Yükseköğretimde reform nasıl yapılır? (8)
B- Üniversite Yönetimi
1) Yönetim anlayışı
2) Rektörlerin göreve gelme yöntemi
3) Rektörlerin görevi
4) Kurullar
1) Yönetim anlayışı
- Üniversite Kanunu temel olarak “rektörün nasıl seçileceği değil, üniversitenin nasıl yönetileceği” felsefesi üzerine kurulmalıdır.
- Çünkü yönetimde, “kurumu kimin yönettiği değil kurumun nasıl yönetildiği” önemlidir.
2) Rektörlerin göreve gelme yöntemi
Bugünkü durum
- Mevcut Yükseköğretim Kanunu’na göre uygulanmakta olan seçim, demokratik gibi görünmekle beraber, aslında “öğretim üyesini adam yerine koymama” gibi tam bir saygısızlık örneği ve aldatmacadan ibarettir.
- Okuma-yazma’dan mahrum olan benim köylüm Mehmet ağa’nın veya Fatma teyze’nin siyasi seçimlerdeki bir oyu “gerçek ve bir tam oy” sayılırken (Sinop Belediye Başkanlığında olduğu gibi bir tek oyla belediye başkanını değiştirebilirken), anlı şanlı bir öğretim üyesinin oyu yarım, çeyrek hatta ellide bir gibi bir değer(sizlik)de sayılabilmektedir.
- Dolayısıyla bu seçim yönteminin demokrasiyle uzaktan yakından bir alakası yoktur. Bu şekilde, çoğulcu olmayan seçim; kamplaşmalara, çekişmelere, husumetlere, ideolojik ya da başka türlü çıkarsal ilişkilere sebep olmaktadır.
- Üstelik bu sistem seçmenlerin seçilen tarafından atandığı (rektörün kendisini seçecek öğretim üyelerini ataması) bir sistemdir ki bu yönüyle dünya’da eşi benzeri olmayan(!) bir özelliğe sahiptir.
- Ne var ki bütün bu olumsuzluklara rağmen, çeyrek yüzyıldır belli bir atmosferin içine girmiş ve seçimleri benimsemiş olan üniversite camiası, şu an için atama yöntemini veya bir başkasını kabul edecek durumda değildir.
- Adalet duygusunun yeterince yerleşmediği, liyâkatın içtenlikle benimsenmediği, çıkarsal ilişkilerin akademik ilkelerin üstüne çıktığı ve hatta çoğu zaman maalesef hukukun üstün ol(a)madığı ülkemizde; bu atamalar şüphesiz tartışmalara yol açacak ve lüzumsuz gerginliklere sebep olacaktır.
- O halde, çıkarılacak yeni kanunda; rektörlerin göreve gelme yöntemi olarak yine “seçim” ama daha katılımcı, daha demokratik, daha çoğulcu ve de (verilen her oyun değerini bulacağı) seçmene daha saygılı bir yöntem kanaatimizce en tutarlı yol olacaktır.
Rektör seçimi:
- Öğretim üyelerinin tamamı ile çalışanların ve öğrencilerin temsilcilerinden oluşan seçmenlerle üniversitelerde seçim yapılır. Geçerli oyların üçte ikisini alan aday atanmak üzere doğrudan cumhurbaşkanına sunulur.
- Bu gerçekleşmediği takdirde; geçerli oyların üçte birinden bir fazlasını alan iki aday doğrudan cumhurbaşkanına sunulur ve cumhurbaşkanı bunlardan birini rektör olarak atar.
- Eğer ilk turda oyların üçte birinden bir fazlasını alan iki aday mevcut değilse, en çok oyu alan üç aday arasında ikinci tur oylama yapılır. Bu turda da birinci turda olduğu gibi geçerli oyların üçte ikisini alan aday atanmak üzere doğrudan cumhurbaşkanına sunulur. Şayet bu gerçekleşmezse oyların üçte birinden bir fazlasını alan iki aday cumhurbaşkanına sunulur. Cumhurbaşkanı da bu iki adaydan birini rektör olarak atar.
