Dünyanın da gündemi
Dün (15 Eylül), “Uluslararası Demokrasi Günü”ydü. Bu vesile ile bir açıklama yapan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun, önemli bir noktanın altını çizmiş. “Söz güzel, icraatı da görsek” dedirten tesbit şöyle: “Sağlam bir yönetim, canlı bir sivil toplum, fikirlerin karşılıklı olarak serbestçe açıklanması, halkın katılımı gibi demokrasinin temel taşları ekonomik büyümenin ve sosyal adaletin sağlanmasının ana harcını oluşturur.”
BM Genel Sekreteri, demokrasinin yoksulluğun azaltılması ve insanların refah seviyesinin yükseltilmesinde belirleyici rol oynadığını da belirtmiş.
Aslında bu tesbitlerin daha da özetlenmiş şekli şu değil mi: “Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz asla!”
Birleşmiş Milletler Teşkilâtı, kuruluş maksadına uygun şekilde insanlığa hizmet etmiş olsa dünyada kavga-gürültü olur muydu? Yıllardan beri “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” anlayışıyla hareket eden ‘zengin devletler’ artık komşuları fakirken kendilerinin rahat edemeyeceğini anlamış görünüyorlar. BM Genel Sekreterinin bugün dile getirdiği doğrular, keşke BM’nin kuruluşundan itibaren uygulanmış olsaydı...
Hürriyet ve demokrasinin, kalkınmanın temel taşı olduğunun uluslar arası camiada da kabul görmesi hayra alâmettir. Çünkü bu kabul yaygınlaştığı ölçüde, dünya üzerindeki haksızlık, adaletsizlik ve zulümler azalmaya devam eder.
Elbette bu konu daha önce de BM’nin gündemine gelmiş. Nitekim Genel Sekreter Ban Ki-mun, 2000 tarihli “Bin Yıl Bildirisi”nde de bütün dünya hükümetlerinin demokrasinin geliştirilmesi yönünde her türlü çabayı gösterme, hukukun üstünlüğü ilkesini güçlendirme, kalkınma hakkı dahil uluslar arası standartlardaki insan haklarına ve temel özgürlüklere saygıyı güçlendirme konularında karara vardıklarını hatırlatmış.
Ban Ki-mun’un mesajında şu tesbitler de yer almış: “Dünyanın dört bir yanındaki insanlar BM’nin, demokrasinin, insan haklarının ve hukukun üstünlüğünün korunması ve güçlendirilmesine yardımcı olmasını bekliyor.”
Görüldüğü üzere sadece Türkiye’nin değil, dünyanın gündeminde de ‘daha fazla demokrasi’ talepleri var. Çünkü insan, yaratılışı gereği hürriyete sevdalı. BM Genel Sekreterinin açıklamasında ifadesini bulan doğrular hayata geçirilir ve hürriyetlere ‘açık destek’ devam ederse dünya gerçek anlamda huzura kavuşur. Aksi halde ‘baskı’ların tahrik ettiği kitleler, güzel dünyamızın cehenneme çevrilmesine sebep olur.
Demokrasi ve hürriyetler yolundaki adımları hızlandırmak insanlığın ortak menfaati, vesselâm.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.