Bir süredir, yurdun dört bir yanından gelen konferans davetlerine yetişmeye çalışıyorum.
İyi oluyor aslında; “referandumdan nasıl bir sonuç çıkar, millet neyi istiyor neyi istemiyor” sorularına mahallinde cevap bulmamızı sağlıyor bu tempo.
•
İç Anadolu, Karadeniz, Güneydoğu Anadolu...
Epeyce il dolaşıp, her türlü vatandaşla oturup kalktıktan sonra şunu gördüm ki; MHP’lilerin hatırı sayılır bölümü “evet” diyecek.
AK Parti’den de daha çok “kişisel beklentilerin yerine gelmemesinin” etkisiyle çok fazla olmasa da “hayır” çıkabilecek.
CHP’liler neredeyse blok halinde “hayır”cı.
Saadet’te bilinç düzeyi yüksek; “Antinumancı”lar da “evet” diyecek.
Bu durumda, şöyle böyle yüzde 55-60 aralığında bir netice bekliyorum. Şimdilik vaziyet bu.
•
Tabii, Ak Parti’nin elinde benimkinden sağlam ve bilimsel veriler var.
Acaba Başbakan’a gelenler ne?..
Referanduma, şurası burası iki haftalık bir süre kala “Sayın Başbakan’ın moral-kondisyonunu bizzat yerinde tespit edeyim” dedim.
Ver elini Tokat.
•
Hastane açılışında, uçakta, otobüste gözlem, sohbet...
Şunu gördük ki; moraller gayet düzgün.
Neticenin “evet” çıkacağı belli de; “fark” ne olacak?..
Sayın Başbakan’a gelen sonuçlar, yüzde 60’ın hayli üzerini gösteriyor.
Özellikle MHP tabanından yükselen “Darbe anayasasına hayır” sesleri, Sayın Başbakan’ın moralini tırmandırıyor. Tokat’ta bunu net olarak gözledim.
Hastane açılışının ardından, “MHP’deki kopmayı neye bağlıyorsunuz?..” diye sorduk kendisine...
•
Dedi ki; “Biliyorsun, bu kardeşlerimizin çok büyük bir bölümü hassasiyet sahibidir. Orada bir taban tavan uyuşmazlığı var. Bu ülkede kaç insanımızı namazlı niyazlı diye fişlediler. Bu fişlenenler arasında çok sayıda ülkücü kardeşimiz de var. Ne ülkücü öğretim üyeleri fişlendi. Biliyorsunuz.”
•
Başbakan’ın bir sözü çok hoşuna gitti.
Başörtüsü, Kur’an Kursu, meslek lisesi çerçeveli sorularıma verdiği karşılık: “Özgürlükler beklemez!..”
•
Gazetemizin manşetinde ayrıntılarını okuyacaksınız; Sayın Erdoğan, “çoğunluğun” yıllardır, büyük bir sabırla, taşı çatlatan bir sabırla...
“Bizimkiler nasılsa başta, nasılsa hallederler. Aman çatlak ses çıkarmayalım” hassasiyetiyle bekledikleri günleri müjdeliyor.
Bu sefer olmalı!..
“Azınlık hakları”na denilecek söz yok; mağdura kimliği sorulmaz.
Ancak, “azınlık” haklarının tartışıldığı, hükümet önde gelenlerinin “Azınlık vakıflarının mallarını, AİHM’den karar çıkmasını beklemeden vereceğiz” demekte olduğu bir vasatta...
“Çoğunluğun” sessiz kalması beklenemez!..
Erdoğan, “çoğunluğun” hak ve özgürlükleri için etkili adımlar atacaktır, referandum sonrasında.
Atmalıdır.
TOKAT DEVLET HASTANESİ VE HAKKI TESLİM
Açılışına katıldığımız Tokat Devlet Hastanesi’ne hayran kaldık. Tokat’ın Alevileri “AK Parti”ye neredeyse hiç oy vermiyor ama nüfusun hatırı sayılır bölümünü oluşturan Alevilere de ultra modern bir hastane sunuyor bu ekip.
Ha bu arada; dün hastanenin özelliklerinden bahsettik ama bir hakkı teslim etmeyi unuttuk.
Evet; marifet iltifata tabi. Böylesine muhteşem bir hastaneye kavuştuysa Tokat; mesleği hekimlik olan AK Parti Vekili Şükrü Ayalan’a binlerce kez teşekkür etmek gerek.
Bunu her Tokatlı biliyor. Bütün Türkiye bilsin ki; “hizmete teşvik olsun” dedim.