- Dekanlar ve yüksekokul müdürleri için de aynı seçim yöntemi benimsenir ve iki aday rektörün tercihi ile birlikte YÖK’e sunulur. YÖK’ün seçtiği kişi cumhurbaşkanının imzasıyla atanır. Böylece yetkileri belli ölçüde kurullara devredilerek kısmen azaltılmış, sorumluluğu ise ÜSK, YMSK, YÖK ve kamuoyuna karşı artırılmış olan rektör, çalışacağı dekanlar ve yüksekokul müdürlerinin seçiminde tercih belirtmek suretiyle bir ölçüde de olsa ekibini oluşturacak, icraattaki etkinliğini artırmış olacaktır.
3) Rektörlerin görevi
- Üniversitenin tüzel kişiliğini temsil etmek.
- Yönetim kurulları ve senatoya başkanlık etmek ve alınan kararları uygulamak.
- Akademik özgürlüğü korumak, idari ve mali özerkliğin genişletilmesi için çalışmalar yapmak.
- Yıllık gerçekleştirilen tüm faaliyetler çerçevesinde özdeğerlendirme raporu hazırlamak ve YÖK’e sunmak.
4) Kurullar
Kuruluş:
- Kurullar (yönetim kurulu ve senato), bugün olduğu gibi sadece rektörün seçtiği kişilerden oluşan emir-komuta zincirindeki birlikler gibi değil, “çok kesimli, tarafsız, heterojen” yapıdaki bağımsız oluşumlar olarak düşünülmelidir.
- Kurulların üye sayısı; yönetim ve denetimdeki katılımcılığı ve ortak sorumluluğu artırmak amacıyla, bugünkünden daha geniş tutulmalıdır.
- Kurullarda üniversite dışından (ÜSK dan) ve öğrenci konseylerinden de üyeler olmalıdır.
Yönetim Kurulunun Görevi:
- Üniversitenin yıllık bütçesini ve kısa-orta-uzun vadeli stratejik gelişme planlarını hazırlamak.
- Kadrolar dahil olmak üzere akademik konular dışındaki tüm konuları karara bağlamak ve uygulamak.
Senatonun Görevi:
- Üniversitenin misyonunu ve vizyonunu belirlemek.
- Üniversitelerin akademik içerikli tüm konularında karar vermek ve bunların uygulanmasını denetlemek.
C- Denetim
1) Denetlemede anlayış
- Yeni üniversite kanununda YÖK Yüksek Denetleme Kurulunun görevleri daraltılmalı ve daha ziyade kaliteyi denetleyen, yeni kurulan üniversitelere yol-yöntem gösteren bir mahiyete büründürülmelidir..
- “Topluma önderlik et, ülkeyi ileri götür” denilen üniversiteler, bu bağlamda, rüştünü ispat etmiş kurumlar olarak düşünülmeli ve denetim için, “genel denetim mekanizmaları yanında otokontrolün büyük ölçüde yeterli olacağı” baştan kabul edilmelidir.
2) Genel denetim
- Genel denetim mekanizmaları: Maliye, Sayıştay, Gerektiğinde devreye giren; Başbakanlık Denetleme Kurulu, Devlet Yüksek Denetleme Kurulu
- Ve her zaman devrede olan: Yazılı ve görsel medya.
3) Otokontrol
- Kurullara verilen yetkilerle üst idarecilerin sorumluluğunun ve uygulamalardaki denetimin genişletilmesi,
- ÜSK, YMSK ve YÖK’e karşı oluşturulan sorumluluk,
- Cumhurbaşkanına karşı olan sorumluluk,
- Özdeğerlendirme raporunda her şeyi açıklıkla belirtmek zorunluluğu ve bu raporların kamuoyuyla paylaşılmasının getireceği sosyal-manevi sorumluluk,
- Genel bütçeden daha yüksek pay alabilmek için bütçeyi, maliyet-fayda (verimlilik) esasına göre harcama zorunluluğu,
- Bütçeyi denkleştirmek için kadrolara eleman alımında ve diğer zorunlu olmayan harcamalarda dikkatli olmak gereği,
- “Genel Bütçeden pay alabilmek için öğrencilerin, piyasadan kaynak sağlayabilmek de sektörlerin” ilgisini çekmek zorunluluğu,
- Bir sonraki seçimleri kazanabilmek için seçmenlere karşı “iyi işler yapıyor durumunda” olmak gereği kanaatimizce denetim için fazlasıyla yeterli olacaktır.
(Bu makaleyle “Yükseköğretimde reform nasıl yapılır” adlı yazı dizimiz sona ermiş oldu.)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.