdan Osmanlıcadan sadeleştirilmiş ve Pınar yayınlarınca neşredilmiş kitaptan bahisle, maaş veremeyecek duruma getirilmiş maliyemizin, Enver Paşa aracılığıyla Almanya'dan aldığı borç para ile maaşları verebildiği ve borç alanın, buyruk alır sözünü hatırlattık. Günümüzün de bizi o istikamete taşıdığını ifade ettik. Borçlarımızın her geçen gün bu endişeyi ziyadeleştirdiğini ifade etmeyi vazife addettik.
Mücahid-i Fisebilillah merhum Muhterem Sâlih Doğan Pala'nın 8., Ahmed Ceylan'ın 5. Vefat yılları hasebiyle kendilerini rahmetle anıyor, nûr içinde yatsınlar diyorum.
Bize gelenler: Pınar yayınlarından "Bir Milletin Dirilişi" Osmanlı devlet adamı Hüseyin Kâzım Kadri bey'in, nâm-ı müstearı "Şeyh Muhsin-i Fâni" 420 sahife okunması şart. Selis yayınlarından Nezih Uzel Beyefendinin işgal kuvvetleri istihbarat yüzbaşı Bennet ile yaptığı mühim röportaj, "Atatürk'e Nasıl Vize Verdim" 160 sayfa mühim bir eser.
Gülşen Karacaoğlu hanımefendinin, Güncel yayıncılıktan neşr olunmuş, "Günün Son Rengi" bir yaşanmış roman içinde Osmanlı ahlâk-ı hamidesi, kültür ve saray geleneğinin köşk, yalı ve konaklarda devam etmesi örneği anlatılmış. Mâziyi yâd için okunmalı. 240 sahife Pınar Tel. 0212 520 98 90 Selis: 0212 514 56 53 Güncel: 0212 5760136 Fiemanillah. metin hasırcı ile İrtibat: 0542 497 03 27
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.